COP29 sadece Azerbaycan için değil dünya için önemli bir konferans olacak BMÖ’nün İklim Değişikliği üzere Çerçeve Sözleşmesi`nin Taraflar Konferansının Azerbaycan’da düzenlenecek 29. oturumunun COP29’a (Taraflar Konferansı) hazırlık süreci hızla gerçekleştirilmektedir.
Hazırlık çalışmalarının boyutu ve hızı, bu prestijli etkinliğin Azerbaycan’ın ismine ve itibarına yakışır düzeyde düzenleneceğini gösteriyor. Devlet Başkanı Sayın İlham Aliyev’in Kararnamesi ile ülkemizde 2024 yılının “Yeşil Dünya İçin Dayanışma Yılı” olarak ilan edilmesi ve ayrıca Azerbaycan’ın COP29’a ev sahipliği yapması, Bakü’nün yükümlülüklerine ne kadar sorumlu yaklaştığını göstermektedir. Azerbaycan COP29’u düzenleyerek kendisini dünyaya tanıtacak. Bu bizim için çok önemli bir fırsat.
Zirveye katılanlar, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü sağlamayı başaran Güney Kafkasya’da yarattığı yeni gerçekliklerle tanışabilecektir. Azerbaycan’ın yeniden tesis edilen tarihi adaletinin, uluslararası hukukun üstünlüğüne olan sarsılmaz inancına ve bağlılığına, bağımsızlık seçimine olan bağlılığına dayandığını herkes görecektir.
Her sene düzenlenen konferansın yönetimi ve ev sahipliği, BM’nin 5 bölgesel grubunu (Afrika ülkeleri, Asya ülkeleri, Latin Amerika ve Karayip ülkeleri, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri, Batı Avrupa ve diğer ülkeler) temsil eden 198 ülkenin oyu ile seçilmektedir. COP28 adı verilen son 28’inci konferans, 30 Kasım – 12 Aralık 2023 tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde düzenlenmiştir. 195 ülkeden 97 bini aşkın heyetin katıldığı zirvede dünyamız için çok önemli kararlar alındı.
O zirvede Azerbaycan tarafı bir sonraki zirveye ev sahipliği yapma arzusunu dile getirmiş ve bu arzu katılımcılar tarafından tam olarak desteklenmiştir. Bu konferansta Azerbaycan’ın yanı sıra Ermenistan ve Bulgaristan’ın da adaylıklarını sunduğunu belirtmek gerekir. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresi ile Ermenistan Başbakanlık Ofisi arasında yapılan doğrudan müzakereler sonucunda yayınlanan ortak açıklamada, Ermenistan, Azerbaycan lehine adaylıktan çekildiğini açıkladı.
Bunun üzerine Bulgaristan da adaylığından çekildi. Böylece 9 Aralık’ta Doğu Avrupa bölgesel grubu Azerbaycan’ı 2024 yılında COP’a ev sahipliği yapacak ülke olarak belirledi. Bu zafer Azerbaycan’ın Karabağ ve Doğu Zengezur’daki başarılarının gücünü ve nüfuzunu daha da artırdı. COP29 olarak adlandırılacak konferans 11-24 Kasım 2024 tarihlerinde Bakü’de gerçekleştirilecektir. Konferans çerçevesinde dünyanın 190’dan fazla ülkesini temsil eden 80-100 bin kişilik bir heyetin kabul edilmesi bekleniyor. COP29, ülke tarihindeki en büyük etkinlik olarak kabul ediliyor.
Azerbaycan’ın böylesine prestijli bir etkinliğe ev sahipliği yapması, ülkeye yerel, bölgesel ve uluslararası ölçekte büyük kazançlar getirecektir. COP etkinliklerinin düzeyi BM Genel Kurulunun düzeyine eşittir. Üst düzey heyetler, uzmanlar, büyük iş dünyasının temsilcileri, etkili medya mensupları iki hafta boyunca ülkemizde kalacak. Bu sayı, Avrupa Oyunları, Uluslararası Uzay Kongresi ve diğer etkinliklere katılan yabancı konuk sayısının kat kat üzerinde olacaktır. İki hafta sonra dünya kamuoyunun dikkatleri ülkemiz ve Güney Kafkasya üzerinde yoğunlaşacaktır.
Azerbaycan “yeşil” enerjiyle Avrupa’yı şaşırtıyor Avrupa’nın enerji güvenliğinde önemli rol oynayan Azerbaycan, “yeşil” enerjiyle ilgili iddialı projelerle karşımıza çıkmaktadır. Azerbaycan hükümeti genel olarak 2030 yılına kadar enerji talebinin yüzde 30’unun yenilenebilir kaynaklardan karşılanması hedefini belirlemiştir.
