Şakir Paşa Ailesi’ne Yapılan İftira: Dizinin Yayını Mahkeme Kararıyla Durduruldu

“ŞAKİR PAŞA AİLESİ DİZİSİ” NEDEN DURDURULDU?..

Aslında İtalyan gelini ile seviştikten sonra ertesi gün, “Yaptığımız iğrenç bir şeydi, aşağılıktı..” diyen Şakir Paşa’yı canlandıran sanatçının sözleri, tüm dizide her şeyin özeti idi..

Haddim olmayarak söyleyeyim, sayın senarist Hande Altaylı, paşa ile gelin sevişirken siz orada mıydınız?

Demek ki oradaydınız..

Çünkü Şakir Paşaya “İğrençti, aşağılıktı..” diye konuşturduğunuza göre, başta sona gerçek sevişme sahnesini izlediniz.

Ya yalan söylüyorsanız, ya dedikodulara inanmış iseniz, ya da iftira ediyorsanız!…

Bunu neden Şakir Paşa ailesine danışmadan, sormadan küüt diye canlandırıp milyonların aklına “kayınpeder ile gelinlerin” sevişebilme ihtimalini gerçekmiş gibi getiriyorsunuz.. Dikkatinizi çekerim ekranda canlandırılan her şeye hemen inanan milyonların var olduğu bir sosyolojide yaşıyoruz..

Milyonların izleyeceği bir dizi yapıp, babamın babası yani “öz dedemin”, öz anneme tecavüz ettiğini açık isimler vererek, hiçbir hukuki kayıt, mahkeme kararı, gerçek hatırat olmadan sadece dedikodulara dayanarak ekranda canlandırırsanız, ben ne yaparım biliyor musunuz, o diziyi yok ederim!..

Yok ederim!..

Nokta..

Dizinin büyük emek veren oyuncularına, gerçek sanatçılarına, hizmet veren emekçilere, dizi yüzünden ekmek parası kazananlara, hatta yönetmenine tek sözüm yok.

Onların üstün emekleri karşısında eğiliyorum. Ancak dizinin sahipleri, yapımcısı, hele hele hep hayali romanlar yazmış olan tek senaristinden gerçekler, edebiyat, sanat, kültür, etik değerler adına hesap sormak zorundayız.

Şimdi gelelim mahkeme kararına..

MAHKEMİNİN DURDURMA KARARI

Şakir Paşanın ve oğlu Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın torunlarının açtığı ortak davada, “Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar” dizisinin yayınının ve yeni bölümlerinin çekiminin mahkemece durdurulmasına karar verildi.

Now-tv kanalında yayınlanan ve senaristliğini ünlü gazeteci Fatih Altay’lının eşi Hande Altaylı’nın üstlendiği diziye Şakir Paşa’nın oğlu ve “Halikarnas Balıkçısı” adıyla tanınan yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın torunları kendilerine izin alınmada veya danışılmadan aileleri hakkında aşağılayıcı sahneler olduğu için tepki göstermiş, ortaklaşa mahkemeye başvurmuştu.

Torunlar adına Joanne Aliye Noonan Kutup, Diana Deniz Noonan, Ömer Derya Kabaağaçlı, Sibel Kabaağaçlı, Murat Can Önce ve Cem Noonan ortak imzasıyla aileden yapılan açıklamada:

“Büyük dedemiz Şakir Paşa ve dedemiz Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın ve ailemizin itibarı ve şerefine ağır bir saldırı niteliğinde olan, senaryo adı altında gerçeğe aykırı ve haksız şekilde dedelerimize itibar suikastına dönüşen dizi ile ilgili olarak, açtığımız davada Sayın İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi dizinin mevcut bölümlerinin yayınının durdurulmasına, yeni bölümlerin çekimlerinin ve yayınının durdurulmasına karar verilmiştir” denildi.

(22 Şubat 2025 – Odatv ve tüm gazeteler..)

SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMLE

Dizi yayınlanmaya başlayıp pespaye bir sahte yaşam süreci ekranda yansıtılınca Cevat Şakir’in torunları haklı olarak asil bir davranışla bir süre sustular.

Ben susmam!..

Tam tersine ben ilk saniyeden itibaren şiddetle karşı çıktım. Türk edebiyatın zirve isimlerinden, eşsiz yurtsever, ilerici, halk ve doğa aşığı Cevat Şakir Kabaaaçlı’nın aziz ismine yapılan ve milyonları yanlış etkileyen diziye karşı, her şeyi göze alarak 15 kapsamlı yazıyla karşı çıktım, eleştirdim. Binlerce kişi beni okudu ve bilinçlerine bilinç kattı.

