ONLAR BEYAZ TÜRKLERDİ AMA VATAN BİZİMDİ..!
Onlar , Beyaz Türklerdi , bu ülkenin kaymak tabakası.
Oruç tutan , Namaz kılan , eşleri kapalılar ise 2. sınıf vatandaş.
Osmanlı da gayrı müslimler askere alınmıyordu. 3 Kasım 1839 da Padişah Abdülmecit’in oluru ile ilan edilen Tanzimat fermanına kadar, can , mal , namus ve inanç özgürlüklerinin garanti altına alınmasının
bedeli olarak kazançlarının yarısını (% 50) cizye vergisi olarak devlete ödüyor, bir türlü bekledikleri zenginliğe ulaşamıyorlardı…
***
Tanzimat fermanındaki ”Herkes eşit vergi öder” maddesi yürürlüğe girince, gayrı müslim vatandaşlar da (Müslüman olmayanlar)
Müslümanlar gibi % 10 öşür vergisi ödemeye başladılar.
Türkler, 3 – 4 hatta bazen 5 yıl süren askerlik hizmetine giderken ve şehit düşerken, gayrı müslimler hem askere gitmiyor ticaretlerine devam ediyor hem de ölmüyorlardı.
Ve Müslümanlar kadar vergi ödüyorlardı. Bu uygulamadan sonra denge Müslümanlar aleyhine bozuluyor, gayrı Müslimler zenginleşirken, Müslümanlar fakirleşiyordu.
Ama Vatan için ölmek bize düşüyordu. Çünkü Vatan bizimdi.
***
1. dünya savaşında Türkler 1 300 000 şehit verdi. Resmi olmayan rakamlara göre 1 600 000 asker kayıptı. Toplam kaybımız 3 milyona yakındı. Kurtuluş savaşında verilen şehit ise 9150 idi.
1923 de TC devleti kurulduktan sonra , 1927 de yapılan nüfus sayımında anlaşıldı ki Türkiye sadece 13 milyondu.
Bu nüfusun da en az 1 milyonu Gayrımüslimdi.
***
Ülkedeki gayrı müslimler yetmezmiş gibi, 1. dünya savaşının
ardından , Türkiye’ye 185 000 Yahudi göç etti. Kimliklerine
Türk isimleri yazdırıp ustaca gizlendiler. Ama birbirlerini çok
iyi tanıyorlardı. Yabancı dil biliyorlardı. Tahsilli ve zengindiler.
***
1915de sürgüne gönderilen Ermeniler de kimliklerini gizleyerek,
çoğu zaman kaçak yollardan Türkiye’ye geri gelip zaten düzgün
konuştukları Türkçeleri ile halkın arasına karıştılar.
***
Bu Gayrımüslimler, her zaman Türkiye’nin en önemli en kritik görevlerine geldiler. Ülkenin en güzel yerlerine yerleştiler.
Kendilerini en büyük Atatürkçü olarak tanıttılar. Bu sayede
kuralları hep onlar koydu. Sistem öyle kurulmalıydı ki çocukları
torunları bile devam ettirebilmeli idi.
***
Anadolu Müslümanları asla eğitim almamalı, zengin olmamalı
ve devlette önemli yerlere gelmemeliydi.
Kız çocuklarının okulda ne işi var dediler, Müslümanlar da buna
uzun zaman uydu.
Sonra baktılar ki okumuşların büyük çoğunluğu inançsız, biz de kızlarımızı okutalım dediler. Ama toplumu doğurup yetiştiren
Müslüman kadınlar cahil kalmalıydı.
Bu sefer eğitim almalarını engellemeye başladılar.
Kıyafet / başörtüsü yasağı getirdiler. Medya güçlerini sonuna
kadar kullandılar. Görevi bu ülkeyi düşman saldırılarından korumak
olan orduya , irtica adı altında İslam düşmanlığı yaptırdılar.
***
Onlar, ”Beyaz Türklerdi” Bu ülkenin kaymak tabakası 1 nci sınıf vatandaşlardı.
Oruç tutan , Namaz kılan , kızları eşleri kapalı Anadolu insanı ise
2 nci sınıf vatandaştı.
***
– Hacca gidip gelen Müslüman terazi tutmaz dediler.
Müslümanları Ticaretten uzak tuttular.
– Siyaset yalan dolan işi, Müslümana yakışmaz dediler.
Demek ki hep yalan dolanla bizi idare etmişlerdi.
– Müslüman siyaset yapmaz dediler.
1969 da Necmettin Erbakan diye biri çıktı dedi ki ;
Müslüman siyaset yapmazsa, siyaset yapan gavurlar
Müslümanları yönetir…
***
Bayrağı devralan Recep Tayyib Erdoğan liderliğinde, İslamı
önceleyen siyaset anlayışı , artık tamamen halka mal olmuştur. Müslümanlar o kadar şuurlandı ki, iktidarlarına zarar verecek
her türlü alçak darbeye karşı canları pahasına karşı duruyorlar.
***
Olay tersine dönmeye başlamıştır. Müslümanların eğitim
almasına, siyaset yapmasına, iktidara gelip devleti yönetmesine
karşı olanların etkinlikleri de koydukları kuralları da teker teker temizleniyor…
Ve ülkemiz gerçek sahiplerinin eline geçiyor,, Ve devam edecek.
*
31 Mart 2024 son yerel seçim sonuçlarına bakılırsa,,
BİRAZ GEVŞEDİK Mİ NE ,, Haydi yeniden başlayalım ,, durmak yok ,
Geri çekilirsek , gevşersek ,, eski zulüm günleri geri gelir biline……yazar iş adamı Dünya Avşarlar birligi Almanya sorumlusu..
Ahmet Kurt