1996 yılında yayınlanan ‘Türkiye’nin sismik boşluk haritası’ bugün bize ne anlatıyor?6 Şubat 2023 günü kısa aralıklarla gerçekleşen ve Türkiye’nin pek çok ilinde etkili olan iki büyük sarsıntı hepimizi üzüntüye boğdu.
Bu depremler aynı zamanda beraberinde pek çok soruyu gündeme getirdi. Günlerdir sosyal medyada ve televizyonda bilim insanlarının yaptığı açıklamaları izliyor ve depremlerin neden bu kadar yıkıcı olduğunu anlamaya gayret ediyoruz.
Bazı okuyucularımızın da takip ettiği üzere, uzmanlar Kahramanmaraş depremlerinin ‘sismik boşluk’ adı verilen bir bölgede gerçekleştiğini açıkladı. Bu açıklamaların ardından, 1996 yılında yayınlanan ‘Türkiye’nin olası sismik boşluk haritası’ gündeme geldi.Uzmanlar ne demişti?
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener depremin ardından yaptığı açıklamada, “Uzmanlar, bir süredir Doğu Anadolu Fay Hattı üzerindeki ‘sismik boşluk’ diye nitelendirilen alanlarda depremler olabileceği yönünde uyarılarda bulunuyordu” dedi.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Murat Utkucu, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin hazırladığı raporda, söz konusu fay segmentlerinin en az 500 yıldır kırılmadığını ve sismik boşluk oluşturduğunu vurguladı.
Bilim insanlarının araştırmaları sonucunda, bir fayın en uzun süre hareketsiz kalan bölümünün, aynı zamanda deprem olasılığının en yüksek olduğu yerlerden biri olduğu keşfedildi. Uzun yıllar sismik aktivite olmayan ve enerji biriken bu bölgelere ‘sismik boşluk’ adı verildi. Sismik boşluklar, gelecekte deprem oluşturma potansiyeli yüksek olan yerler olarak tanımlanıyor.
Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde görevli Doç. Dr. Bülent Özmen, büyük yıkıma yol açan depremlerin meydana geldiği fay hattına ilişkin bilim insanlarının çalışmaları olduğunu söyleyerek, “Sismik boşluk olduğu birçok haritayla ortaya çıkarıldı. Aslında deprem bu bölgede bekleniyordu ama bu kadar büyük olması beklenmiyordu” dedi.
2021’in sonunda, Jeoloji Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilcisi Mehmet Kuruçay yerel basına yaptığı bir açıklamada “Kahramanmaraş’ta bir deprem olursa sismik boşluktan dolayı 7’den aşağı olmaz” diyordu.
Ve Doğu Anadolu Fay zonu, 6 Şubat 2023 günü sabah saat 04.17’de sismik sessizliğini bozdu.
Çalışma bilimsel verilere dayanan önemli öngörüler içeriyordu Jeoloji Mühendisi Ramazan Demirtaş ve Rüçhan Yılmaz tarafından 1996 yılında, yani bundan 27 yıl önce yayınlanan ‘Türkiye’nin Sismotektoniği’ adlı çalışmada yer alan bu harita, muhtemel sismik boşlukların faylara göre dağılımını gösteriyor.
Çalışmada şöyle deniliyor:
“Doğu Anadolu fayı, yüzyılımızda ve önceki yüzyıl içerisinde olduğu gibi sismik olarak oldukça suskun bir dönem geçirmektedir. Bu faydaki sismik boşlukların dağılımları, muhtemelen Kuzey Anadolu Fayı’ndaki 1939-1967 deprem serisine benzer bir deprem serisinin önümüzdeki yüzyıl içerisinde oluşabileceğini göstermektedir. Bu fayın kısa bir süre içerisinde tamamen kırılmasına neden olabilecek 1939 Erzincan depremine benzer bir büyük deprem tetikleme rolü üstlenebilir. Bu yüzden Doğu Anadolu fayının bu işaret edilen sismik boşluklar civarında çalışmaların yoğunlaştırılması, deprem tehlikesinin belirlenmesi ve zararlarının en aza indirgenmesi açısından oldukça büyük önem taşımaktadır.”
Jeoloji mühendisi Ramazan Demirtaş ve Rüçhan Yılmaz’ın araştırması, bilimsel verilere dayanan önemli öngörüler içeriyordu.
Bu haritanın sosyal medyada dolaşıma girmesi ardından çalışmanın yazarlarından biri olan Dr. Demirtaş, araştırmanın yayınlandığı günden bu yana bölgede deprem üretmiş sismik boşlukları gösteren bir paylaşımda bulundu.
Dr. Demirtaş, 1996 yılındaki bu çalışma yayınlandıktan sonra meydana gelen depremleri sıraladı; haritadaki büyük deprem üretmiş sismik boşlukları işaretleyerek yeniden paylaştı.
Buraya da not düşelim. 1996’daki yayının ardından haritada belirtilen sismik boşluklarda aşağıdaki depremler meydana geldi:
2 yıl sonra 1998 Ceyhan
4 yıl sonra 2000 Akşehir
6 yıl sonra 2002 Eber-Çay
15 yıl sonra 2011 Van
21 yıl sonra 2017 Gökova
24 yıl sonra 2020 Doğanyol
27 yıl sonra 2023 Pazarcık
Depremin tam olarak ‘ne zaman’ meydana geleceğini bilmek mümkün değil ancak bilim insanları ‘nerede’ olabileceğine dair araştırmalar yapıyor, raporlar hazırlıyor ve sıklıkla öngörülerini kamuoyu ve yetkili kurumlar ile paylaşıyor. Demirtaş ve Yılmaz’ın çalışması bunlardan sadece biriydi.
Ezcümle, bu harita bize bilim insanlarına sadece büyük felaketler yaşadığımızda değil her zaman kulak vermemiz gerektiğini anlatıyor.