Duha Türkleri Hakkında Türk Dünyası
Eskiden atalarımız tek Tanrı’ya, yani Allah’a inanırlardı. Hatta toplumdaki düzeni sağlamak, kanunlar koymak ve halkı korumak amacıyla bir anayasa yazmışlardı. Bu anayasanın adı Türk Töresi idi. Günümüzde de birçok Türk, özellikle tarihçi akademisyenler, bu töreye göre hareket etmeye devam etmektedir.
En ilginç olan ise, dünya devletlerinin anayasalarının temelinde bizim Türk Töresi’mizin yer aldığıdır.
Eski Türkler ateşe, suya, gökyüzüne, toprağa, dağlara, ormanlara, kurda, kartala, ata ve geyiğe, doğanın sesine özel bir sevgi ve saygıyla yaklaşmışlardır.
En sevmedikleri hayvanlar ise çakal ve tilki olmuştur.
Bugün, atalarımızın kadim gelenek ve göreneklerini bozmadan ve titizlikle koruyan tek bir Türk topluluğu vardır:
Duha Türkleri!
Duha Türkleri yalnızca 700-800 kişilik bir topluluktur. Tuva Türkçesinin güzel bir lehçesini konuşurlar. Kızları beyaz tenli, çekik gözlü, yuvarlak yüzlü ve güneş gibi güzel; erkekleri ise çevik ve yakışıklıdır. Temel geçim kaynakları avcılık ve balıkçılıktır.
Mongolistan’ın kuzeyinde, Rusya taygasının kesişim noktasında, geyiklerle ve kurtlarla birlikte yaşamlarını sürdürmektedirler.
Kışın hava sıcaklığının -50 dereceye kadar düştüğü, dünyanın en uzak bölgelerinden birinde yaşayan Duha Türklerine ulaşmak için karla kaplı ormanları, soğuk ve sessiz bozkırları, donmuş gölleri geçmek gerekmektedir.
Duha Türkleri, atalarımızın gelenek ve göreneklerini günümüze kadar aynen koruyan, dünyadaki kötülüklerden uzak, doğa ve hayvanlarla uyum içinde yaşayan, Allah’a olan dualarını eksik etmeyen, en temiz yiyecekleri tüketen ve inanılmaz bir şekilde kadim Türk kültürünü yaşatan dünyadaki tek soydaşlarımızdır.
Başka hiçbir Türk topluluğu, onlar gibi eski geleneklerimizi bu kadar saf bir şekilde koruyamamıştır.
Fatih Küpeli