Mersin’de bu yıl dördüncüsü düzenlenen ‘Üretmezsek Tükeniriz Tarım Konferansı’nda, tarım sektörünün karşılaştığı riskler ve mevcut fırsatlar detaylı bir şekilde ele alındı.
Konferansın ana gündem maddelerinden biri, üreticilerin artan girdi maliyetleri ve bu maliyetlerin ihracat üzerindeki olumsuz etkileriydi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, yaptığı açılış konuşmasında, üreticilerin artan maliyetlerle mücadele ettiğini ve bu süreçte laboratuvar analiz ücretlerinin de ek bir yük oluşturduğunu belirtti. Çakır, “Üreticiyi yaşatmak, ihracatı artırmak için girdi maliyetleri düşürülmeli. Üreticimiz zaten artan maliyetlerle mücadele ederken, bir de laboratuvar fiyatları yüzünden zora girmemelidir” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Aralık 2024 itibarıyla tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) yıllık bazda %32,49, aylık bazda ise %2,13 artış gösterdi. Bu artışlar, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin maliyetlerindeki yükselişi açıkça ortaya koymaktadır.
Tarım sektöründeki bu maliyet artışları, üreticilerin kârlılığını azaltmakta ve ihracat potansiyelini olumsuz etkilemektedir. Özellikle laboratuvar analiz ücretleri gibi ek maliyetler, ürünlerin uluslararası standartlara uygunluğunu belgelemek isteyen üreticiler için ciddi bir yük oluşturmaktadır.
Bu bağlamda, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ve rekabet gücünün artırılması için şu adımların atılması önerilmektedir:
• Girdi Maliyetlerinin Azaltılması: Mazot, gübre ve tarım ilaçları gibi temel girdilerde maliyetlerin düşürülmesi için devlet desteklerinin artırılması ve yerli üretimin teşvik edilmesi gerekmektedir.
• Laboratuvar Analiz Ücretlerinin Gözden Geçirilmesi: Ürünlerin kalite ve güvenilirliğini belgelemek için zorunlu olan laboratuvar analizlerinin maliyetleri, üreticilerin bütçesini zorlamaktadır. Bu nedenle, analiz ücretlerinin makul seviyelere çekilmesi veya devlet tarafından sübvanse edilmesi önemlidir.
• Teknolojik Yatırımların Teşviki: Üreticilerin modern tarım teknikleri ve teknolojilerini kullanarak verimliliği artırmaları, maliyetleri düşürecek ve rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu kapsamda, teknolojik yatırımların desteklenmesi büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, tarım sektörünün sürdürülebilirliği ve ihracatın artırılması için üreticilerin üzerindeki maliyet baskısının hafifletilmesi elzemdir. Bu doğrultuda, ilgili tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesi ve gerekli politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir.
(GHA)