Gazeteci Enver Aysever de bu dizideki yanlışlıklara karşı mücadele etti. Bravo ona..

Sonunda mahkemeden yani bağımsız Türk Adliyesinden bu karar çıktı.

Bu karara karşı dünyalar kadar sevinen ve sosyal medyada paylaşım yapan yüzlerce gerçek Cevat Şakir okuyucularından bana yorum getiren 40 tanesini buraya aktararak, vicdani teşekkürlerimi sunuyorum, görevimizi yaptık, artık ben normal hayatıma, yani kitap yazımına geçiyorum..

Halikarnas Balıkçısı’na okuyucularımla birlikte borcumuzu ödedik:

Hüseyin Yilmaz Soytürk (Mavi Yolcu, deniz adamı, gazeteci): Bir denizci ve Halikarnas Balıkçısı hayranı olarak çok üzülüyordum.

Yaşa sen Yaşar ağabey. Aganta Burina, Burinata..

Eray Okkan: Hele şükür..

Ercan Deva (Üstat gazeteci): Nihayet…

Ilknur Baltacı (Uluslararası fotoğraf sanatçısı): Çok güzel haber, sağol haber için!

Necmettin Şit Allameoğlu (Kültür adamı, koleksiyoncu): Oldum bittim, ne olursa olsun, gerçeğin tahrif edilmesine karşıyım.

Hiç televizyon izlemiyor olmama rağmen konuyu senin yazılarınla öğrendim.

Yitip gitmiş insanların hatıralarını tahrip etmek ve aleni saygısızlıklar bu dönemin bıraktığı izler olarak kalacak.

Başarılarınızı kutluyorum..

Cem Dağtekin: Yaşar ağabey sizinde hakikatli duruşunuzdan dolayı tebrik ederim.

Mukadder Aslantaş: Kutlarım sizi üstadımız Yaşar Bey.. Duyarlı duruşunuz ile büyük mücadele verdiniz. Diziden sizin yazınız ile haberim oldu. Ne kadar haklısınız.

Bir dizi faciasını büyük çabalarınız ile önlediniz. Bence yönetmen şimdi doğru dürüst aile ile görüşsün Diziyi hak ettiği şekilde, olması gerektiği şekliyle çeksin .

Ertuğrul Susup (Kültür Adamı): Kültürsüzlüğümüzün, kadir bilmezliğimizin rezilliğini sonunda mahkeme kararı ile durdurulabildiğini bize gösterdiler…

Bir kitap bile alıp okumadan iki ayağı üstünde yüzü kızarmadan yaşayan cahil kitlenin elinden merhumun ve ailesinin hatırasını kurtarabilmek önemlidir.

Numan Pekdemir (Bodrumlu Senfoni sanatçısı): Nihayet..

Ahmet Akgül (Emekli öğretmen, yazar): Bu saçmalığa son nokta konmuş.

Sevindim. Sizin yazılarınızla da halkımız şimdi, gerçek Halikarnas Balıkçısını daha da iyi öğrenmiş oldu.

Nesrin Keskin Erkorol (Ev hanımı): Karalamak ne haddinize..

Filiz Yeşiltepe Aktuğ: Nihayet.. Aile onayı alınmadan gerçekliği sorgulanmadan yapılan yanlışlar çok üzücü

Gülengul Uslu (Yazar): Sen daha ilk bölümde bunu söylemiştin Yaşar Aksoy..

Nebi Kayan (Folklor uzmanı): Çok güzel haber..

İhsan Özbelge Özduran: Çok sevindim..

O yılların edep ve adabına uygun olmadığı gün gibi aşikardı. Ve aileye iade-i itibar şarttı. Gayretleriniz için sağ olun, var olun Yaşar Aksoy..

Hesna Aydinç Dayıoğlu (Manisa E.Belediye Başkanı merhum Ertuğrul Dayıoğlu’nun eşi): Ben bekliyordum ne zaman kalkacak diye. Cevat Şakir gibi değerli bir insana yakışmıyordu

Güner Cital: Alkışlıyorum..

Ömer Derya Kabaağaçlı (Cevat Şakir torunu): Yaşa sen Yaşar abicim, çok değerlisin Kabaağaçlı Ailesi için.. Sevgi ve selamlar..

