Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Akdeniz Belediyesine kayyum atanmasını ve belediye başkanı ile meclis üyelerinin tutuklanmasını “Bizim hukuk devleti anlayışımızı tahrip edecek, demokrasi anlayışımızı tahrip edecek, millet iradesine saygısızlık olacak bir kararın alınması hiç kimsenin hayrına olmaz” sözleriyle yorumladı. Beşiktaş Belediyesine yönelik operasyonu da değerlendiren Seçer, “Belediye başkanlarının suç işleme hakkı yoktur. Ama bizim başarılı çalışmalarımızı yıpratacak, bizi halk karşısında itibarsızlaştıracak bir anlayışla bu operasyonlar yapılmak isteniyorsa ki bu konuda da açıkçası şüphem var, bu iktidara da yarar getirmez. Halk her şeyi bilir, biliyor da. Bu tip siyasi operasyonlar karşısında kime nasıl destek olacağını gayet iyi biliyor. Bunun en iyi örneklerinden birini de milletimiz Mersin’de verdi. Onun için milletime güveniyorum, inanıyorum” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi yeni yılın ilk toplantısını Akdeniz Belediyesine kayyum atanmasının ve seçilmiş belediye başkanı ve meclis üyelerinin tutuklanmasının gölgesinde yaptı. Toplantıya, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin de üyesi olan Akdeniz Belediye Başkanı Hoşyar Sarıyıldız ile Başkan Yardımcısı Özgür Çağlar tutuklu oldukları için katılamadı.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer toplantının açılışında yaptığı konuşmada, “Geçtiğimiz cuma günü Akdeniz Belediyesi eş başkanları, meclis üyeleri gözaltına alındılar ve daha sonra çıkarıldıkları mahkemelerde Mersin Büyükşehir Belediyesi meclisinden bir meclis üyesi arkadaşımız ve Hoşyar Sarıyıldız başkanımız tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hoşyar başkanın yerine de kayyum atandı. Türkiye’de bu yıl 9’uncu kayyum olayıyla karşı karşıya kaldık” dedi.
“MESELEYE SİYASET ÜSTÜ BAKIYORUZ”
Kayyum atamalarının geçtiğimiz yıl farklı bir siyasi atmosferde yapıldığını, 1 Ekim 2024’ten beri ise bambaşka bir atmosferin oluşacağına dair gelişmeler olduğunu belirten Seçer, “1 Ekim’den sonra Türkiye farklı bir atmosfere girmeye başladı, biz de bundan umutlandık açıkçası. Türkiye’de belki de bu konuya bu şekilde en son müdahale edecek bir lider Sayın Devlet Bahçeli bir açıklama yaptı. 1 Ekim Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış günü aslında bunun bir miladıydı. Bir anda barış, süreç, terörsüz Türkiye, henüz daha adını da koyamadılar, böyle bir sürece girdik. Neticede bu ülkede gerçekten huzurlu bir ortamda yaşamak istiyorsak, ülkemizin enerjisini milletimizin moral motivasyonunun bozulmamasını istiyorsak hepimizin uzun süredir yaşanan, 1980’li yıllardan beri yaşanan, bunun da bir türlü adı konmadı, Kürt sorunu, Kürt meselesi, Güneydoğu sorunu ya da terör sorunu. Bu sorunların bir an önce bitmesini istiyorduk ve verdiğimiz demeçlerde bunun siyaset üstü düşünülmesi gerektiğini ama bunu siyaset kurumunun çözmesi gerektiğini de söylüyorduk ki görüşmeler başladı. Gelmeler, gitmeler. Allah muhafaza bizim görüşmemiz durumunda ortalığın birbirine katılacağı fotoğraf sahnelerini görür olduk. Yani o fotoğraf karelerinde biz olsaydık bizim için neler denmezdi, ama varsın tabi ki öyle olsun. Türkiye’nin barışı için, Türkiye’nin huzuru için, kardeşliği için böyle olsun” ifadelerini kullandı.
