Şam Yönetiminin Yol Haritası ve SDG İçin Kritik Eşik
Al Majalla’da Yayınlanan Analiz Üzerine Değerlendirme
Suriye’de savaşın başlamasından bu yana en karmaşık konulardan biri Kürt meselesi ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) geleceği oldu. Bu çerçevede Londra merkezli güvenilir Arap dergisi Al Majalla’da yayınlanan analiz, bölgedeki dengeleri değiştirebilecek önemli gelişmelere işaret ediyor.
Al Majalla’nın haberine göre, Şam yönetiminin başındaki Ahmet Al Şara, SDG’nin başındaki Mazlum Abdi ile yaptığı görüşmede Kürtler ve SDG’nin geleceğine dair kapsamlı bir yol haritası sundu. Bu plan, sadece Suriye içindeki Kürtlerin statüsünü değil, aynı zamanda bölgedeki güç dengelerini de doğrudan etkileme potansiyeline sahip.
Şam Yönetiminin Kürtlere Önerisi
Şara’nın önerdiği yol haritasında üç temel madde öne çıkıyor:
1. Yerinden edilmiş Kürtlerin Afrin ve sürüldükleri diğer bölgelere dönüşü
2. Suriye’deki Kürtlerin kültürel ve siyasi haklarının garanti altına alınması
3. Kürtlerin ulusal diyalog ve siyasi sürece dahil edilmesi
Bu plan, Kürtler açısından önemli bir kazanım gibi görünse de, özellikle Türkiye ve Batı’nın tutumu nedeniyle ciddi soru işaretleri barındırıyor.
Türkiye ve Batı’nın Tutumu
Analize göre, ABD ve Avrupa Birliği (AB), bu yol haritasına olumlu yaklaşıyor. Bunun en önemli sebebi, bu planın Türkiye’nin çekincelerini azaltabileceği düşüncesi. Çünkü Türkiye, SDG’yi terör örgütü PKK’nın bir uzantısı olarak görüyor ve bölgede Kürtlerin statü kazanmasını kendi ulusal güvenliği açısından tehdit olarak değerlendiriyor. Eğer SDG, Şam yönetimiyle anlaşmayı reddederse, ABD ve Avrupa desteğini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Böyle bir durumda Şam yönetimi, SDG’yi muhatap almadan kendi yöntemleriyle sorunu çözme konusunda elinin serbest kalacağını düşünüyor. Bu da Türkiye’nin bölgede daha agresif adımlar atmasına neden olabilir.
ABD’nin Çekilme İhtimali ve SDG İçin Büyük Tehlike
Bölgedeki gelişmelerin bir diğer kritik ayağı ise ABD’nin Suriye’den çekilme ihtimali. ABD’de 2024 seçimlerini kazanan Trump’ın, geçmişte olduğu gibi Suriye’den asker çekme politikasını yeniden gündeme getirmesi bekleniyor. Bu durumda SDG, uluslararası korumasını kaybedebilir ve bu da Türkiye’nin bölgede daha büyük çaplı bir operasyon yapmasına zemin hazırlayabilir.
İran Faktörü ve SDG İçindeki İç Çatışma
SDG içinde farklı kanatların varlığı da süreci daha karmaşık hale getiriyor. Al Majalla’nın analizine göre, SDG’nin karar mekanizması Kandil bağlantılı grupların kontrolünde. Eğer Batı desteğini çekerse, SDG’nin İran’a daha fazla yaklaşması kaçınılmaz olabilir. Bu da bölgede İran etkisini artırırken, İsrail ve Batı için yeni bir güvenlik tehdidi yaratabilir.
Sonuç: SDG İçin Zor Karar Dönemi
Al Majalla’nın analizine göre, SDG’nin önünde iki kritik seçenek var:
1. Şam yönetimiyle anlaşarak siyasi sürece dahil olmak
2. ABD’nin çekilme ihtimaline rağmen bağımsız hareket etmeye çalışmak
Her iki senaryonun da Türkiye, ABD, İran ve Rusya gibi bölgedeki aktörleri doğrudan etkileyecek sonuçları olacak. SDG’nin Batı desteğini kaybetmesi, sadece Türkiye için değil, İran ve İsrail arasındaki gerilimi de artırabilir.
Bu nedenle önümüzdeki süreç, Suriye’deki Kürtler ve bölgesel güçler açısından belirleyici olacak. SDG, ya Batı desteğini sürdürmek için Şam’la uzlaşmayı kabul edecek, ya da Batı desteğini kaybederek kendisini daha büyük bir krizle karşı karşıya bırakacak. Mehmet Açık