TC Celal Kiter: Tebrik ederim

Tugba Kabaağaçlı (Cevat Şakir gelini, Kanal N Lav): Hak yerini buldu…

Belgin Özaşkın Koçer: Çok memnun oldum.

Bir ailenin, üstelik topluma mal olmuş özel bir ailenin özel yaşamının cahil dizi hastalarının (hatta ruh sağlığı yerinde olmayanların) maskarası olması kabul edilir gibi değildi. İlk bölümü seyredip bırakmıştım.

Sizinde bu değerlere sahip çıkışınız takdire şayan. Varolun..

Kaptan Mustafa Üzel (Tarihçi): Olması gereken buydu. Bugün nihayet güzel bir haberi sayenizde almış oldum üstadım.

Teşekkür ederim.

Yücel Elal: Kararı alkışlıyorum..

Gulsun Yener: Yayınlanan bölümler bile yeteri kadar zarar verdi bence manevi tazminat davası açılmalı. Başıbozuk şekilde isteyen istediği gibi bir tarafından senaryo üretmesin.

Mesut Günsev (Kıbrı Barış Harekatı kahramanı, E.Binbaşı, Kıbrıs(ta gazeteci): Çok iyi olmuş. Zaten izlemiyordum.. Çünkü sinirlerim bozuluyordu.. Başta kıymetli Yaşar Aksoy olmak üzere sağ var olun. Selam olsun Kıbrıs’tan…

Alp Karmona (Beşiktaş taraftarı): Alkış..

Cem Seyhun Ünbay (Ünlü şair): Baştan beri söyledikleriniz yerini buldu… Türk edebiyatının TV’ye uyarlanmış sakız olmuş ve çizgiden çıkmış diğer dizileri gibi süslü benzerlerinden biriydi…

Ferzan Başar (Müzik insanı): Şaşkınlıkla izliyorum

Ünal Ersözlü (Ünlü şair, yazar, gazeteci): Alkışlıyorum..

Ayşe Özlem Pekiner: Böyle bir haksız, hukuksuzluk içinde o güzelim oyuncuların ne işi vardı anlayamamıştım. Çok doğru bir karar olmuş.

Prof.Erkan Sevinç (Ünlü Tıp adamı, yazar, yayıncı): Sev Medya olarak gereken tepkiyi Merhaba dergimizde verdik.

Ayşen Göründü: Bravo , doğrusu buydu ,çok sevindim..

Deniz Barbaros Şarman: Tedirginlikle kararı bekliyorduk.. Kararı ve bu konuda yazan çizen mücadele edenleri başta Yaşar Aksoy olmak üzere elinden gelenleri yapanları kutluyoruz.

Pınar Güney: Çok isabetli bir karar.

Bana ne Şakir Paşa’nın Aşk hayatından..

Aptal saptal senaryolarla çirkin cinsellik ve hırs intikam üzerine yazılmış insanlığa şiddeti ve çarpık ilişkileri vermekten öteye gitmiyor.

Ayrıca bu tip gerçek dışı hikayelerin bu derece aleni ifşa edilmesine aile nasıl bugüne kadar tepkisiz kaldı.

O da hayret verici..

Bu ve buna benzer dizileri izlemiyorum.. Kınıyorum..

Çok iyi olmuş.

Hepten kaldırılsın..

A.Yeşim Dinçer (Belgesel yönetmeni, yazar): İtibar suikastıne son verildi, hak yerini buldu!

Nuran Tanrıverdi (Ünlü ressam): Kitabi okumuş biri olarak merak edip izlemeye başlamıştım.. Ailenin da açtığı haklı dava; dizinin uzun ömürlü olmayacağının da sinyalini vermişti. Belki uzlaşılır.. Senaryo aslına uygun toparlanırsa devam etmesini isterdik.

Uğur Güneri (Hürriyet gazetesi E.Yazı İşleri Müdürü): Dostum, çabalarınızı kutlarım…

Ne yazık ki, sen, aile ve bir avuç insan dışında, bu dizide işlenen itibar cinayetine sanat, edebiyat ve entelektüel dünyadan kimse tepki göstermedi, kılını bile kıpırdatmadı…

Bu karar onlara atılan en güzel tokat oldu…

Serdar Kızık (E.Cumhuriyet gazetesi yazarı): Kararı onaylıyorum..

Güzin Oralkan (Ege Kültür Vakfı kurucusu): Emeklerinize sağlık değerli dostum…

Her zaman doğruları savundunuz..

Hak yerini buldu.

Örnek bir karar.

Selam ve sevgilerimle…

Mehmet Açık