Bugünkü hastane gözlemlerime Abdullah Ayan yaptığı çok çarpıcı yorumu paylaşayım istedim.. eminim hepinizin benzer deneyimleri vardır..
“Sağlığımız iyi saate olsunlara emanet. 83 yıla giren yaşamım boyunca sağlık sektörünün bu derece iflas ettiğini, tıp profesörlerinin hastanın sağlığından ziyade muayene ücretini önden ve nakit alarak bizleri vergi kaçakçılığına ortak etmekle meşgul olduğunu görmek çok üzücü.
Tıp profesörleri Özel muayenehanede verdikleri hizmeti ve yazdıkları ilaçları bir lise defterine not ediyorlar, dolayısıyla hastanın e-nabız sistemine işlemiyorlar. Özel muayenesine son gittiğim anlı şanlı bir profesör hanımın sekreteri muayene ücretinin 4.000 TL olduğunu, kredi kartı ile ödemeyi kabul etmediklerini ve İBAN numarası da veremeyeceklerini belirtti. Nakit ödemeyi önden aldılar, vergi kaçırmak için benim gibi eski bir Maliye Anabilimi Başkanı ve eski bir dekanı yasa dışı davranışına alet etmekle kalmadı, aynı zamanda benim e-Nabız profilimi (hastalık tarihçemi) tahrif etti. Bu eleştiriyi dile getirdiğime, özel muayenede sistem böyledir dedi.
04.12 2024 Çarşamba günü Mersin Üniversite Hastanesine muayene olduğum doktor USG çektirip gelin dedi. İlgili bölümdeki görevli ekranı inceledikten sonra gayet doğal bir tavırla “EYLÜL 2025 TARİHİ SİZİN İÇİN UYGUN MU?” diye sordu. Yani 1.ci evre hastasıysam USG sonucunu doktor görene kadar 3.-4. evrelere ulaşmış olurum. Üstelik de beni muayene eden genç bir bayan doktor iken e-Nabızıma doktor olarak “Tiftik” soyadlı bir profesörün adını girmişler.
Deve bizim sağlık sistemimizin yanında bir ceylan kadar düzgün görünür.”