Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (#MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, MSBC Kanal 2000’de Şenol Yaldız ile Açık Açığa programının canlı yayın konuğu oldu. Programdan satır başları şöyle:
– Biz öyle bir dönemde görev aldık ki pandemi yarı yılımızı aldı. Kimsenin beklemediği süreçti bu. Tüm dünya hazırlıksızdı. Üyelerimizin bu süreçte ihtiyaçlarının karşılanması için çok mücadele ettik. Halen sahadayız ve diyaloglarımız var. Başlangıçta pandemi başladığında bizi neler bekliyor diye kentteki diğer iş dünyası STK’ları ile diğer Oda ve Borsalarla diyalog kurduk. Neticede bir rapor hazırladık. Taleplerimizi belirledik ve TOBB’a sunduk. TOBB da hükümetle görüşmelerinde bu raporları kullandı. Bu tek bir rapor olarak kalmadı, ihtiyaca göre güncellendi. Birçok şey yapıldı, yapılamadı bugünlere geldik.
– Bu süreçte tarım, lojistik ve sanayi ayakta durdu ama eğitim kurumları, yiyecek içecek sektörü, turizm gerçekten kötü durumlara düştü.
– Biz seçilir seçilmez kolları sıvadık. Mersin kentinin neye ihtiyacı olduğunu biliyorduk. Mersin’de kurumlar arası, STK’lar arası kişiler arası bir rekabet, çatışma ortamı vardı. Önce bunu ortadan kaldıralım dedik. Ardından yerel seçimler oldu. Yeni gelen arkadaşlarla Mersin’de oluşturulan bu uyuma ortak olundu. Mersin’de şu anda uyumlu bir ortam var. Tabi siyasi olarak, ya da belediye meclis toplantılarında anlaşmazlıklar var, halledilmesi gereken birçok konu da var. Bunların da şöyle aşılacağını düşünüyoruz: Önce Mersin dersek, bir toplantıya siyasi kimliklerimiz yerine Mersin’i önceleyerek gidersek sorunları daha rahat çözeriz.
– Odamızın zemin katını iki şekilde planladık bir tarafta ulaşım sektörünün ihtiyaçlarının karşılandığı, onlara hizmet verilen bir bölüm yaptık. Lojistik sektörünün yoğun evrak işleri oluyor. 2. kattan bağımsız bir bölüm gibi zemin kata indirdik. Sanayi birimimizi de ayrı bir bölüme taşıdık. Üyeler çok daha rahat ve hızlı şekilde hizmet alabiliyor.
– Diğer bölümümüzde ise KOBİ danışma ve Endüstriyel Tasarım Merkezi Projesini gerçekleştirdik. Adını da Atölye 1886 koyduk. Burada yeni girişimcilere, KOBİ’lere, genç girişimcilere hizmet vereceğiz. Mersin’de yatırım yapmak isteyen yatırımcılara yol göstereceğiz. Yatırım yapmak isteyenlere konular önereceğiz. Mersin’in yatırım planlamasına çalışacağız. Kısaca burada sanayi alanında çalışan, üreten, fikri, projesi olan herkesin gelip işini çok rahat şekilde yürüteceği bir mekan hazırladık.
– Diyelim sizin bir tasarımınız var. Aklınızdaki fikrin prototipini teknolojik olarak çıkartıp bu merkezde fikrinizi somut bir ürüne dönüştürebileceksiniz. O kadar çok imkanlarımız var ki yakında açacağız öğrencilerin, tasarımcıların, yatırımcıların özgürce çalışabileceği bir mekan tasarladık. Sanki ayrı bir sanayi odası gibi çalışacak.
– Pandemiden hizmet sektörü çok olumsuz etkilendi ama en çok okul çağındaki çocuklar etkilendi. Yeme içme sektörü çok yara aldı. En uzun süre zorunlu olarak kapalı tutulan sektör oldu. Kapalı olduğu dönemdeki paket servis doyurucu olmadı.
– Yeni şirketler artıyor nedeni ocak ayında kurulan çok şirket vardı. Neden geçmişten daha fazla sayıya ulaşıldığını çok tespit edemedik açıkçası. Ancak firmalar kredi alamayacak duruma geliyor. Borçları artıyor. Ne yapıyor, kendisini devam ettirebilmek için yeni bir şirket kuruyor olabilir. Temiz bir şirketle finansman ihtiyacını karşılıyor olabilir. Firmaların zor durumda olmasından kaynaklanıyor.
– Son yıllarda Mersin’e sanayi anlamında büyük yatırımcılar geliyor. Mersin Tarsus OSB genişledi. 4. alana başlanacak. Yine Tarsus’ta Tarım Ürünleri İşleme İhtisas OSB kuruldu. Arazisini düzeltme çalışmaları yapılıyor. Verimsiz çorak bir arazi. İşte sanayiler öyle arazilere kaydırılmalı. Tarsus’ta yine karma OSB kuruldu ve burularda hiç yer yok. Düşünün daha arazi düzeltme çalışmaları bitmeden tahsisler bitiyor. İlgi büyük.
