Kemal Kılıçdaroğlu: “Türkiye’nin onurunu Suudi Konsolosluğu’nun bahçesine gömdün”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün sosyal medya hesabında, “Ahlâk, devletin temelidir. Türkiye’nin onurunu Suudi Konsolosluğu’nun bahçesine gömenler, devletin temellerini sarstılar. Gelin bu gece, bu acı meseleyi konuşalım” notuyla bir video yayınladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İsrail ile ilişkilerimiz başkadır, Kudüs başkadır” sözlerini ve Cemal Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan’a devredilmesini eleştirdi.
Kılıçdaroğlu,“Sen, Kaşıkçı davasıyla bu devletin, bu milletin milli egemenliğini sattın. Türkiye’nin onurunu Suudi Konsolosluğu’nun bahçesine gömdün sen. Utanmalısın” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün sosyal medya hesabında, “Ahlâk, devletin temelidir. Türkiye’nin onurunu Suudi Konsolosluğu’nun bahçesine gömenler, devletin temellerini sarstılar. Gelin bu gece, bu acı meseleyi konuşalım” notuyla bir video yayınladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, videoda şunları söyledi:
“Sevgili halkım, bugün sizlere bir konuda seslenmek istiyorum. Uzun bir süredir çok farklı kesimler ile görüşüyor, konuşuyorum. Bu kesimlerden biri de dini kanaat önderleri, ilahiyatçılar. Onlar ile de buluşuyorum, ülkemizin geleceğini konuşuyorum. İstisnasız her görüşmede din ile ahlakın el ele gitmesi gerektiğini söylüyorlar. Çok önemli. Ahlaklı olmak için dindar olmanıza gerek olmayabilir, ama gerçek dindar olmanız için ahlaklı olmanız şart. Hatta dindar birey için din, ahlaklı bir hayat sürmenin rehberi anlamına geliyor; ki sadece İslam değil tüm dinler ahlakın önemi konusunda nettir. Özetle insan varlığının en önemli şartlarından biridir ahlak. Eğer insandan bahsediyorsak aslında aynı zamanda ahlaktan da söz ediyoruz demektir. Bugün Erdoğan, ‘İsrail ile ilişkilerimiz başkadır, Kudüs başkadır’ dediğinde bu konu ile ilgili olarak sizlere seslenme ihtiyacı duydum. Çünkü bu sorun, Türkiye’nin sorunu haline gelmiş durumda. Belki de Türkiye’nin en önemli sorunu, tam da ‘o başka, bu başka’ anlayışıdır. Onun için bazı çok zengin ülkeler, bun anlayış yüzünden hiç değer görmezler, ‘kabile devleti’ diye anılırlar.
Kendini bir şey ile tanımlamak, ama insan varlığının en önemli şartı olan ahlak kısmını da önemsememek. Yani Mevlana’nın deyimiyle ‘cebi zengin, fakat ruhu fakir’ insan olmak, Her şeye fiyat biçmek ama değer biçememek. Bu saray ve şürekası onurumuza fiyat biçiyor, çünkü değer bilmiyor. Ne olursanız olun, neye inanırsanız inanın topraklarınızda korkunç bir cinayete kurban giden Cemal Kaşıkçı’ya fiyat biçemezsiniz. Mavi Marmara şehitlerine bir fiyat biçemezsiniz. Biçerseniz fiyatınız kadar algılanırsınız, değer görmezsiniz. Türkiye’yi buraya getiren, işte bu fiyat biçen, değer bilmeyen zihniyettir. Ahlaklı olmadan, dindar olma durumlarıdır. Ne olursak olalım ahlaklı olmak zorundayız. Türkiye’nin dindar, sofu, sufi, inançlı, inançsız sorunu yok. Türkiye’nin çok net bir ahlak sorunu var. Bu arada Cemal Kaşıkçı’nın yakınından randevu istedim; bu konuyu konuşmak için. Mavi Marmara ailelerinden de isteyeceğim. O dava bizim için kapanmadı. İktidarımızda bu davalara devlet ahlakı neyi gerektiriyorsa öyle yaklaşacağız.
Sana gelince Erdoğan; sen, Kaşıkçı davasıyla bu devletin, bu milletin milli egemenliğini sattın. Türkiye’nin onurunu Suudi Konsolosluğu’nun bahçesine gömdün sen. Utanmalısın.”
Hibya Haber Ajansı