Küçük dimakların avazı çıktığı kadar bağırdığı şarapnar parçalarının isabetiyle kulak zarlarının yırtıldığı, köz olmuş cesetlerin içinde anne, baba ve kardeşlerinin tarırmez cesetlerinin ortasında kalışları..
Dünyanın zalim bir döngü içinde olması, dinlerin, ırkların, milletlerin birbirinden toprak elde etmek için bütün insanlığa bedel ödettirmesi, savunmasız küçük çocukları, kadınları ve yaşlıları bu cenderenin içine atılması kabullanir bir durum değildir…
Dünyayı kan gölüne çevirmek için kendi çıkarlarında başka bir şey düşünmeyen acımasızca ekonomi ve siyasi ayar vermeye soyunmuş bir abd, bu dünyanın başına bela olan tetikci israil devletinin idari soytarıları, onlara çanak tutan ab ülkeleri, birleşmiş milletlerin kifayetsiz kararları, hiç bir işe yaramaz ortadoğu arap yarımadasının muhterisleri bu dünyayı yaşanmaz kılan katil sürüleri değilmi…
Yokluğun, sefilliğin, vatansızlığın altında ezilmiş içi kinle dolan bu çocukların yarının dünyasına olumlu bakış içinde olabilirmi. Karanlığın içinden doğmuş var olma hesaplaşması ve öç alma düşüncesinden başka ne beklenebilirki. Bunun müsebbibi dünyaya üstünlük kurmaya çalışan zalim devletlerin sorumluluğu yokmu…
O koca yürekli insanlar bombalar arasında aç susuz sefil bir hayatın pençesinde yok olup giderken, içimiz kan ağlıyor, yüreklerimiz dayanmıyor ve yaşlı gözlerle tv kanallarının önünde baka kalmıyoruzmu…
GHA – Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet Açık
