Ticaret erbabı olarak yaptığınız işte her daim ‘ticari ahlaka’ göre hareket etmek zorundasınız. Bu sizin olmaz ise olmanızdır. Böyle yaparsanız itibarlı olursunuz. Aksi halde ticarette tutunamazsınız.
Esnaf iseniz iş ahlakınız olacak. Müşteriye karşı sorumluluğunuz olacak, müşteriyi yalanla dolanla oyalamayacaksınız. Haddinden fazla uç rakamlar ortaya koyarak kendinize haklı çıkarmak adına entrikalara girmeyeceksiniz.
Bunu yaparsanız itibarınız da kalmaz, esnaflığınız biter.
Maalesef diyorum ticaretle uğraşanlar da, esnaflık yapanlar da müşterisine karşı dürüst davranmıyor. Elbette içlerinde samimi olan, dürüst olanlar çoğunlukta. Lakin diğerlerinin yüzenden genel olarak insanların ticaret yapanlara ve esnafa karşı inancı kalmamış.
Bir ürünü almaya kalkıyorsunuz. Size hayat pahalılığını, enflasyonu, doları gerekçe gösterip aşırı miktarlara satmaya kalkıyor. Bir esnaf ile konuşup anlaşıyorsunuz. İşi kendisine veriyorsunuz. Sizi oyalıyor, başka işler alıp sizi bekletiyor. Konuştuğunuz ve anlaştığınız konuya riayet etmeden kendi dediğiyle diretiyor.
Yani sizi bıktırıyor. Artık o iş biran önce bitsin de ne olursa olsun diyerek kurtulmak istiyorsunuz.
Evinizi boyatmak istiyorsunuz. Bir boyacı ile anlaşıyorsunuz. Başınıza gelmedik iş kalmıyor. Malzeme aldığınız yerde sorun yaşıyorsunuz. Size ikinci sınıf malzemeyi adeta yutturmaya çalışıyor. Kısacası ticaret ahlakına göre hareket etmiyorlar.
Bu konuda denetim mekanizması da çalışmıyor. Başına buyruk bir anlayış ile devam ederseniz ortaya çıkan sonuçta hiç olmuyor.
Esnafın iş ahlakı olması lazım diye düşünüyorum. Her geçen gün bu iş ahlakından da uzaklaşıldığını maalesef görüyoruz. Halk olarak biz esnafa güvenmeyip de kime güveneceğiz öyle değil mi?
Hakkımızda hayırlısı diyerek herkesi Allah’a havale ediyoruz..
Erdal Açık