– Mersin’e büyük bir talep var çünkü artık lojistik maliyetleri bir ürünün dış pazarlarda fiyatını belirleyen en önemli unsur. Rekabet etmek için de maliyetlerimizi düşürmeliyiz. Ondan dolayı uzak bölgelerdeki firmalar Mersin’de yatırım yapmaya yöneliyorlar. Çünkü Türkiye’nin en büyük limanı burada diyebiliriz. Yollarımız da burada. İç Anadolu’dan Güneydoğu’dan direkt otoyolla geliniyor, bir de demiryolu ağımız var. Hızlı tren devreye girdi.
– Çukurova’yı büyütecek birkaç projemiz daha var. Havalimanı projesi mesela. O da rayına oturdu devam ediyor. Serbest Bölge’nin biraz daha genişlemesi lazım. Mersin Ana Konteyner Limanı da yapıldığında Mersin kat kat büyüyecektir. Havalimanına demiryolu ve karayolu ile de bağlanabilecek. Etrafı da imar planları hazırlanıyor. Havalimanına uygun şekilde antrepolar, soğuk hava depoları planlanıyor. Bölgemiz Adana’yı da işin içine katarsak Dubai’nin çok ötesinde bir ekonomi bölgesi olacak.
– Mersin’de şehir içi otelleri iş insanlarını ağırlıyor. Son dönemlerde şehir içi otel yatırımı için gelen birçok yatırımcı var. Şehir içinde konferans salonları olan büyük oteller yapmak istiyorlar çünkü Mersin konferans yapmak için mükemmel bir şehir diyorlar. Havalimanı bitiyor, deniz kenarı, düzenli, çağdaş bir şehir. Mersin önemli avantajlara sahip.
– Antep, Maraş, Konya diyoruz ve bunları Mersin’den üstün şehirler gibi görüyoruz değil mi? Bu şehrin insanları kendi şehirlerinde yaşayamadığı hayatı, alamadığı nefesi Mersin’de almak için geliyor. Burası özgürlükler şehri.
– Adana da tekstil kentiydi Sabancılar İstanbul’a taşınınca sıkıntı yaşadı. Tarsus da sıkıntı yaşadı ama ben hep şunu diyorum. Adana ve Mersin sırt sırta verip bölgeyi birlikte planlarsak çok daha güçlü olur ve hükümetten gerekli desteği çok daha rahat alırız. Birlikte planlamak iki şehrin de faydasına olur. Hinterlandımızın da faydasına olur.
– Düşünün Dubai dünya çapında bir kent. Burası, Çukurova 100 misli daha çok zenginlik saçan bir havza olabilir. Bu havzayı oturup planlamalıyız. Türkiye’de son 20-25 yıldır planlama yok. Kim daha rahat ulaşabilirse yukarıya yatırımı o yapıyor. Biz planlayıp hükümete götürüp sunacağız. Bizim planımız şu diye. Şurada krom madeni çıkıyor bu bölgede kromu işleyip katmadeğerli ürüne çevirecek sanayi tesisleri kurulsun, burada üzüm çok yetişiyor burada şarap endüstrisi kurulsun, bazı bölgelerde artık sofralık değil endüstriyel narenciye yetişsin, meyvesuyu fabrikaları kurulsun diyebilmeliyiz.
– Turizm Mersin’de kısa vadede olması gerekir. Gelişecek bir sektör. 8 tane turizm gelişme ve yatırım alanımız var Kasanlı – Seyhan kısmı birçok yatırımcıya tahsis edildi. Orada tahsis edilenlerden başka bir yatırımcı büyük bir yatırıma girişecek. Kararı tamam gibi. Batı tarafında Silifke’den sonra da turizm bölgelerimiz var. Güzel araziler var. Karboğazı var, yayla turizmi var. Hepsi planlanmalı. Diyelim ben Silifke’den sonra bir turistik tesisten Karboğazı’na bir çıkayım nefes alayım diyen aile arabasıyla direkt oraya ulaşabileceği şekilde yollar düzenlenmeli. Bölük bölük değil de bir bütün üzerinde çalışma yapılmalı.
– Tüm belediye başkanları bir araya gelip aynı masaya kentin haritasını yayacak, ilgili birimler bir araya gelip kenti bütün olarak planlayacak.
– Yerel yönetimlerle de tek tek hepsiyle aramız iyi. Bizlerden fikir alıyorlar ama böyle topyekun bir koordinasyon sağlamamız lazım.
