GHA ANALİZ | TOPLUM – PSİKOLOJİ – EKONOMİ
“Uğur Mustafa Namlı Olayı Bir İntihar Değil, Sessiz Bir Çığlıktı”
Türkiye bir kez daha, toplumun güvenliği için gece gündüz demeden görev yapan bir polis memurunun, ekonomik nedenlerle yaşamına son vermesiyle sarsıldı. Uğur Mustafa Namlı, yalnızca bir polis değildi; aynı zamanda hayatın yükü altında ezilen binlerce kamu çalışanından biriydi. Geride bıraktığı mektup, bireysel bir veda değil; toplumsal bir isyana dönüşen içsel bir haykırıştı.
Bireysel Değil, Sistemsel Bir Çöküş
Uğur Mustafa Namlı’nın intiharı, sadece kişisel bir trajedi olarak değil, ekonomik baskının sistematik hale geldiği bir düzenin sonucu olarak değerlendirilmelidir. Artan hayat pahalılığı, borç yükü, kredi kıskacı ve geçim derdi artık yalnızca özel sektörü değil; kamu personelini de çaresizliğe sürüklüyor.
“Bir Gün Değil, Her Gün İntihar Ediyoruz”
Namlı’nın mektubundaki şu cümle, olayın derinliğini özetliyor:
“Her gün biraz daha eksildim, her gün biraz daha battım…”
Bu ifade, ekonomik intiharların birdenbire gerçekleşmediğini, göz göre göre gelen bir psikolojik çöküşün son halkası olduğunu ortaya koyuyor. Ailesiyle, çevresiyle, görev bilinciyle yaşam mücadelesi veren birçok memur, her gün adeta içten içe tükeniyor.
Polisler, Askerler, Öğretmenler… Sessiz Mi Kalalım?
Namlı’nın ölümü, yalnızca bir polis memurunun değil, aslında geçim derdiyle boğuşan tüm kamu görevlilerinin sorunudur. Emniyet teşkilatındaki mobbing iddiaları, düzensiz vardiyalar, nöbetler, düşük maaşlar, sosyal yaşamdan kopuş ve üzerlerine yüklenen ağır sorumluluklar, bu tarz trajedilerin zeminini hazırlıyor.
Psikolojik Destek Mekanizmaları Nerede?
Emniyet içinde psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yeterince yaygın olmaması, stresle baş etme eğitimlerinin sınırlı oluşu ve en önemlisi bu konuların hâlâ “zayıflık” olarak görülmesi, intiharları önlemede büyük bir boşluk yaratıyor.
Sosyal Medya Ayağa Kalktı
Kamuoyunda tepkiler çığ gibi büyüdü. “#UğurMustafaNamlı” etiketi kısa sürede gündem olurken, binlerce kişi şu soruyu sordu:
“Gece nöbet tutan, sokakta görev yapan, olaylara ilk müdahale eden bu insanlar neden desteklenmiyor?”
Birçok kişi, hükümetin acilen kamu görevlilerine yönelik ekonomik, sosyal ve psikolojik destek politikaları geliştirmesi gerektiğini dile getirdi.
Son Söz: Bu Sadece Bir Başlangıç Olmasın
Uğur Mustafa Namlı’nın vedası bir son değil, toplumun yöneticilere yönelttiği bir uyarıdır.
Bu trajedinin ardından gerekli adımlar atılmazsa, ne yazık ki bu son çığlık da duyulmayanlar arasına karışacaktır.
Sessiz kalırsak, bir sonraki mektup başka bir cebimizden çıkabilir…
GHA | ANALİZ – ÖZEL DOSYA