Yoğun göç alan Mersin için Seçer’den yeni çağrı.
Depremin ardından evleri yıkılan, hasar alan ya da korkuyla yaşadıkları kentleri terk eden yüz binlerce vatandaşın geldiği ilk durak Mersin oldu. Afet bölgesinden yoğun göç alan Mersin’e, resmi rakamlarla 180 binin üzerinde depremzede geldi. Kayıt yaptırmayanlar da dahil edildiğinde yaklaşık 400 bin insanın sığındığı Mersin, bu yükü kaldırabilmek için bir an önce gerekli adımların atılmasını bekliyor.
Depremin ardından evleri yıkılan, hasar alan ya da korkuyla yaşadıkları kentleri terk eden yüz binlerce vatandaşın geldiği ilk durak Mersin oldu. Afet bölgesinden yoğun göç alan Mersin’e, resmi rakamlarla 180 binin üzerinde depremzede geldi. Kayıt yaptırmayanlar da dahil edildiğinde yaklaşık 400 bin insanın sığındığı Mersin, bu yükü kaldırabilmek için bir an önce gerekli adımların atılmasını bekliyor.
İl genelinde yaklaşık 2 milyon, merkezde ise yaklaşık 1 milyon insanın yaşadığı Mersin’in nüfusu, 11 ili etkileyen yıkıcı deprem felaketinin ardından neredeyse yarım milyon daha arttı. Depremin ilk gününden itibaren Mersin’e yoğun bir göç başlarken, gerek bu illere yakınlığı gerekse bu illerdeki akrabalık ve dostluk ilişkileri, kentin tercih edilmesinde en önemli etken oldu. Başta Mersin Valiliği olmak üzere tüm belediyelerin depremzedelerin sorunlarını çözmek için çalışmaları aralıksız devam ederken; Mersin, barınmadan sağlığa, eğitimden temizliğe, trafikten sosyal ilişkilere kadar birçok sorunla karşı karşıya kaldı. Mersinliler, çığ gibi büyüyen bu sorunların bir an çözülmesi için devletten acil destek bekliyor.
“Deprem bölgesinden yaklaşık 400 bin insan geldi”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kentin sorunlarına dikkat çekerek, devlet kurumlarına çağrıda bulundu. Deprem bölgesinden Mersin’e yaklaşık 400 bin insan geldiğini, bunun 50 bininin de Suriyeli sığınmacı olduğunu belirten Seçer, “Bu tahmini ama gerçeğe yakın bir rakam; çünkü bizim 6 Şubat tarihinden itibaren günlük su tüketiminde ortalama yüzde 15’lik bir artış var. Diğer taraftan son bir ayda evsel katı atıkta geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 13’lük, Teksin Mersin çağrı merkezine gelen taleplerde yüzde 200’lük artış var” dedi.
“Mantıklı olup süratle müdahale etmek lazım”
Bu yoğun göçle birlikte Mersin’in birçok sorunla karşı karşıya kaldığına işaret eden Seçer, “Ev kiraları, konut satışları almış başını gitmiş. Trafik yoğunlaşmış. Parklar dolu. Bunları görmemek için herhalde kötü niyetli olmak lazım, çünkü görmeyenler ya da görmek istemeyenler de var. Kötü niyet yoksa da görevi ihmal var. Çünkü bunu günlerdir söylüyor kentin belediye başkanı, yetkilileri uyarıyor. Bir ay geçti. Süre hızla akar gider. Bu insanlar burada yaşayacaksa hem kentin burada yaşayan insanına mutsuzluk olmaya başlar hem kendileri mutsuz olur. Neden? Altyapınız yetmez, su sorun olmaya başlar, temizlik sorun olmaya başlar, arıtmanız kifayet etmez, hastaneleriniz, okullarınız, yollarınız yetersiz kalır. Bunu çoğaltabiliriz. Mantıklı olup süratle müdahale etmek lazım” diye konuştu.
