TÜRK TOPLUMUNDA ZAZALAR VE TÜRKLER…
SÜMERLER” İN medler’in Asyatik ve Türk kökenli olduğu tezi, hem Amerika Birleşik Devletleri Sümeroloğu Prof. Dr. Samyeli Noah KRAMER, hem de Landesberger tarafından ileri sürülmüştür. Dilleri, Türkçemiz gibi, bileşken (acculated) dil grubundandır. Bu nedenle, hem MED’lerden hem de Hindu-Avrupai dil grupla rından ayrı özelliğe sahiptir. Mezopotamya’da kurulmuş olan Kimmerler ve GUTTİLERİN de Türklüğü bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
GUD ve SÜMER dilleri, her ikisi de bitişten (Agglutinate) diller özelliğindedir. Prof. Dr. İ. Kafesoğlu ve Prof. Dr. Vecihe Hatipoğlu gibi Türk Dil ve Tarih bilimi uzmanları Sümerce ile Türkçe arasındaki yapı benzerliğine dikkatleri çekmişlerdir. Hatta, “Sümerce Türkçedir ve Türk TARİHİ Sümer tarihi ile başlar” görüşündedirler.
BİLİNDİĞİ üzere daha sonraları Anadolu’nun Doğu ve kuzeydoğu yörelerine Şaka ve Hun Türkleri (Prototürk) gelmiştir. Görülüyor ki, yapılan son araştırmalar, tarihi bilgilerimizin akışlarını ve yönünü değiştirecek tarzda yeni görüş ve teorilere gebedir. Anadolu GREKO-LATİNDEN önce bir Türk yurdudur.
Zaza Türkçesinden Sümer dilinin pek çok kelimesinin aynı anlamda veya biraz farklılıkla bugün bile kullanıldığını görmekteyiz. Bugün farklı coğrafi bölgelerde yaşayan ve aralarında uzun bir mesafe bulunan Zaza Türkleri ile ÇUVAS Türklerinin lehçelerindeki benzerlik de bu görüşleri kanıtlamaktadır.
İRENE MELİKOFF EN ÖNEMLİ KAYNAKTİR …
Melikoff diyor ki: “Araştırmalarım beni Kurmancı denen ve Kürtler olarak tanınan insanlar arasında kalmaya götürdü. Töreleri, ORTA Asya’ya kadar uzanan Türk töreleri idi: Ölümle ilgili adetler, yeni doğanları ve yeni lohusaları basan insan yiyici cin (demone), Al inanışı, Şubat ayında, gerçekte Türkler’in Oniki HAYVANLI takvimlerine göre eski yeni yıl bayramları olan Hızır bayramının kutlanması, vb. sorduğumda, kaynaklarımdan biri bana: “soy olarak biz Kürt değiliz, fakat inançlarımız dolayısıyla eza gördük, dağlara sığındık, KÜRTLERE karıştık ve Kürtler olarak adlandırıldık” dedi. Bunu söyleyen, birçok ayaklanmada etkinliği bulunan Kürt aşireti Koçkırılar’dandı. Artik, aramızda bulunmayan ÖMER LÜTFİ Batman’a şüphelerimden söz ettiğim zaman, bana, Koçgiri adının, dil yönünden Türkçe olduğunu ve Akkoyunlu, Karakoyunlu, vb. adlandırmalarla karşılaştıra bileceğini işaret etti. Bunlar, sahip olunan sürülere göre verilmiş, TÜRK aşiret adlarıdır.
TÜRK BOYLARI tarihi süreç içerisinde Orta Asya’dan Anadolu’ya birçok akınlarda bulunmuş ve Doğu Anadolu bölgesini iskan etmişlerdir. Zazalar, milattan yarım asır önce Anadolu’ya akın eden, PartTürkleri’nin atalarıdır. İran hudutlarında iskan edilmişlerdir. Zamanla İRAN, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ve Babil bölgesini içinde bulunduran bir devlet kurmuşlardır. Ancak daha sonra Sasani hanedanı tarafından yıkılmıştır. Bu Zaza Türklerinin bir kısmı geldikleri eski yerlere gitmiş, bir kısmı da Doğu ve Güneydoğu ANADOLU’ da Irak’ın kuzeyi ve İran’da kalıp buralara yerleşmiş ve Fars hakimiyetine girerek onların etkisinde kalmışlardır.Bu çevresel etkileşimi göz ardı eden bazı kişiler Zaza tarihinden habersiz bir biçimde Zaza ve Sasani kelimeleri arasında benzerlik kurarak, Zazaları Sasani’lerin torunları olarak göstermektedirler. OYSA Kİ ki Sasan, Sasani devletini kuran kişinin adıdır. Bizdeki Osmanlı devletinde olduğu gibi. Sasani Devleti’nin yıkılmasından sonra bu adın da kullanılmadığını, yok olduğunu görmekteyiz. ZAZA adı ise hala kullanılmaktadır.
ZAZALAR, günümüzde Batman, Diyarbakır, Siverek, Tunceli, Bingöl, Elazığ, Sivas, Adıyaman, ve benzeri yerlerde yaşayan önemli bir kültür kuşağını oluştururlar. Zaza kuşağı Anadolu’ya özgüdür; Kürt kuşağı gibi Suriye, İRAK, ve İran’da izlerine rastlanmaz.
M. ŞERİF FIRAT 1940’lı yıllarda Doğu İlleri ve Varto Tarihi adlı eserinde, Zazacanın, Kürtçenin bir alt lehçesi olmadığını, farklı bir dil grubuna ait bulunduğunu, hatta daha ileri giderek, ZAZALARİN TÜRK boyundan olduğunu belgelerle ortaya koymuşdur.
Yasanın emeğine sağlık okumaya alerjisi olan bir toplumdan herşeye rağmen bir kaç okuyucu birkaç tohumdur..
Ve bu tohumlar birgün meyveler vererek güzel aydınlık huzurlu yarınlara taşır bu toprakların vefakar insanlarını..
Araştırma Fatih Küpeli