ABD ordusu, her iki pilotun sağ olarak kurtarıldığını ve birinin hafif yaralandığını açıkladı.
ABD ordusu, Pazar günü Kızıldeniz üzerinde iki ABD Donanma pilotunun “dost ateşi” sonucu vurularak düşürüldüğünü belirtti.
Yaşanan olay, bölgede devriye gezen ABD ve Avrupa askeri koalisyonlarına rağmen İran destekli Husiler tarafından gemilere yönelik devam eden saldırılar nedeniyle Kızıldeniz koridorunun ne kadar tehlikeli hale geldiğinin altını çiziyor.
ABD ordusu o sırada Yemen’deki Husi isyancıları hedef alan hava saldırıları düzenliyordu, ancak ABD ordusunun Merkez Komutanlığı görevlerinin ne olduğu konusunda ayrıntılı bilgi vermedi.
Merkez Komutanlığı, F/A-18’in USS Harry S. Truman uçak gemisinin güvertesinden havalandıktan kısa süre sonra düşürüldüğünü söyledi. Merkez Komutanlığı 15 Aralık’ta Truman’ın Ortadoğu’ya ulaştığını kabul etmiş, ancak uçak gemisinin Kızıldeniz’de olduğunu belirtmemişti.
Merkez Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, “USS Harry S. Truman Uçak Gemisi Taarruz Grubu’nun bir parçası olan USS Gettysburg güdümlü füze kruvazörü yanlışlıkla F/A-18’e ateş açtı ve onu vurdu” denildi.
Ordunun açıklamasına göre vurulan uçak, Virginia’daki Oceana Donanma Hava İstasyonu’ndan kalkan Strike Fighter Squadron 11’e bağlı “Red Rippers” adlı iki kişilik bir F/A-18 Super Hornet savaş uçağıydı.
Gettysburg’un bir F/A-18’i nasıl olup da düşman uçağı ya da füzesi zannettiği -özellikle de bir savaş grubundaki gemilerin hem radar hem de telsiz iletişimiyle birbirlerine bağlı olmalarına rağmen- hemen anlaşılamadı.
Ancak Merkez Komutanlığı, savaş gemileri ve uçakların daha önce çok sayıda Husi insansız hava aracını ve isyancılar tarafından fırlatılan bir gemisavar seyir füzesini düşürdüğünü söyledi.
Truman’ın gelişinden bu yana ABD, Husileri ve onların Kızıldeniz ve çevresine yönelik füze ateşini hedef alan hava saldırılarını arttırdı. Ancak bir Amerikan savaş gemisi grubunun varlığı, USS Dwight D. Eisenhower’ın bu yılın başlarında gördüğü gibi isyancıların yeni saldırılarına yol açabilir. Bu konuşlanma, Donanma’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en yoğun çatışması olarak nitelendirilen bir olaydı.
Cumartesi gecesi ve pazar günü erken saatlerde ABD savaş uçakları, Husilerin 2014’ten bu yana elinde tuttuğu Yemen’in başkenti Sanaa’yı sarsan hava saldırıları düzenledi. Merkez Komutanlığı saldırıların bir “füze depolama tesisini” ve bir “komuta-kontrol tesisini” hedef aldığını açıkladı, ancak ayrıntı vermedi.
Husilerin kontrolündeki medya hem Sana’da hem de liman kenti Hudeyde çevresinde saldırılar düzenlendiğini bildirirken herhangi bir kayıp ya da hasar bilgisi vermedi. Sanaa’daki saldırıların özellikle askeri tesislere ev sahipliği yaptığı bilinen bir dağ yamacını hedef aldığı görüldü. Husiler daha sonra Kızıldeniz’de bir uçağın düşürüldüğünü kabul etti.
Husiler, Hamas’ın İsrail’e düzenlediği ve 1.200 kişinin ölümüne, 250 kişinin de rehin alınmasına yol açan saldırının ardından Ekim 2023’te Gazze Şeridi’nde başlayan İsrail-Hamas savaşından bu yana yaklaşık 100 ticari gemiyi füze ve insansız hava araçlarıyla hedef aldı.
Yerel sağlık yetkilileri, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında 45.000’den fazla Filistinlinin öldüğünü söylüyor. Bu sayı savaşçılar ve siviller arasında ayrım yapmıyor.
Husiler bir gemiyi ele geçirdi ve iki gemiyi batırarak dört denizcinin ölümüne neden oldu. Diğer füzeler ve insansız hava araçları ya Kızıldeniz’de ABD ve Avrupa liderliğindeki ayrı koalisyonlar tarafından durduruldu ya da aralarında Batılı askeri gemilerin de bulunduğu hedeflerine ulaşamadı.
İsyancılar, İsrail’in Gazze’de Hamas’a karşı yürüttüğü kampanyaya son vermeye zorlamak için İsrail, ABD veya Birleşik Krallık bağlantılı gemileri hedef aldıklarını iddia ediyor. Ancak saldırıya uğrayan gemilerin birçoğunun çatışmayla çok az bağlantısı var ya da hiç bağlantısı yok, hatta bazıları İran’a gidiyor.
Husiler ayrıca İsrail’i insansız hava araçları ve füzelerle giderek daha fazla hedef alıyor ve bu da İsrail’in misilleme hava saldırılarına neden oluyor.