“Oradaki her bir ilin acısı Mersin’e taşındı”
“Şu anda depremde hasar gören 10 ilimizde yoğun bir çalışma var. Hiçbir sözüm yok. 1’1inci il olarak Elazığ da buna ilave edildi. Ama oradaki her bir ilin acısı buraya taşındı” diyen Seçer, buradaki yaşamı herkesin gördüğünü söyledi.
Mersin Büyükşehir Belediyesinin misafirhanelerinde şu anda 3 bin kişinin üzerinde insanı ağırladıklarını dile getiren Seçer, ayrıca yurtlarda ve yazlık evlerde kalan binlerce vatandaş olduğunun altını çizdi. Seçer, “O bölgelerdeki birçok insanın burada yazlık konutu var. Onlar da geldi şu anda burada yaşıyorlar. Akraba ilişkileri çok fazla; 600 bin Mersinli orada akrabalık ilişkileri olan hemşehrilerimizdir. Onun için de insanlar yoğun olarak burayı tercih etti. Önce insanlar bildik yere, iletişim kuracakları yere, birilerinin sahipleneceğini düşündüğü yerlere gider. O insanlar da buraya geldi, akrabalarının yanında” ifadelerini kullandı.
“Sesimizin duyulup, devletin kurumlarının belediyelere yardımcı olması lazım”
Büyükşehir Belediyesi olarak, evlerini depremzede akrabalarına açan Mersinliler ve oralarda kalanlara yönelik çalışmalar da yaptıklarını anlatan Seçer, “Arkadaşlarımıza, ‘Akrabalarının yanında kalan insanlara ne yapabiliriz? O insanlar onlara yük olmasın. Biz de gıda, hijyen desteği yapalım, çocuklar okula gidiyorsa kırtasiye desteği verelim’ dedim. Çalışma yaptılar, şu ana kadar 20 bin civarında sadece gıda talebi oldu bizden ve bunun 15 binini de karşıladı arkadaşlar. Onların anlattığıyla ben size aksettiriyorum; ‘gıda kolileriyle evlere gidiyoruz, gerçekten bir evde 20 kişi var’ diyor. Bunu bizim belediye çalışanı arkadaşlarımız söylüyor. Demek ki, çok yoğun bir nüfus gelmiş. Bunlar kayıt altında mı? Resmi kayıtlar 180 bin ama benim su tüketimim onu göstermiyor. Benim evsel atık miktarım onu öyle göstermiyor. Ev kiralarını biliyorsunuz, vatandaşlar, ‘1 liralık ev 2 lira, 3 lira oldu’ diyor. Kiralık ev bulamıyor. Şimdi tablo bu. Onun için çok süratle önlem almak gerekiyor. Devletin bütün kurumları, tabi ki belediyeler de onun içinde. Biz de üzerimize düşeni yapalım; yapıyoruz zaten. Ama bu konuda bizim sesimizin duyulup, devletin kurumlarının belediyelere yardımcı olması lazım” dedi.
“Mersin’in görülmesi, gerçeğinin tespit edilmesi ve bir an önce de tedbir alınması lazım”
Depremin ardından daha önce de ilişkileri olan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından destek telefonu aldıklarını aktaran Seçer, çok yoğun göç alan Mersin’e yeni projelerinde finansman desteği sağlamak istediklerini ilettiklerini ifade ederek, “Mersin’e son alınan otobüsler bir proje çerçevesindeydi; Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından Yeşil Şehirler Projesi çerçevesinde hibe kredisi almıştık. ‘O pakette hala paranız var. Size bir miktar daha gönderelim, nüfusunuz arttı, 50 otobüs daha alabilirsiniz ve yüzde 50 de hibe yapalım bunu, çünkü deprem yaşadınız’ dediler” şeklinde konuştu.
Avrupalı bunu düşünürken devlet kurumlarından da aynı yaklaşımı görmek istediklerini vurgulayan Seçer, özellikle İller Bankasından finansman desteği beklediklerini söyledi. Seçer, “Mersin’in görülmesi lazım, gerçeğinin tespit edilmesi lazım ve bir an önce de tedbir alınması lazım” diye konuştu.
