Cevizin Kurdu ve İnsan Hırsı: Helal Kazan, Dürüst Yaşa
Cevizin içinde yaşayan kurtçuk, insana benzer bir biçimde arzularla, hırsla hareket eder.
Başta sadece biraz beslenmek için girer ama zamanla büyür, şişmanlar, hırsı büyür. İçindeki ceviz artık onun için bir ihtiyaç haline gelir, çünkü içinde bir can var, bir hedef var.
Ama bu hedeflere ulaşma sürecinde fark etmez, dışarıdaki delik daralmaya başlar. Bir noktadan sonra, içi tamamen yenmiş, kabuk da sertleşmiştir. Kurtçuk, girebildiği o delikten çıkamaz ve bir an gelir, tek çıkış yolu kalır: Zayıflamak. Ama zayıfladığında mevsim değişmiştir, her şey geçmiştir. Cevezin kabuğunda yalnızca boşluk ve hüsran kalır.
İşte bu hikaye, aslında insana hayatta gerçek anlamda neyin değerli olduğunu ve hırsın nereye götürebileceğini anlatır. Ceviz kurdu gibi hırsla hareket eden insanlar, sonunda ellerindeki her şeyi kaybedebilirler. Zenginlik ve başarı, her ne kadar cazip görünüyor olsa da, her şeyin bir bedeli vardır. Hırsın bedeli ise çoğu zaman ruhsal tükenmişlik, sevdiklerinizden uzaklaşma ve nihayetinde geriye sadece yalnızlık bırakmaktır.
Hırs, insanın gözünü kör edebilir. Her şeyin daha fazlasını istemek, ona sürekli daha büyük hedefler koymak ve ulaşılabilir olanı aşmak, sonunda yalnızca tükenmiş bir insan bırakır geriye. Kazanılan her şeyin sonunda başkalarına ait olduğunu ve onun bedelini bir şekilde ödeyeceğinizi unutmamak gerekir. Zenginlik, sadece maddiyatla ölçülmemelidir. Helal ve doğru kazanç, insana sadece maddi zenginlik değil, manevi huzur da getirir.
Hırs, insanın kalbinde açtığı boşluktur. Bu boşluğu doldurmak için bir süre rahatlayabilirsiniz, ama sonunda içsel huzur eksikliği sizi bekler. Gerçek mutluluk ve başarı, başkalarının hayatını zorlaştırmadan, dürüst ve doğru bir şekilde elde edilir. Yalnızca başkalarını üzmeden, insanları kandırmadan kazanılan her şey, aslında en değerli olandır. Kendi emeğinizle kazandığınız para, sizin ve sevdiklerinizin hakkıdır, ama bunun ötesinde başkalarına zarar vermek, hem maddi hem manevi olarak sizi geri bırakır.
Hayatta kazanç, sadece cebinize giren paradan ibaret değildir. Kazandığınız zaman, sağlıklı bir yaşam sürdürmek, samimi ilişkiler kurmak, doğruyu savunmak ve insanlara faydalı olmak, aslında gerçek kazançlardır. Her adımda başkalarına zarar vermek, zamanla yalnızca kendi iç huzurunuzdan çalar. Nihayetinde, geriye sadece birikmiş hastalıklar, yalnızlık ve hüsran kalır.
Ayrıca, miras bırakacağınız her şeyin de başka insanlar için bir anlamı olduğunu unutmamak gerekir. Miras, sadece mal ve mülkten ibaret değildir. İnsanlar geriye hatırladıkları güzel anıları, size dair söyledikleri olumlu sözleri ve sizin için yaptığınız iyilikleri bırakır. Para, başkalarına kalır ama insanın gerçek mirası, bir ömür boyu kazandığı saygı ve sevgidir.
Ve nihayetinde, zaman geçer. Hırsla, çıkarla kazanılan paralar bir süre sonra başka insanların cebine gider ve sonunda siz yalnız kalırsınız. Çünkü hayat, ne kadar çok mal ve mülk edinirseniz edin, nihayetinde aynı hızla geçer. Bunu unutmamak gerekir. Gerçek zenginlik, sadece cebinize giren para ile değil, iç huzurunuzla, başkalarına verdiğiniz değerle ölçülür.
Sonuç olarak, hırs gözleri kör eder, ama helal kazanç, doğru yolda olmak ve dürüst yaşamak, hayatın gerçek anlamıdır. Mal ve mülk elde etmek her zaman mümkün olabilir, ama insanın kalbinde, gönlünde yer etmenin yolu, içindeki doğru duygularla hareket etmekten geçer. Başkalarına zarar vermeden, kendinizi asla kaybetmeden, doğru yolu takip ederek kazanmak, gerçek zenginliktir.
Zaten yaşamın sonunda, elinizdeki para ve mallar bir başkasına geçecek. Ama geriye kalan, başkalarına değer verdiğiniz anılar, iyilikler ve saygıdır. İşte bu, gerçek anlamda miras bırakmak ve hayatınızı anlamlı kılmaktır.
Mehmet Açık