NE TAT KALDI NE TUZ!
Ailemiz ve sevdiklerimiz ile bir araya geldiğimiz, belki de çoğumuz için unutulmaz anılara ev sahipliği yapan bayramlar, aynı zamanda birbirinden özel gelenekleri ile de yıllar boyu hayatımızda oldu.
Nerede o eski bayramlar?
Aile Ziyaretleri, Bayram Davulcuları, Keyifli Sohbetler, Bayram Harçlığı, Bayram Tatlıları, Bayramlık Giysiler, Kolonya ve Şeker!
Eskiden mahallelerde birlik ve beraberlik içinde yaşanırdı. Mahallede herkes birbirini tanır kimin derdi sıkıntısı var bilirdi…
Bir evde yaşayan nüfus ne kadar olursa olsun yalnız evin reisi çalışır herkes onun getirdiği kazançla geçinirdi.
Bizim çocukluğumuzda bayram gelmeden önce yeni bayramlıklar alınır, baklavalar, sarmalar, börekler yapılır, evler temizlenirdi. Bayramı coşku ve heyecanla beklerdik.
En çok da çocuklar mutlu olurdu. Kapı kapı gezip şeker, çikolata toplardık. Şimdiki zamanda ise bırakın mahalle gezmeyi, en yakın komşulara bile gidip bayramlaşamaz oldu çocuklar!
Büyük küçük herkes bayramı, bayramlıklarını giyerek karşılardı. Çocuklar bayramlıklarını giymek için sabırsızlanırlardı
Komşular bayram kutlamaya gelen çocuklar için şekerleri hazır ederdi. Bazı komşular ise harçlık verirdi, bu çok büyük bir mutluluktu.
Eski bayramlar çok başkaydı. Herkes mutlu ve samimiydi.
Ama şimdi?
Geçmişte kaldı o ‘TATLI’ Bayramlar!
‘ZAMLARA’ bakıyor artık insanlar…
Çocuklar koşardı komşuya; ‘ŞEKERLER’ dolardı torbaya.
Bir evde yaşayan nüfus ne kadar olursa olsun yalnız evin reisi çalışır herkes onun getirdiği kazançla geçinirdi.
Sözün kısası!
Vatandaş dertli:
“Ne tat kaldı ne tuz.”
Inşallah her bayram eskisi kadar güzel ve neşeli olur.
Herkese iyi bayramlar.
GHA – Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet Açık