Memleket Meselesi
Ali Develi Yazdı
Çaylarımız geldiğinde, elimde telefon, Ümit Özdağ’ın videosu karşıma çıktı. Hafifçe gülümsedim. Karşımda, sözü kılıçtan keskin, her cümlesi düşündüren usta gazeteci ağabeyimiz vardı.
Sordu:
– Ne oldu, bizim çocuk?
– Abi, gerçekten ne düşünüyorsun? Muhalefet için Ümit Özdağ nasıl olurdu?
Usta gazeteci kahkahayı patlattı.
– Yılmaz Özdil bile “Anlıyoruz ki Ümit Özdağ olmayınca ses getirecek muhalefet yok!” dediyse, bir düşünmek lazım. Muhalefetin kalesi temelden sarsılmış durumda.
Muhalefetin kalesinin ne durumda olduğunu bilemem, ama “görünen köy kılavuz istemez” derler. Dürüstçe bakınca, Deva Partisi’nin her alanda profesyonel ekipler inşa ettiğini görüyorum. Sistemli ve bilinçli ilerliyorlar. Mahmut Arıkan’la Yeni Yol’da birleşmeleri de önemli bir hamle. Çünkü Arıkan, halkın nabzını iyi tutuyor. Bu yolda Ahmet Davutoğlu biraz aykırı duruyor ama üçü bir arada nefret söylemi yapmadan ilerlerse, ülkenin menfaatine farklı bir yol açılabilir.
Bugün, doğma büyüme MHP’li de, CHP’li de bu oluşuma göz kırpıyor. Kafalar karışık.
Alev Alatlı’nın bir sözü aklıma takılıyor:
“Kimse kimseyi sevmiyor. Biz böyle değildik. Bu dışarıdan nüfuz eden bir durum.”
Peki, erken seçim olursa ne olur?
Usta gazeteci derin bir nefes aldı:
– Duygusal bir toplumuz. Seçim yarın olsa, Ümit Özdağ kazanır.
Şaşkınlıkla baktım. Devam etti:
– Çünkü henüz Meclis’in duvarlarının bile sindiremediği seslerin karşısında ölümüne duran bir profil çiziyor. 6’lı masa, Erdoğan’a karşı birleşti ama yine de yenildi.
Bugün, ülkede milliyetçiliğe yeni kavramlar ekleniyor ve sürekli bölünüyor. Ama hakikat şaşmaz, düşmez. Erdoğan’ın arkasındaki Bozkurtlar da hiçbir zaman kalplerini bozmadı.
Atatürk’ü istismar edenler, şehitlerimizin ruhunu incitenler her zaman kaybetti, kaybetmeye de mahkûm. Bu noktada Azmi Karamahmutoğlu’nun durduğu yer de göz ardı edilmemeli.
Usta gazeteci gözlerini kıstı, anlamlı bir sessizlikten sonra ekledi:
– Bizim çocuk… Bahçeli’nin durduğu yere bak. Geçmişte de Ecevit dönemini iyi tahlil et.
– Devletin bekası için zehir içmiş, “kızılcık şerbeti içtim” demiştir.
Ama yine de, milli birliği tesis edecek yeni bir hamle gerekiyor.
Düşüncem net: Tarafımız Türkiye olmalı.
