John Steinbeck’in Oğluna Yazdığı Mektuptan Aşk Hakkında Düşünceleri
Öncelikle -eğer aşıksan- bu güzel bir şey, hatta bir insanın başına gelebilecek en güzel şey. Kimsenin bunu küçümsemesine ya da hafife almasına izin verme.
Aşkın da çeşitleri vardır. Kimisi bencil, doyumsuz, egoist bir aşıktır, aşkı yalnızca kendini yüceltmek için kullanır.
Bu çeşit, çirkin ve sakat bir aşk çeşididir. Diğerinde ise, içindeki tüm güzellik dışına taşar -şefkat, nezaket, saygı- O kişinin kendine has ve değerli olduğunu kabul edersin.
İlk aşk çeşidi seni hasta eder ve kendini küçük ve değersiz hissetmene sebep olur. Ancak ikincisi içindeki gücü ortaya çıkarır ve seni cesur kılar, şu ana dek sahip olduğunu bile düşünmediğin bir bilgelik sunar sana.
Bunun çocuksu bir aşk olmadığını söylüyorsun. Eğer bu kadar derin hisler besliyorsan, elbette çocuksu bir aşk değildir bu.
Ancak tabii bana ne hissettiğini danışacağını sanmıyorum. Sen herkesten daha iyi bilirsin. Ben sana ancak şu konuda yardımcı olabilirim: Ne yapman gerektiği.
Aşk için çok memnun ve minnettar olmalısın. Eğer birini seviyorsan -hayır demende de hiçbir sakınca yok tabii ki- şunu hatırlamalısın ki bazı insanlar çok utangaç olabilirler.
Kızlar, erkeklerin ne hissetiğini kolayca anlayabilirler, ancak bunu duymak da isterler.
Bazen de hislerine karşılık alamayabilirsin, ancak bu, o hisleri daha az değerli ve güzel yapmaz. Son olarak, neler hissettiğini biliyorum çünkü zamanında aynılarını ben de yaşadım ve senin de bu duyguyu tatmandan ötürü çok mutluyum.
Kaybetmekten korkma. Eğer doğruysa, gerçekleşir. Önemli olan şey acele etmemektir. Güzel olan hiçbir şey elden gitmez…
Derya Morcalı