Türkiye’nin farklı bölgelerinden 24 baronun bir araya gelerek ortak bir bildiri yayımladığı açıklamada, İstanbul Barosu Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerine yönelik başlatılan soruşturmaya tepki gösterildi. Barolar, bu adımı “hukuki şiddet” olarak nitelendirdi ve dayanışma çağrısında bulundu. Ancak dikkat çeken bir detay, bu bildiriye Adana Barosu’nun imza koymamış olmasıydı.
“BAROLARA YÖNELEN HUKUKİ ŞİDDETİ KABUL ETMİYORUZ”
Açıklamada, İstanbul Barosu’nun ifade özgürlüğü kapsamında yaptığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle başkan ve yönetim kurulu üyelerine “Terör örgütü propagandası yapmak” ve “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamalarıyla soruşturma açılmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı. Barolar, bu adımın ifade özgürlüğüne ve insan hakları savunuculuğuna yönelik bir saldırı olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Barolar yalnızca avukatların meslek örgütleri değil, aynı zamanda toplumsal adaletin sağlanmasında ve temel hakların korunmasında kilit rol oynayan kurumlardır. Bu soruşturma, baroların bağımsızlıklarını zayıflatma amacını taşımaktadır.”
Açıklamada ayrıca, İstanbul Barosu’nun yaptığı paylaşımın Avukatlık Kanunu’nun 76. ve 95. maddeleri kapsamında hukuk devletini ve insan haklarını savunma görevi olduğu belirtilerek, bu tür soruşturmaların demokratik toplumun temel taşlarından biri olan ifade özgürlüğüne zarar verdiği ifade edildi.
Adana Barosu Neden İmza Atmadı?
24 baronun ortak imzasını taşıyan bildiriye Adana Barosu’nun katılmaması dikkat çekti. Baroların birçoğu, İstanbul Barosu ve yönetim kuruluyla dayanışma çağrısında bulunurken Adana Barosu’nun sessizliği ve neden bildiriye imza koymadığı konusunda bir açıklama yapıp yapmayacağı merak ediliyor.
Hangi Barolar Bildiriye İmza Attı?
Adıyaman, İzmir, Diyarbakır, Bursa, Tekirdağ, Van, Zonguldak gibi farklı illerden toplam 24 baro, bildiriyi imzalayarak İstanbul Barosu’na desteklerini ifade etti. İnsan hakları savunuculuğunun önemine vurgu yapan barolar, toplumu ifade ve düşünce özgürlüğünü korumaya davet etti.
Sonuç
Adana Barosu’nun bu bildiriye neden katılmadığı sorusu, hem hukuk camiasında hem de kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. İstanbul Barosu ve yönetim kurulu üzerindeki hukuki baskılara karşı yapılan bu dayanışma çağrısı, Türkiye’nin hukuk sisteminde bağımsızlık ve ifade özgürlüğü konularındaki sorunlara bir kez daha dikkat çekti.
/Haber/Mehmet Açık/Adana