Fatih Küpeli’den TÜRKİYE ve NATO
NATO…
Sözde, Kuzey Afrika ve Avrupa’da bulunan ve mensubu olan 30 ülkenin güvenlik ve savunmasını sağlamak üzere müttefiklik esaslı 1949 yılında sovyet tehditine karşı kurulan ve bizim de 1952’den bu yana dek üyesi olduğumuz dünyanın en büyük uluslararası kuruluşlarından birisi…
Lakin bu kuruluşun, kuruluş amacı savunma ve 30 üyesinin güvenliğini sağlamak, müttefiklik kurmak iken ne yazık ki vizonu ve bu doğrultudaki misyonu sadece Müslüman ülkelere saldırmak ve çıkardığı savaşın sonunda barışı sağladığını söyleyerek sömürmek oldu.
Ortadoğu’da Türkiye de dahil, sadece İsrail dışındaki neredeyse tüm ülkeler, esas amacı savunma olan ABD’nin saldırısına maruz kaldı.
Afganistan, Irak, İran, Libya, Pakistan, Suriye üzerinde çeşitli oyunlar kurularak özellikle geçtiğimiz son 20 senedir finanse edilen terör örgütleri ile savaş çıkartılıp, daha sonra da sözde “BARIŞ” sağlamak adına ABD askerleri çekilmeyip yıllardır bu ülkeler sömürülmeye devam edilmiştir.
Nato’ya girdiğimiz yıldan itibaren izlenimlerimize göre başımıza gelmeyen kalmadı.
En basit örneklerinden:
1992 yılında TCG Muavenet gemimizin, Akdeniz’de yapılacak olan Kararlılık Gösterisi-92 adlı Nato tatbikatı sırasında Ege’de ABD uçak gemisinin ateşlediği 2 adet füzesiyle vurulmasının sonucunda geminin komutanı Deniz Kurmay Yarbay Kudret Güngör dahil olmak üzere 5 şehit ve 22 yaralı verdik. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Lawrence Eagleburger haberi Washinton Büyükelçimiz Nüzhet Kandemir’e “Geminizi batırdık özür dileriz” diye iletti.
2003 yılında ABD, Kuzey Irak’a girmek için Türkiye sınırlarından askerlerini ilerletmek istemesi fikrini sunmasının ardından 1 Mart 2003 günü bu önerinin TBMM tarafından reddedilmesinin ardından ABD resmen bunun cevabı niteliğinde 4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak’ın Süleymaniye şehrinde TSK Özel Kuvvetler Mensubu 11 askerimizi kurgulanmış bir bahane ile tutuklayıp başına çuval geçirerek arkası açık bir kamyonet ile nispet yaparcasına Kerkük Havalimanına götürdü.
8 Kasım 2017’de Norveç’te yapılması planlanan ve ABD de dahil Nato üyesi 30 ülkenin katılım sağladığı Nato’nun “Harp Provası” adı altındaki tatbikatta düşman hedef olarak bir anda ekranlarda Gazi M. Kemal ATATÜRK ve Cumhurbaşkanımız R. Tayyip ERDOĞAN’ın görülmesinin ardından Cumhurbaşkanımız derhal tatbikattan çekileceğimizi söyleyip, sinirlenerek “Böyle müttefik olmaz” açıklamaları yapmıştı.
Olayın akabinde ABD ne kadar özür dilese de bu saygısızlık unutulmamıştı.
Son zamanlarda Irak İran ve Suriye’de gücünü kaybeden ABD, Afganistan’da da yenilmesi üzerine Ortadoğu’da hakimiyetini kaybetmesinin üzerine bu kez Ukrayna’dan da pay almayı hedefleyen ABD, Balkanlar, Karadeniz ve belki de Türkiye Mavi Vatan sınırları içerisinde bulunan doğalgaz rezervi tespitlerinin yapılması üzerine buraya da yakınlık kurmayı amaçlayan ABD Yunanistan’a zaten 5 askeri üssünün olmasına rağmen 4 yeni üs daha kuracağını açıkladı.
Yunanistan üsleri ile ilgili ABD’nin Atina Büyük Elçisi Geoffrey Pyatt’ın yaptığı açıklamada ise “Önümüzdeki günlerde Dedeağaç’a hiç getirmediğimiz kadar askeri birlik ve teçhizat getireceğiz” şeklindeki sözleri Balkanlar, Karadeniz ve Akdeniz hedeflerini açıkladı.
4 bir yanımızı çeviren bu Nato üsleri bizim için her zaman bir risk olmuştur ve risk olmaya devam edecektir.
Saygılarımla…
Fatih Küpeli
Dünya Avşarlar Birliği Genel Başkan Yardımcısı