Mersin’in Doğal Güzellikleri Tehdit Altında
Mersin Balıkçı Barınağı’nda yapılması planlanan projeyle, mevcut teknelerin yer aldığı alana 67 bin metrekare dolgu yapılacak ve bu alan üzerine “Yap-İşlet” yöntemiyle bir kompleks inşa edilecek. Projede; konaklama tesisleri, ticari binalar, yeme-içme ve eğlence alanları, sosyal ve kültürel tesisler ile otoparklar yer alacak.
Bu tür projelerde, yapımcı şirketin veya şahsın yatırımını fazlasıyla geri almayı hedeflemesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla, tesisin konsepti ve işletme planı tamamen maksimum kar beklentisiyle şekillenecektir. Ancak burada asıl mesele, bu kar hedefinin Mersin’in doğal güzelliklerini ve çevresini nasıl etkileyeceğidir.
Endişeler:
1. Çevreye Etkiler: Denize yapılan dolgular, bölgedeki ekosistemi bozarak hem deniz yaşamını hem de doğal dengeyi olumsuz etkileyecektir.
2. Kamuya Açık Alanların Azalması: Ticari ve özel tesisler, halkın özgürce faydalandığı alanları sınırlayabilir ve erişim hakkını kısıtlayabilir.
3. Kentsel Dokuya Uyum: Yapılacak tesisin bölgenin doğal, kültürel ve tarihi kimliğiyle uyumlu olup olmayacağı belirsizdir.
Sorulması Gerekenler:
• Böylesi bir projenin Mersin’in eşsiz sahil dokusuna ne getireceği kadar, neler götüreceği de iyi analiz edilmelidir.
• Kimin ve hangi çıkarların ön planda tutulduğu sorgulanmalıdır: Halkın mı, yoksa yalnızca yatırımcının mı?
• Projenin ekonomik faydaları, sosyal ve çevresel zararlarla dengelenebilir mi?
Unutulmamalıdır ki, Mersin’in doğal güzelliklerini korumak, yalnızca bugünkü nesiller için değil, gelecekte bu şehirde yaşayacaklar için de bir sorumluluktur. Doğanın tahribi pahasına elde edilen kar, sürdürülebilir bir kalkınma hedefiyle asla örtüşmez.
Halkın Sesi