Adana Adliyesi’nde İntihar ve Skandallar Zinciri: Türkiye Gündeminde Büyük Sarsıntı
Adana Adliyesi, Türkiye’nin gündemine son derece sarsıcı bir olayla geldi. Savcı adayı Mithat Can Yalman’ın, bazı hakimlerin kendisine mobbing ve tehdit uyguladığını iddia ettikten sonra kaldığı otel odasında yaşamına son vermesi, yargı sistemi ve adalet kurumlarındaki sorunları yeniden tartışmaya açtı.
Savcı Adayının Çığlığı ve Trajik Sonu
Savcı adayı Mithat Can Yalman, sosyal medya platformu Twitter’da (X) yaptığı paylaşımlarında, Adana Adliyesi’nde maruz kaldığı baskıyı ve mobbingi açıkça dile getirmişti. Yalman’ın intiharı, adliye içerisinde yaşanan sorunların ve adalet sistemine yönelik eleştirilerin fitilini ateşledi. Yalman’ın muhafazakar kimliğine vurgu yaparak yaptığı paylaşımlarda, bir süredir uğradığı mobbingin onu tükenme noktasına getirdiği ifade ediliyor.
Gazeteci Zihni Çakır’dan Çarpıcı İddialar
Olay sonrası gazeteci Zihni Çakır, sosyal medya üzerinden Adana Adliyesi’nde geçmişte yaşanan bir dizi skandala işaret etti. Çakır, şu ifadelerle durumu özetledi:
“Uyuşturucu batağında hakimler, ‘kaçak yağ’ skandalına karışan savcılar, fuhuş ve mobbing iddiaları… Adana Adliyesi’nde görevli Savcı Mithat Can Yalman’ın trajik intiharı, bu kurumda yıllardır örtülen çok sayıda skandalı da gün yüzüne çıkarabilir.”
Çakır, Adana Adliyesi’nde daha önce yaşanan uyuşturucu, kaçakçılık ve etik dışı davranış iddialarını hatırlatarak, adliyede yargı mensuplarına yönelik bir denetim ve hesap verme mekanizmasının eksikliğine vurgu yaptı.
Adana Adliyesi’nde Yaşanan Skandallar
Adana Adliyesi’nin geçmişte karıştığı iddia edilen olaylar, adalet sistemine olan güveni zedeliyor. Daha önce şu skandallar kamuoyunda geniş yankı bulmuştu:
• Uyuşturucu Partileri: Bir kadın hakimin, adli emanette bulunan uyuşturucu maddeleri kullanarak partiler düzenlediği ve bu süreçte sevgilisiyle birlikte hareket ettiği iddiaları.
• Kaçak Yağ Olayı: Gaziantep’ten gelen kaçak yağ meselesine, bir ağır ceza başkanının, başsavcı vekilinin ve bir cumhuriyet savcısının adının karıştığı belirtiliyor. Bu kişilerin görev yerlerinin değiştirilmesi ve haklarındaki soruşturmanın sürdüğü iddia ediliyor.
• Mobbing ve Baskı: Adliye içerisinde bazı yargı mensuplarına yönelik sistematik baskı ve mobbing iddiaları, özellikle savcı Yalman’ın intiharı sonrası daha da dikkat çekti.
HSK ve Adalet Bakanlığı’na Sert Tepki
Olayın ardından, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ve Adalet Bakanlığı’na tepkiler büyüyor. Yargı sisteminde yaşanan bu tür olaylara yönelik etkin bir denetim mekanizmasının oluşturulması gerektiği vurgulanıyor. Gazeteci Çakır, “Bu skandallar yaşanırken HSK ve Adalet Bakanlığı nerede?” sorusunu yönelterek, kurumları sorumluluk almaya davet etti.
Adalet Sistemi Güven Krizinde
Savcı Mithat Can Yalman’ın intiharı ve Adana Adliyesi’nde yaşandığı iddia edilen skandallar, yargı sistemine olan güveni zedeliyor. Bu tür olayların sıklıkla gündeme gelmesi, adaletin tarafsızlığı ve yargı mensuplarının etik kurallara uygun davranışı konusunda ciddi bir reform ihtiyacını gözler önüne seriyor.
Adalet Bakanlığı ve HSK’nın olayla ilgili detaylı bir soruşturma yürütmesi beklenirken, kamuoyunun talepleri net: Şeffaflık, hesap verebilirlik ve etkin denetim.
Haber/Mehmet Açık/Adana
