Ailemi gömdüm geldim, ellerimle yazdım
O tahtalara isimlerini… Çocukluklarını yaşamadılar doktor olacaklar diye…
Biri 3 yıldır doktorluk yapıyordu, biri 4 aydır doktordu, diğeri ise son sınıf intern doktordu; nöbetten çıkıp derin uykularına çekilmişlerdi… Tekinim annesine (teyzeme) sarılıp ölmüş, Büşra’m kedisine sarılarak ölmüş, Metin üzerinde Fenerbahçeli battaniyesiyle ölmüş… Amcam enkaz altında direnmiş, ambulansa binmeden evlatlarının öldüğünü öğrenmiş ve hemen ardından ölmüş…
Büşra’yla 14 Şubat planımız vardı, o enkazdan çıkartıldığı gün ben onu Ankara havaalanından alacaktım, birlikte Sapanca’ya 14 şubatı kutlamaya gidecektik… Belirlediğimiz gün buluştuk ama kahrolasıca Adıyaman’da buluştuk ve ben elime doğan çocuğun cesediyle çalıştığı hastanenin morguna gittik beraber… Ne adli tıpta ne morgda onları yalnız bırakmadım, ölüm evraklarını ben imzaladım, ben!
Bu vatana, millete hayırlı evlat oldu hepsi ama maalesef kefensiz girdiler toprağın altına…🖤
~
Gürcan Duygu Baysal