Son günlerde Mersin ve Adana’da yaşanan dondurucu soğuklar, sadece sebze fiyatlarını uçurmakla kalmadı; narenciye üretimi için de büyük bir tehdit oluşturdu.
Üreticiler ve tüketiciler, don olaylarının meyve ağaçları üzerindeki etkilerini merakla beklerken, geçmişte yaşanan benzer olaylar, önümüzdeki sürecin zorluklarını gözler önüne seriyor.
Özellikle 1984 yılı, bu konuda önemli bir referans noktası. O yıl Mersin’de 250 bin ton limon, 177 bin ton portakal üretilirken, şiddetli soğukların ardından 1985’te limon üretimi 144 bin tona, portakal üretimi ise 91 bin tona kadar düşmüştü. Yani rekoltede neredeyse yarı yarıya bir azalma yaşanmış, üreticiler ciddi kayıplarla karşı karşıya kalmıştı. Üretim ancak 1986 yılında toparlanabilmişti.
Bugün yaşanan soğuk hava dalgası, benzer sonuçları doğurabilir mi? Tarım uzmanları, meyve ağaçlarının ciddi zarar gördüğünü ve bu yıl rekoltenin önemli ölçüde düşebileceğini öngörüyor. Özellikle çiçeklenme dönemine denk gelen don olayları, ağaçların verimini doğrudan etkileyebilir.
Bu tablo, önümüzdeki aylarda narenciye fiyatlarının hızla yükselmesine neden olabilir. Geçmişte yaşanan üretim kayıpları, tüketiciye fiyat artışı olarak yansımıştı. Benzer bir sürecin tekrar yaşanması kaçınılmaz görünüyor.
Bu noktada önemli olan, çiftçilerin yaşadığı kayıpları en aza indirecek önlemler alınması ve tarımsal sigorta sistemlerinin güçlendirilmesi. Aksi takdirde, hem üreticiler hem de tüketiciler için zor bir sezon bizi bekliyor.
Geçmişi hatırlamak, geleceğe dair öngörüde bulunmanın en iyi yoludur. 1984’te yaşananları göz önünde bulundurursak, önümüzdeki yıl narenciyede ciddi bir arz sıkıntısı ve buna bağlı fiyat artışları kaçınılmaz görünüyor. Bugünden alınacak önlemler, hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumak için kritik öneme sahip.
Nihal Taş