Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Aziz milletim, değerli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. Ülkemiz 6 Şubat günü yaşadığımız iki büyük depremle tarihinde eşi benzeri görülmemiş genişlikte bir alanda ve şiddette sarsıldı.
Bölgedeki şehirlerimizin ayakta kalan kapasiteleriyle ülkemizin tamamındaki kamu imkanlarını hemen harekete geçirdik. Yıkımın büyüklüğüne ve kış mevsiminin engellerine rağmen şartları sonuna kadar zorladık. En kısa sürede ve etkinlikte şehirlerimize ulaşmak için devlet ve millet olarak seferber olduk. Ayrıca şehirlerimizin hasar gören içme suyu ve kanalizasyon altyapıları da depremzedeler ve yardım ekipleri için sorunları beraberinde getirdi.
Böylesine büyük felaket dünyanın hangi ülkesinde yaşanırsa yaşansın görülebilecek aksaklıklar elbette bizde de yaşandı. Devletimizin bakanlık, kurum, sivil toplum, uluslararası yardım kuruluşuyla deprem bölgesine bir an önce ulaşmak ve çalışmalara başlamak için canla başla mücadele etmiştir.
İlk saatte zorluklar aşıldıkça yürütülen çalışmalar daha sistematik ve etkili hale gelmeye başlandı. Depremin etkilediği yerleşim yerlerine ulaşıldı. Bölge genelindeki çalışmalar arama kurtarma, yardım malzemelerin dağıtımına kadar bütün süreçleri ile düzene sokuldu. Yaklaşık 250 bin kamu görevlimiz deprem bölgesindeki çalışmalarda yer alıyor.
Sivil toplum kuruluşları ve uluslararası yardım ekipleri ve profesyonel kadro sayısı 35 bini aştı. İş makinası sayısı 12 bin 235, uçak sayısı 76, helikopter sayısı 121, gemi sayısı 26, İHA 45’e ulaştı.
Depremin üzerinden geçen uzun saatlerin ardından bile arama kurtarma ekiplerimizin yıkıntıların altından canlı vatandaşlarımızı çıkartabiliyor olması bu kara tablo içindeki en önemli teselli kaynağımızdır. 320 seyyar mutfak bölgede her gün sıcak yemek dağıtıyor. Kızılay yemek adedi 20 milyon, ekmek 22 milyon adedi buldu.
100 ülkeden yardım çağrısına cevap aldık. 84’ü toplamda 10 bin 943 arama kurtarma personeli ile sahadaki çalışmalara katıldı. 4 ülkenin ekibi çalışmalarını tamamlayıp geri döndü. Bu rakamın dünyadaki toplam arama kurtarma kapasitesinin çok önemli bölümüne tekabül ettiğinin altını çizmek isterim.
Bizi arayan dünyanın dört bir yanından 42 ülkenin devlet ve hükümet başkanıyla telefonda görüşmelerim oldu. Katar Emiri kardeşim ile çeşitli ülkelerden bakan seviyesindeki temsilcileri ülkemize gelerek taziyelerini ilettiler.
Enkaz altında kalan son vatandaşımızı oradan çıkarana dek çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Arama kurtarma çalışmalarını bitirdikten sonra enkaz kaldırma işlemlerini hızlandıracağız. Depremin yıktığı, oturulamaz hale getirdiği her ev ve işyerini yeniden yapıp, hak sahiplerine teslim edeceğiz.
TOKİ ülke genelinde 1 milyon 180 binanın kalitesi ve güvenliği ile depremlerden alnının akıyla çıkmış kuruluşumuzdur.
Son afette yıkılan tüm binaların yüzde 98’inin 1999 yılı öncesi inşa edilenler olması bize bina standardı ve denetimi konusunda kat ettiğimiz ilerlemeye göstermekle birlikte işi daha sıkı tutmamız gerektiğini de hatırlatıyor. Bilimsel verilerin ışığında bölgede yeni inşa edilecek konutlar ve şehirlerle ilgili hazırlıklara Çevre Şehircilik Bakanlığımız ile TOKİ’miz tarafından başlatılmıştır.
Hasar tespiti biten her yerde derhal inşaat çalışmalarına geçeceğiz. Mart başı itibariyle 30 bin konutun inşasına hemen başlıyoruz. Birkaç ay içinde fay hatlarının uzağında inşa edeceğimiz tüm konutların yapımına geçilmiş olacaktır. Amacımız 1 yıl içinde deprem bölgesinin tamamında konut ihtiyacını çözecek sayıda kaliteli ve güvenli yapının inşasını tamamlamaktır.