“BİR TARAFTA SÜREÇ VAR BİR TARAFTA KAYYUM ATAMASI”
Bir taraftan böyle bir süreç işlerken bir taraftan da belediyelere kayyum atandığına dikkat çeken Seçer, “Demokrasilerde millet iradesi kutsaldır. Hukuk bir toplum için önemlidir. Hukuk kokuşmuşsa hiçbir şeyden bahsedemezsiniz. Eğer milletin iradesi mahkemeler kararıyla ve buna gölge getirecek yani bizim hukuk devleti anlayışımızı tahrip edecek, demokrasi anlayışımızı tahrip edecek, millet iradesine saygısızlık olacak bir kararın alınması hiç kimsenin hayrına olmaz. Bir taraftan böyle bir süreç yönetilirken bir taraftan da bu uygulamalar, gerçekten Allah sonumuzu hayretsin” dedi.
“MERSİN ADINA HASSASİYETLE İZLİYORUZ”
Yaşanan gelişmeleri Mersin açısından dikkatle izlediğini ifade eden Vahap Seçer, “Benim endişem şehrim içindir. Benim hassasiyetim burada yaşayan hemşerilerim içindir, kentimin huzuru içindir, birliği beraberliği içindir. Bakın 6 yıldır yönetimdeyiz, her konuştuğumuz sözü, cümleyi dikkatle seçiyoruz. Aman diyoruz, her şey bir tarafa, oy bir tarafa, siyasi ikbalimiz bir tarafa, kentimizin huzuruna, birliğine, beraberliğine bir zarar gelmesin. Biz yıllardır 400 bin Suriyeli sığınmacıyla beraber burada kardeşçe yaşadık, burada herkesin katkısı var, belediye başkanlarının da katkısı var. Mersin’in barış kenti, huzur kenti, kardeşlik kenti olarak anılmasını arzu ettiğimiz için bu endişelerimi sizlerle paylaşma ihtiyacı duydum. Umut ediyorum kısa sürede yanlıştan dönülür” dedi.
“BU SÜRECİN BAŞARIYLA TAMAMLANMASINI ARZU EDERİM”
Devlet Bahçeli’nin çağrısının ardından başlayan görüşmelerin ülkemiz açısından başarıyla tamamlanması temennisini dile getiren Seçer, “Türkiye’de hangi siyasi görüşten olursak olalım ortada kimsenin gizli bir ajandası olmadan, bir kurgusu olmadan, siyasi bir ikbal beklentisi olmadan buna yönelik bir adım olmadığına inanıyorum. Bu sürecin başarıyla tamamlanmasını arzu ederim. Silah sesi duymak, kan, gözyaşı işitmek bizi üzüyor, bizi zayıflatıyor, milletimizi derinden yaralıyor. Tabi ki ülkemde barış olsun, kardeşlik olsun arzu ediyorum” ifadelerini kullandı.
“MİLLETİMİZ HER ŞEYİN FARKINDA. MİLLETİMİZE GÜVENİYORUM”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer meclis konuşmasında, Beşiktaş Belediye Başkanının gözaltına alınmasını da değerlendirdi. Seçer şunları söyledi:
“Beşiktaş Belediyemize yönelik operasyonla uyandık. Daha sonra da Belediye Başkanımız Rıza Akpolat gözaltına alındı. Hukuki süreç yürüyor. Hukuka, Türkiye’deki yargının siyasallaşmadığına, bu operasyonların siyasi bir mülahazayla yapılmadığına inanmak istiyorum. Tabi ki süreci takip ediyoruz ama şunu da belirtmek isterim. Belediye başkanları olarak herhangi bir suç işleme özgürlüğüne asla sahip değiliz, her şeyi yasalara uygun yapacağız. Ama iktidar gücünün de bizim başarılı çalışmalarımızı yıpratacak, bizi halk karşısında itibarsızlaştıracak bir anlayışla bu operasyonlar yapılmak isteniyorsa ki bu konuda da açıkçası şüphem var, bu iktidara da yarar getirmez. Halk her şeyi bilir, biliyor da. Her şeyin de farkında. Zaten çok yakın tarihte daha bir yılını da doldurmadı, bir önceki dönemde yapılan bu tip siyasi operasyonlar karşısında kime nasıl destek olacağını gayet iyi biliyor. Bunun en iyi örneklerinden birini de milletimiz Mersin’de verdi. Onun için milletime güveniyorum, inanıyorum. Hukuk dışı tavırların, davranışların hangi iktidar olursa olsun yönettikleri ülkeye, topluma bir yarar getirmeyeceklerinin bir kez daha altını çizmek istiyorum” dedi.
(GHA)
