Kayyum Uygulaması: Terörle Mücadelede Devletin Gücü
Fatih Küpeli yazdı….!
Türkiye, uzun yıllardır terörle mücadelesinde tavizsiz bir duruş sergilemekte ve bu kararlılığı, her alanda somut adımlarla göstermektedir.
Özellikle belediyeler gibi kamu kurumlarının terör örgütleriyle bağlantılarının tespit edilmesi durumunda, devletin müdahale etmesi ve kayyum atanması uygulaması, bu mücadelenin en önemli araçlarından biri olmuştur.
Kayyum Nedir ve Neden Gereklidir?
Kayyum, kamu kaynaklarının kötüye kullanılması veya terör örgütlerine aktarılması durumunda, devletin anayasal bir hakkı olarak atadığı yöneticidir. Bu uygulamanın temel amacı, halkın rızkının terör örgütlerine aktarılmasını önlemek ve vatandaşların hizmete erişimini güvence altına almaktır. Halkın oylarıyla seçilen belediye başkanlarının görevden alınması tartışmalara yol açsa da, terörle bağlantı tespit edildiğinde, bu kararın meşruiyeti tartışılmaz bir hal alır.
Terörle Bağlantının İspatı
Soru şu: Kayyum atamaları keyfi bir uygulama mı, yoksa somut delillere mi dayanıyor? Atama sürecinde, terör örgütlerine finansman sağlandığı, bu örgütlere lojistik destek verildiği veya propagandasının yapıldığına dair somut deliller dikkate alınmaktadır. Dolayısıyla, kayyum kararları hukuki bir zemine oturmaktadır.
Eğer bir belediye, “Bizim PKK ile işimiz olmaz” diyerek terörle arasına net bir mesafe koymuş ve halkın sorunlarını çözme odaklı bir yönetim sergilemişse, kayyum atanması asla kabul edilemez. Ancak, terör örgütüne destek sağlandığına dair açık kanıtlar varsa, devletin demir yumruğunu indirmesi kaçınılmazdır.
“Ne PKK, Ne Öcalan” Diyenler Kazanır
Kürt vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini savunmak, onların demokratik taleplerini karşılamak, teröre destekle değil, terörden bağımsız bir politika izlemekle mümkündür. Bu noktada, “Sorunların çözümü Öcalan’dır” söylemi, hem Kürt hem de Türk halkının güvenli yaşam hakkına gölge düşürmektedir. Halkımız, terör örgütü gölgesinden kurtulmuş, demokratik ve şeffaf bir yönetimle hak ettiği hizmeti almayı hak etmektedir.
Devletin Tavrı ve Halkın Beklentisi
Kayyum uygulamaları, yalnızca bir müdahale aracı değil, aynı zamanda bir mesajdır: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörle mücadelede asla taviz vermeyecek ve vatandaşlarının huzurunu korumak için her türlü önlemi alacaktır.
Bu noktada, halkımızın talepleri nettir: Terör örgütüyle hiçbir şekilde bağlantısı olmayan, şeffaf ve halk odaklı bir yönetim anlayışı. Kayyum atamaları, devletin bu beklentiye yanıt verme çabasının bir yansımasıdır.
Birlikte Teröre Karşı
Türkler ve Kürtler, bu topraklarda kardeşçe, terörden arındırılmış bir hayat sürmeyi hak etmektedir. Ne Türklerin ne de Kürtlerin kaderi, terör örgütlerinin oyunlarına teslim edilemez. Devletin gücünü hisseden her vatandaş, “terörsüz bir yaşam hakkı” için birlikte mücadele etmelidir.
Sonuç olarak, kayyum atamaları, terörle mücadelenin sadece bir yöntemi değil, aynı zamanda milletin huzur ve güvenliğini sağlama yolunda atılmış önemli bir adımdır. Bu uygulama, halkın rızkını terör örgütlerine kaptırmamak adına devletin kararlılığını ortaya koymaktadır. Terörsüz bir Türkiye için birlik olma zamanı gelmiştir. Çünkü, söz konusu vatansa, gerisi teferruattır.