– Biz kimsenin işine karışmak istemeyiz. Belediyecilik ayrı bir şey ticaret ve sanayi odaları ayrı. Biz yol gösterici oluruz ama kimseye gidip de bunu böyle yapacaksın diyemeyiz. Bu işlerin yapılacağı yer Büyükşehir ve ilçe belediyelerin meclisleri. Kendi partileri adına orada değiller. Biz Mersin’i yönetmeleri için meclis üyelerini de belediye başkanlarını da seçmişiz. Orada Mersin çıkarları doğrultusunda hareket edecekler. Siyasetini güttükleri partileri için değil. Bunu yıkmak lazım. Her şey mecliste çözülür. Uyum içinde olmaları lazım.
– MTSO’nun bir çalışma grubu var belediye meclis toplantılarını izliyor. Ben de arada gidiyorum ama birçoğunda hoş olmayan olaylarla karşılaşıyoruz. Artık Mersin düşünülmeli hepimiz birbirimizi yıpratalım aradan benim partim sıyrılsın diye düşünmekten vazgeçmeli. Mersin’in ortak çıkarı neyse öyle hareket edilmeli.
– Ama bir düzelme var tahmin ediyorum. MESKİ meclisinde bir karara ortak olarak imza atılmış sanırım. Epeydir reddedilen bir karar çıkmış. Bunun Büyükşehir Belediyesi’ne de yansıyacağına inanıyorum. Bizim partimiz yok. Bizim Partimiz Mersin. Mersin’in önü açılsın.
– Bizim MTSO Meclisi’ni örnek alsınlar güzel bir uyum içindeyiz. Arkadaşlık havası içinde herkesle uyum içindeyiz. MTSO Meclisi de çeşitli siyasi görüşlere, etnik kökene sahip. Çeşitli dinlere sahip bir meclis. Biz orada hiç siyaset duymadık, ben sektörüm adına buradayım diyor. Belediye meclisleri de öyle davranmalı.
– Fuarcılık Kadri Şaman’ın büyük destekleriyle kurulmuştu. Türkiye’de de o dönem sadece İstanbul, İzmir ve Antalya’da vardı. Mersin’de de büyük heyecanla herkes katıldı ama sonra nedense işletme başka firmaya verildi ve o firma da bu işi açıkçası götüremedi. Biz kendi üyelerimizin çıkarını koruyup destek oluruz. O firma hep Ticaret Odası gelip para versin yardım etsin, reklamları o yapsın biz de burayı yürütelim mantığı ile çalışınca yürümedi.
– Şu sıralar bir lojistik fuarı çalışması var. Yeni bir fuar firması geldi işletmeci olarak ama şanssızlık pandemi olması. Mersin lojistikte bir dünya markası. Fuarı yerel bir panayır şeklinde değil, sadece Mersinli firmaların birbirini ziyaret edeceği bir fuar değil, yurtdışından gelen katılımcılar olmazsa istemiyoruz dedik. Biz bir iki kez rica ile katılım sağlarız ama sonra yüzümez. Bu nedenle para da harcanacak, yurtdışından ziyaretçi getireceksiniz ki kentin lojistik imkanlarını onlara gösterelim. Şu anda yurtdışı katılımı yüksek bir fuar çalışması yürütüyorlar.
– Fuarlar artık sadece stant satmak değil. Burada verilen konferanslar paneller de önemli. Uluslararası panellerle kentin lojistik alanda daha ileri gitmesi için nelere ihtiyacı var görülmeli.
– Mersin’in lobi gücü yok deniyor. Bakanlarımız en büyük lobi gücümüzdür. Güçlü bakanlıklarda birçok bakanımız oldu. Demek ki yeterince etkili çalışmamışlar. Her gün buradalardı. Neden Mersin’in talepleri yapılmadı. Lobi deyince ille buradan 10-50 otobüs Ankara’ya gidip sesimizi duyurmaya çalışalım demek değil. Şimdi de var bakanımız, öncesinde de vardı. Bazen iki bakanımız oldu. Üç bakanımızın olduğu dönemler oldu. Yanlışımız ne biliyor musunuz? Önceden çok alkışlıyoruz. Yapsınlar ondan sonra alkışlayalım. Şimdiye kadar hep önceden alkışladık ve geldiğimiz nokta bu. Yine de hizmet edenler vardır yapanlara teşekkür ediyor alkışlıyorum ama biz daha fazlasını bekliyoruz.
– Otomotiv yatırımı için Mersin’de insan kaynağı da arazi de liman da var. Büyük bir otomotiv yatırımcısı gelirse limanın bir bölümüne sadece otomotiv ihraç eden iskele de yapılabilir demiştim. Öyle bir imkan da var. Bölgemizde her türlü sanayi olabilir. Mersin arazileri Tarsus’a doğru genişliyor.
– Ben Mersin’e güveniyorum. Türkiye’nin gıptayla bakılan illerinden birisi. Hepimiz Mersin’e güvenip el birliği ile kentimizi kalkındırmaya çalışalım. Mersin’i kısır siyasi çekişmelere alet etmeyelim. Siyasi, kısır ihtiraslara kurban etmeyelim. Herkese sağlıklı ve bol kazançlı günler diliyorum.dedi
