Son yıllarda şekli islam dininin ülkemizde gerçek İslam dininden daha çok itibar gördüğünün bir ispatıdır aslında bu olay.
Bakınız evinin iki bin TL kirasını daha sözleşme döneminin ortasında sekiz bin liraya çıkartan insafsız mahallede oruç tutmayanları veryansın eleştiriyor ve millet bu kişiye Hacı amca diyip saygı gösteriyor oysa ki hak yemek oruç yemekten daha aşağı bir durum değildir.
Bu ülkede depremde her şeyini kaybeden insanlar dolandırılıyor bir secaddeye ayakkabı ile basılmasını sorguladığımız kadar sorgulamıyoruz bu ahlaksız durumu. Kimse biz neden bu hale geldik demiyor.
Devlet memurluğu için mülakatlarda tam puan alanlar onların aldığı puanın yarısını alan ama siyaseten tanıdıkları olduğu için göreve başlıyor atayan da atanan da vicdanı rahat bir şekilde cuma namazında saf tutuyor yaradanın karşısında hiçbir mahcubiyet duymadan.
Bu ülkede sınavlarda sorular çalındı sorular insanların hayatları karartıldı hiç bu seccade olayı kadar gündem olmadı.
Devletten hakkının üç beş katına ihale alan Mütahhit’in anlı secdeden kalkmıyor ancak yediği yetim hakkı nedeniyle kimse ona tek kelime etmiyor.
Bizim canımız bu tende olduğu sürece bu papaz burdan gidemez denildikten 24 saat sonra papaz uçağa binip gitti bir gecede ekonomik bir enkaz kaldı bu ülkede sarsılan ülke itibarından da hiç bahsetmiyorum peki bir seccade ile bir ülkenin itibarı arasında hangisi ayaklar altına alınınca daha çok üzüldünüz?
Sayın Cumhurbaşkanının “Üzerinde Allahın tüm özelliklerini bulundurduğunu söyleyerek alenen Allah(c.c) şirk koşan vekil ve bürokratlar siyaseten yükseldikçe yükseldi kimse buna tek kelam etmeyi akıl etmedi.
Seccade mi yoksa Kuran-ı Kerim mi dinin temeli diye sorsak herhalde herkes Kuran-ı Kerim der ama bugün secaddeye basıldığı için üstelik basan kişi defalarca görmediğini söyleyip özür dilemişken kıyametler kopartanlar Kuran-ı Kerimin ayetleri ile dalga geçen hadsiz meczubun bizzat Cumhurbaşkanımızın imzası ile Büyükelçilik ile ödüllendirilmesine tek kelime etmeyerek Şekli İslam’a inananlardan olduğunu bizlere göstermektedir.
Ülkenin başına bir cemaati bela edip onların yaptığı kalkışma nedeniyle hayatını kaybeden 251 kişi ve yaralanan binin üzerinde kişi ve mahvolan ekonomimiz için sadece Allah bizi affetsin denilince tüm mesuliyet ve yükümlülükler ortadan kalktı ama yanlışlıkla basılan bir secaddeye basılınca özür dilenmesine rağmen adamın ne dini ne imanı ne insanlığı kalmadı.
Allah bizleri içine düştüğümüz bu durumdan bir an evvel kurtarsın inşallah yoksa yüce Allahın dini üzerinden siyaset ve ticaret yapan bizlerin akibeti hiç de hayır gibi durmuyor.
Rabbim bu mübarek günlerde bizleri ıslah eylesin ve hidayete erdirsin ki biran evvel topraklarımızda hüküm süren Şekli İslam dininden vazgeçip Gerçek ve Hak Dini İslam dinine yeniden yönelmemizi nasip eylesin diye dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden.
Mehmet Açık
Gazeteci Yazar