ERMENİLER İLE SEYİT RIZA
Sevr Antlaşmasının;
88- 89 – 90 – 92 – 93
Ve
230.
Maddeleri gereği,
Doğu da bir Ermenistan Devleti kurulacaktı..
Söz konusu bu Ermenistan”nın,
Kimlerle kurulması gerektiğini
Ve
Yine 1915 tehcirinden dolayı Ermeni tebası halkını bulmanın zor olduğunu
Ve de
Bunu aşmak icin de,
Daha önceden planlanan projeleri,
Bu bu yazıda okuyunca şaşıracaksınız..
Bu bilgileri aldığım kitabın yazarı ise;
Ingilizlerin Diyarbakır konsolosluğunda özel görevli konsolos yardımcısı olan,
Tomas
Ve
Eşi Ester Mugirdicyanlardır..
Bu konsolosun özel görevi ise,
Tehcirde Alevi ve Kürtlerin içine sızdırılan,
Hoybun ile Taşnak Ermenilerinin kaydını tutup organizasyonunu oluşturmaktı..
Kitabın yayınlandığı yer ile, yayınlandığı dönem çok manidardır..
Doğu
Ve
G.doğu”nun konsolosluklarındaki özel görevliler bilinmedikçe,
Ve
Yine;
Bölgedeki kiliseleri devlet eliyle restore edip,
Papazların ve Pastörlerinin faaliyetlerini serbest bıraktığımız için de,
Bu ihanet devam edecektir..
Bu söz konusu konsolosların özel çalışmalarına göre;
1915 Ermeni tehcirinde,
İleride kurulması planlanan Ermenistan
Ve
Kürdistan için,
Meşhur intikamcı Ermeni çetelerinin örgütü Tasnak
Ve de
Hoybun Aleviler ile Kürt ailelerin içine yerleştirilen 40 bin Ermeniyi ve aşiretleri belirlemek olduğundan,
Biz de,
Onların yazmış olduğu eserden bunları öğreniyoruz..
Bu bilgilere göre de;
Seyit Rıza 1076 da Alparslan’ın yıktığı bir küçük Ermeni Krallığının, Sancaktarlığını yapıyormuş..
Bu sancağı astronomik bir bedelle İngiliz hükumeti adına,
Seyit Rıza”dan satın almak istemişler.
Seyit Rıza”da,
Önce Sancağın varlığını inkar etmiş,
Ama Ermenice konuşulunca Sancağı getirmiş..
Bu sancağı,
Ingiltere Devleti adına,
Satın almak istediklerini söyleyenlere,
Hayır satmam
der.
Seyit Rıza
Çok astronomik bir bedel vereceklerini söylemelerine rağmen,
Yine hayır olmaz vermem der.
Bu sancağın dedelerinden aktarıla-aktarıla kendisine vasi olarak geldiğini anlatıp;
Madem ki Doğu”da bir Ermenistan kurulacak,
O zaman kurulacak Ermenistan”ın Kralı da,
Ben olmalıyım der..
Öyle ya,
Sancak bende,
Sancaktar vasisi de,
Benim der Rıza.
Seyitliği de hikaye tabi..
Bu kitaba göre;
Kurulacak Ermenistan”ın kralı belli olmuştu,
Bu kral sancak taşıyan Seyit Rıza”dır..
Peki bu krallık için,
Ermeni cemaatı nereden bulunacaktı?
Öyle ya,
Tüm Ermenilere soykırım yapmışız(!)
Halep ve civarına sürgün etmişiz ya,
Onu da yine onlardan öğreniyoruz..
Dersim Coğrafyası;
(Tunceli, Erzincan, Elazığ, Sivas, Malatya, Bingöl
Ve
Erzurum”un bir ilçesi yani hepsine birden Dersim deniliyormuş.
Kapadokya gibi bir coğrafyanın adıymış Dersim
Ve de
Kapadokya”da da beş il varmış..