Bu sürede çadır, konteynır, prefabrik yapılar, otel odaları, kamu misafirhaneleri, diğer illerimizdeki kiralık konutlarla depremzedelerin geçici barınma ihtiyaçlarına cevap vermeyi planlıyoruz.
Deprem bölgesi vatandaşlarımızdan 1 yıl sabretmelerini istiyorum. İnşallah depremin yol açtığı yıkımları tümüyle telafi edeceğiz. Van, Elazığ, Malatya, İzmir, Bingöl depremleri, Kastamonu, Bartın, Sinop, Giresun sel afetleri, Antalya ve Muğla yangınlarında nasıl kısa sürede yıkımın izlerini silip yeni konutları sahiplerine teslim ettiysek Allah’ı izniyle burada da aynısını yapacağız.
Hiçbir vatandaşımızı maddi ve manevi açıdan sahipsiz bırakmayacağız. Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımdan istirhamım; şehirlerine, ilçelerine, mahallelerine, evlerine işlerine hayatlarına sahip çıkmalarıdır. Yılgınlık, benzinlik, yorgunluğa, yeise kapılmadan beraberce bu felaketin acısını dindirecek, kayıpları telafi edeceğiz.
Dün İstanbul Çam Sakura Hastanesindeydim. Oradaki depremzede vatandaşlarımızı, çocukları, aileyi bizzat görme fırsatım oldu. Birçoğu İstanbul’daki ailelerin yanına gelmek, yaralı olanlar da Çam Sakura Hastanemizde tedavilerini oluyorlar.
İstanbul’un değişik hastanelerinde dağıtılmak suretiyle bu noktada Sağlık Bakanlığımız gerekli müdahaleleri yapıyor. İlk etapta oturulamaz hale gelen hane başına 15 bin lira taşınma ve 5 bin lira ile 2 bin lira arasında kira yardımı. Hane başına 10 bin lira destek yardımı yapacağımızı açıklamıştık.
Acil ihtiyaçlar için 100 bin lira nakdi yardımlarda bulunuyoruz. Vatandaşlarımıza ilave destekler de yapacağız. Devlet ve millet olarak elele vererek hiçbir mağdur ve mazlumu sahipsiz bırakmayacağız.
Bankacılık sektörümüz, Hazine ve Maliye Bakanlığımız öncülüğünde 2022 karlarını yüzde itibariyle belli bir oranını şu an itibariyle 50 milyar lira civarıda bunları dayanışma paketi olarak depreme tahsis ettiler. Bu meblağ depremzedeler için yapılacak çalışmalarda kullanılacaktır.
Bölgedeki işletmelere yönelik ilave kredi garanti fonu kefaletli kaynaklar hazırlanmıştır. Ülkemizin ihracatına 20 milyar dolar katkıda bulunan bölgenin ayağa kalkmasını sağlamak için her türlü katkıyı sağlayacağız.
Vergi ertelemelerinden bankacılık düzenlemelerine kadar pekçok unsuru içeren yaklaşık 638 bin mükellefimiz yararlanacaktır. AFAD’a yapılan şimdilik tutarı 8, 3 milyar lirayı bulan yardımların tamamını deprem bölgesi için kullanıyoruz. Yarın akşam saat 20.00’de KKTC ve Azerbaycan’daki tüm televizyon kanalları ve radyoların katılımı ile ‘Türkiye Tek Yürek’ sloganıyla bir yardım kampanyası düzenlenecek.
Şahsımızın ve arkadaşlarımızın maaşlarından yaptıkları taahhütler iş insanların katkılarıyla AFAD’a toplamda 136 milyon 586 lira bağış kararı aldık. Büyük yıkım ve can kaybı yaşanan 10 ilimizi ziyaret ederek çalışmaları yerinde gördük. Halihazırda kamu yurtları ve oteller olmak üzere 1.6 milyon depremzedenin barınma ihtiyacını karşılamış durumdayız. Tahliyeler ve kendi imkanlarıyla 2 milyon 200 vatandaşımızın bölge dışına çıktığını değerlendiriyoruz.
Katar’dan yola çıkmaya başlayan 10 bin konteynırı ülke içi ve dışından yapacağımız takviyelerle ihtiyaç sahiplerinin hizmetine vereceğiz. Kamu misafirhaneleri başta olmak üzere diğer barınma tesislerini de bu amaçla kullanıyoruz. Kredi ve Yurtlar Kurumumuza bağlı yurtlarımızı da öğrencilerimizin mağduriyetine meydan vermeden depremzedelere açtık. Binlerce üniversite öğrencimiz, akademisyenimiz, idari personelimiz deprem bölgesinde çalışmalarda aktif görev alıyor.