Yenilenebilir enerji kaynakları iklim hedeflerine ulaşmada en umut verici çözümü sunuyor. Azerbaycan, sera gazlarını 2030 yılına kadar yüzde 35, 2050 yılına kadar ise yüzde 40 oranında azaltmayı taahhüt etti. “Yeşil” enerjinin üretimi ve dünya pazarına ulaştırılması Azerbaycan’ın enerji politikasının öncelikli alanlarından biridir. Bu aynı zamanda Avrupa’daki ortaklarımızın çıkarlarını da karşılamaktadır.
COP29’un düzenlenmesi, Azerbaycan büyük bir petrol ve gaz üreticisi olmasına rağmen, Azerbaycan’ın esas gündeminin “yeşil” enerjiyle ilgili olduğunu dünyaya gösterecek. “Yeşil” enerji türlerinin yaratılması ve “yeşil” enerjinin dünya pazarlarına ulaştırılması şu anda enerji politikamızın önceliğidir. Ülkemiz söz konusu etkinliğe ev sahipliği yaparak çevreye verdiği önemi göstermekte, daha geniş anlamda sağlıklı bir dünyanın gelecek nesillere aktarılması konusunda kayıtsız kalmadığını göstermektedir. Bugün Azerbaycan diğer ülkeler gibi ekolojik sorunlarla karşı karşıyadır.
Topraklarımızın Yaklaşık 30 yıldır işgali, binlerce hektar ormanlık alanın yakılıp yok edilmesi, işgal sırasında nehirlerimizin ve rezervuarlarımızın kirlenmesi genel ekolojik durumu olumsuz etkilemiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı, ülkemizin kurtarılan topraklarını “Yeşil” enerji bölgesi ilan etti. Bu bölgelerin 2050 yılına kadar “Net sıfır emisyon” bölgesine dönüştürülmesi planlanıyor. Kurtarılan Kelbecer ve Ağdere bölgeleri dahil Azerbaycan’ın tüm bölgelerinde jeotermal ve güneş enerjisi kaynakları, Laçın, Gubadlı ve Zengilan bölgelerinde hidroelektrik kaynakları, Şuşa, Hocavend ve Cebrail bölgelerinde rüzgar enerjisi, Terter, Ağdam, Hocalı’da biyoenerji kaynakları bulunmaktadır. Bunların etkin kullanımı sonucunda ülkemiz “Yeşil” enerjinin üreticisi ve tüketicisi haline gelebilir.
Şu anda Hazar’ın su seviyesi giderek azalıyor. Bu da hem çevresel hem de ekonomik sorunlar yaratıyor. Mesela Hazar Denizi’ndeki çekilme bu şekilde devam ederse Orta Koridor’da yer alan ülkeler iletişim projeleriyle ilgili ciddi sorunlar yaşayacaktır. Çünkü bu önemli ulusötesi proje Hazar Denizi’nden geçiyor. Denizin çekilmesinin ana nedenlerinden biri Hazar’ın ana su kaynağı olan Volga Nehri’ndeki suyun azalmasıdır. Böylece COP29 çerçevesinde düzenlenecek etkinliklerde hem dünyanın hem de Azerbaycan’ın çevre sorunları gündeme getirilecek ve tartışılacaktır.
Şu anda Azerbaycan “yeşil enerjiye” doğru ilerleyen ülkelerin başında geliyor. Bakü, “Küresel Metan Vaadi”ne katılarak ve “Enerji Verimliliği Fonu”nu oluşturarak iklim değişikliğiyle mücadeleye destek veriyor. Yenilenebilir enerji, devletimizin cumhurbaşkanı tarafından belirlenen 2030 yılına kadar ulusal kalkınma stratejisinde yer alan “temiz çevre” ve “yeşil büyüme” önceliğinin hayata geçirilmesinin ana unsurudur.
Azerbaycan’ın iklim değişikliği sorununa yaptığı katkıların dünya çapında büyük ses getirdiğini de hatırladım. Bugünlerde Nairobi’de düzenlenen uluslararası konferansta Afrika ülkelerinin temsilcileri, COP-29’u bir umut mekanı olarak gördüklerini açıkladılar. Uzun yıllardır Avrupa’nın sömürge politikasından sıkıntı çeken Afrika ülkeleri, sorunlarını Bakü’de dile getirecek ve talepte bulunacak. dünyadan adalet.
Dünyanın en büyük uluslararası etkinliklerinden biri olan COP29’un Azerbaycan’da düzenlenmesinin Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bir sonraki ciddi zaferi olduğunu açıkça belirtmek gerekir. Bu, Bağlantısızlar Hareketi başkanlığımız ve Güvenlik Konseyi üyeliğimizden sonra dış politikamızdaki en büyük başarıdır. Azerbaycan’a karşı çirkin bir kampanyanın yürütüldüğü bir dönemde Bakü’de prestijli bir etkinlik için hummalı hazırlıklar yapmak, sadece ileriye baktığımızı, kalkınmayı düşündüğümüzü, kirli oyunlara katılmadığımızı, provokasyonlara boyun eğmediğimizi gösteriyor.
Yazar: Ramiz Aliyev, Siyaset Bilimci