Bu tereddütlerin asıl sebebi
Hoybun ve Taşnak çetelerinden seçilip Aleviler ile Kürtlerin içine sızdırılan bu intikamci kriptolardır”
93 harbinden beri,
Doğu bölgemizde bize her türlü kötülüğü yapan,
Sahipsiz kadınlara tecavüz edip,
Toplu mezarlara gömen bu
Taşnak ile Hoybun çeteleri,
Aile süsü altında ve ya mağduriyet rolüyle;
Anterlere,
Septi Aşiretine,
Milli Aşiretine,
Miroğlu Aşiretine,
Bir güzelce yerleştirilmiş..
Biz uyurken,
Taa 1821’den itibaren,
Doğu”da Kürtce sözluk çalısmalarını yapan Papazlar da,
Bölgedeki kilise
Ve
onsolosluklardaki bu çok özel görevlilermiş ve ya görevlilerdi.
Bu kitapta onlara da yer verilmiş..
SEVR’ de,
Kürdistan
Ve
EErmenistan projesini bize dayatmışlar
Ve de
Bizde maalesef ki,
Yenilgi şoku ile kabul etmişiz.
Kurulacak Ermeni krallığına,
Bir kral ile,
40 bin kişilik teba çalışmalarını da yıllar evvel organize etmişler!
Biz de ise;
Türküm diyeni, Zeytindağı”na sürgüne göndermişiz o yıllar da.!
Biz ayakta uyuyan,
Hatta o dönem adına ‘avanak’ drnilen Türkun,
Dünya’dan haberi yok tabi..
Oysa içimizdeki “özel görevliler”
Ne projeler yapmışlar
Ve
Ne de projelerden var haberimiz.
Biz anca ki,
Birbirimizi yiyoruz..
Bize yıllarca,
Seyit Rıza Horosan kökenli Türk dediler inandık,
Alevi Seyit dediler inandık, oysa;
Bu kitap 1919 da Ingiltere’de yayınlandıktan sonra,
1921 de Istanbul da da tercume edilip yayınlanmış.
Bunun üzerine de
11 Alevi Ocağı Seyit Rıza”yı düşkün ilan etmiş.
O ocaklar da kitapta verilmiş.
Ama “İstiklal Harbi” yıllarında,
Kimse bu olayın vehametini kavrayamamış
Ve
Anlayamamış..
Hal böyleyken,
Seyit Rıza’yı “masum” göstermeye çalışan arkadaşlar,
Böyle bir mektubun asla varolmadığını iddia ediyorlar..
Maalesef
Ve
Talihsizliktir ki,
Altında kabak gibi,
“Seyid Rıza” imzası bulunmasına rağmen,
Seyit Rıza yazmadı,
Nuri Dersimi yazdı diyorlar..
Bir de “o mektup Fransa’ya yazıldı,
Fransa Devlet Arşivleri’nden doğrulamak mümkün” diyorlar.
Oysa,
Londra’da The National Archives diye bi yer var.
İngiltere devlet arşividir.
Arşivin kayıt ofisine gidiyorsun,
“FO 371/20864/E5529” numaralı belgeyi rica edebilir miyim?diyorsun..
Hay-hay deyip,
Bu anılan mektubu veriyorlar.
50 pense de,
Fotokopisi alınabilmektedir..
Demem o ki.
Taa 1937 yılına gitmek
Ve
Bu iddiayı araştırmak zor ama,
Buckhingham Sarayı’yla,
The National
Archives’inin arası,
Metroyla sadece üç dakikadır..
☆
Acımı da köpürtmedim,
İçime sağımladım,
Gözyaşlarımı göstermedim
Ki, yağmur yağdı dedim..
Özlemin beni tutsak eyledi,
Azatlaşmayı başaramadım..
İçimde kara kara bulutlar sallandı,
Ki içimi de salladılar
Dışarı yağamadım,
Yenilip susmuş mahkümunum..
*
Fatih Küpeli