Deprem bölgesinde tüm okullarda ikinci dönemde devam şartı aranmayacaktır. Deprem bölgesinde 1 mart itibariyle 10 ilimizde ki, buna Elazığ’ı ilave edeceğim şartları uygun okullarımızda eğitim, öğretime başlama imkanını veriyoruz. Eğitimci ordumuzun barınmadan gıdaya, arama kurtarmadan destek organizasyona kadar her alanda yürüttüğü çalışmaları takdirle karşılıyoruz.
Emniyet teşkilatımız, 73 bin, jandarmamız 65 bin personeliyle bölgede hizmet veriyor. 10 bine yakın gönüllümüz adeta destan yazıyor. Milli Savunma Bakanlığımız ve Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tüm unsurlarını depremzedelere yardımcı olmak, güvenliği sağlamak üzere seferber olmuştur. Bölgede görev yapan 38 bin kahraman Mehmetçiğimize yaptıkları fedakarlık ve gayretleri için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız Zonguldak Türkiye Kömür İşletmeleri’nden buradaki deprem bölgesine gelen tüm oradaki madencilerimizin gerçekten cansiperane verdikleri mücdaele hiçbir zaman hatıralarımızdan silinmeyecektir.
AFAD’ın diğer tüm unsurları bu mücadeleyi bu şekilde verdiler. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız depremzedelere psiko sosyal destek, kimsesiz çocuklara sahip çıkmaya kadar sorumluluklarını yerine getiriyor.
Adalet Bakanlığımız hem cenazelerin defni için gereken hukuki işlemleri, yıkılan binaların sorumluları ile takibi yürütmek için bölgede yüzlerce savcı görevlendirdi. Tarım ve Orman Bakanlığımız DSİ vasıtasıyla bölgedeki barajların gözetimini yapmıştır.
Siyaset burada çirkinleşti, ne yaptılar? Barajların patladığından, su tutamaz hale geldiğinden bahsetmeye başladılar. Sosyal medyanın bu noktada attığı iftiralarla bu zor zamanda bir olma, yekpare hareket etmemiz gereken bir anda ne yazık ki Türkiye’de siyaset belli bölümüyle ana muhalefet ciddi manada çirkinleşti.
Bu tür yalanlarla sosyal medyada yalanlar öbür taraftan bakıyorsunuz kalkıyor Borsa İstanbul’daki atılan adımlarla SPK’nın önünde gösteri yapıyor. Bu milletin paralarının SPK’da veya farklı yerlerde yok edildiğinden bahsediyor. Gün bir ve beraber olma zamanıdır. Bu tür şeylerle ilgili elinde belgen varsa, hayat boyu zaten bu tür belgelerle konuşmadın. Hayatın hep yalanlarla hareket ettin. Bu arada yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Senin mumun çoktan yandı ve hala yanmaya devam ediyor.
Benim seçim bölgelerinde de yıllardır gezdim, şimdi de afet bölgelerinde dolaşıyorum, vatandaşımla hemhal olacağım.
Bu arada çiftçimizin destekleme ödemesini öne alarak hızla yapıyoruz. Ticaret Bakanlığımız deprem fırsatçılarına göz açtırmamak için denetimlerini artırırıken esnaf ve sanatkarımıza destek veriyor. Ülkemizin önde gelen üretim bölgelerinden biri olan deprem yaşanan şehirdeki çalışmalarımıza yardımcı olunacaktır.
Dışişleri Bakanlığmız yurt dışındaki vatandaşlarımızın, ülkemize gelecek ekiplerin taleplerini karşılayacak tedbirleri alıyor.
Milletlerin ve devletlerin asırlar boyunca karşılaşabilecekleri ender felaketlerinden birini yaşarken birliğe, berabere, dayanışmaya, vicdana ihtiyacımız olan dönemden geçiyoruz. Bozguncuların fitnelerine, yalanlarına, hezeyanlarına itibar etmeden insanlarımıza aydınlık gelecek kurmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
İnsanlarımızın acılarını paylaştığı ortamda siyasi çıkar elde etmek için sağa sola saldıranlarını görmekten üzüntü duyuyorum. Çalışmaları değersizleştirmek için iftiraya, her türlü çirkefliğe sergileyenleri şimdilik biz de not ediyoruz. İnsanlar can derdinde iken SPK önüne gidip siyaset yapanları, öğrencilerimizi kışkırtanları, canla başla yürüten faaliyetleri sabote etmeye kalkanları asla unutmayacağız.”