Her seçimde bu sözü duyarız, söyleriz değil mi? Seçimler deyince hemen ilk aklımıza gelen gündemimiz Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri geliyor haliyle. Aslında yaşamımızın her alanı seçimlerden ibarattir. İş, aş, eş,ev, araba,şehir, ülke vs. Bunları bir tarafa bırakalım gündemimiz siyasi seçimleri ele alalım. Bu seçimlerin önemini iki yönden ele alırsak konuyu daha iyi irdeleme sorgulama ve karar verme imkanı buluruz. Siyasi parti liderleri için öncelik liderliği muhafaza etmek tartışmalı hale getirmemektir. Bunun için seçim kazanmak için bütün enstrümanları kullanırlar. Öncelikli korunması gereken mevzi parti liderliğidir. Liderliğin tartışması zaten parti içinde yapılması olanaksızdır bu tartışmayı ancak halk nezdinde yapıldığı gerçeğidir. Seçim kaybeden lider halk arasında tartışılır ancak lider değişiminde etkili değildir. Zira genel kurulda seçim yapan halk değil delegedir. Delege zaten lider tarafından seçtirildiği için seçim kaybeden lider delegenin güçlü desteği ile seçildiği için haliyle koltuğunu liderliğini muhafaza eder. Durum böyle olunca genel seçimi kaybetmek lider için çok önemli değildir. Bu durumda bizim öncelikli korunması gereken mevzi her halukarda korunduğu için pek önemi yoktur ve öncelik ehemmiyetini kaybeder. Diğer öncelikli ve asıl önemli olan milletin ülkenin ve devletin bekası ve istikrardır. Bu durumda seçimi yaparken neleri göz önüne almamız gerekiyor bunlara bakmak lazım.
1 – Ülkenin durumu ve geleceği. İçerisinde bulunduğumuz durumun ve geleceğin ahvali
Ülkenin İçerisinde bulunduğu durum Eğitim, sağlık, ekonomi, tarım, kültür, turizim, sanayi, güvenlik, adalet başlıkları aklımıza geliyor. Dünden bugüne baktığımızda bu alanlarda ciddi yatırımlar ve reformlar yapılmış yıllardır kapısında brkletildiğimiz Avrupa Birliği ülkelerinin bile önüne geçtiğimiz konumdayız. Kazanımların artarak devam etmesi çok önemli aynı hız ve kararlılıkla devam edilirse dünyada daha etkin söz sahibi olabiliriz.
2 – Aday ve özellikleri, Adayın güvenirliği, başarıları referans olarak ele alınmalı. Dört tarafı ateş hattına dönüşmüş ve küresel güçlerin projelerini hızla hayata geçirmeye çalışıldığı soğuk savaşların yaşandığı coğrafyamızda güçlü liderlik vasfı çok önemli olmalı.
3 – Siyasi partinin ideolojisi fikirleri projeleri, kuruluşta yazılan parti tüzükleri hemen hemen aynıdır zira siyasi partiler kanununa göre hazırlanmıştır. Burada önemli olan parti programları söylemleri ve eylemleridir. Zaten ülke yönetiminde aday olan partinin ve liderinin ülke için ne yapıp yapamayacağı buradan anlaşılmaktadır.
Uzunca açıklamalardan sonra gelelim 14 Mayıs seçimlerine. İşin bu kısmını uzatmayacağım zira her seçmenin seçimine saygı duyulması gerektiğine inanıyorum. Her ne kadar 4 Cumhurbaşkanı adayı olsada bu seçimin iki tarafı var. Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu zaten seçim ikisinin arasında geçecek. Şimdi her iki ittifakın seçmenine şu soruları sormak istiyorum ve her seçmeninde bu soruları kendisine sormasını tavsiye ediyorum.
Millet İttifakı seçmenine soruyorum.
- Ülkede yaşanan en küçük olayda bile sorumlusu istifa etmeli diyorsunuz haklı olarak ve olması gereken en erdemli davranış bu zaten. Millet İttifakı adayı Kemal Kılıcdaroglu girdiği hiçbir seçimi kazanamadı sorumluluk sahibi olarak istifa etmedi.
- Her Türküm diyen insanın hassasiyeti kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Hiçbir siyasi liderin Cumhurbaşkanının kendisi veya seçmeni tarafından Mustafa Kemal Atatürk ile mukayese edilmesine dahi gönlümüz razı olmazken Kemal Kılıçdaroğlu’nun Izmir mitinginde ” bir Kemal geldi Cumhuriyeti kurdu bir Kemal daha geliyor ülkeyi kurtaracak ” söylemine tepkiniz ne oldu, bu söz Mustafa Kemal Atatürk’ü sıradanlaştırmak ve kendisini aynı kefeye koymak değil midir?
- Israrla partili Cumhurbaşkanı olmaz hele hele parti genel başkanından Cumhurbaşkanı olmaz demesine rağmen Chp Genel Başkanı İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroglu söylemi ile tezat düşmedi mi? Adaylık müracaatı itibari ile Genel Başkanlıktan ve partiden istifa etti mi veya seçilirse istifa edecek mi? Sizce bu durum ne kadar güven veriyor?
- Cumhurbaşkanı adayı olmasına rağmen seçim beyannamesinde yer alan ülke ve millet için vaadlerinden ve projelerinden hangilerini biliyorsunuz?
- En büyük söylemleri Parlementer sisteme döneceğiz derken parlementer sisteme dönüş takvimi net olarak belirlendi mi, Parlementer sisteme dönüş yapılacaksa yedi tane Cumhurbaşkanı yardımcılığı gerekli mi, doğru mu?
Cumhur ittifakı seçmenine soruyorum, - %52ye yakın oy oranı ile seçtiğiniz Recep Tayyip Erdoğan verdiği sözleri yerine getirdi mi?
- ülkede reform denebilecek icraatları yaptı mı?
- Türkiye’nin bölgedeki ve dünyadaki gücünü biliyor musunuz?
- Dışa bağımlılıktaki oranımız özellikle savunma sanayisinde %’de kaç olduğunu biliyor musunuz?
- Enerji alanındaki yatırımların neler olduğunu biliyor musunuz?
- Gerçekleşen bu yatırımların bir bölümünün bireysel olarak hissedildiğini ve yatırımlar tamamlandığında artık daha fazla hissedileceğini biliyor musunuz?
- Güçlü bir Türkiye olarak tam bağımsız bir ülke insanı olacağınızı biliyor musunuz? Her iki taraf seçmenine sorulacak sorular dahada çoğaltılabilir önemli olan bu sorulara samimiyetle öncelikle kendimize sorup kendimiz cevap almamız 14 Mayıstaki seçimimizi belirleyecek. Ben bu soruların cevaplarını biliyorum ve yine Recep Tayyip Erdoğan diyorum. Bizim seçimimiz sonucunda kazanan biz olacağız. Kazanan Türkiye olacak.
GHA – Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet Açık
