Köşe Yazısı: 108 Milyon TL’lik Soru
Türkiye’de emekliler, yaşam mücadelesi verirken maaşlarının kirayı bile ödeyemediği bir dönemde, Türkiye Emekliler Derneği’nin topladığı 108 milyon TL’lik aidat geliri tartışmaları beraberinde getiriyor. 900.000 üyesi bulunan bu dev organizasyon, topladığı bu bütçeyle gerçekten emeklilere mi hizmet ediyor, yoksa başka bir amaca mı hizmet ediyor?
Ankara’nın göbeğinde, 8 katlı bir plazada faaliyet gösteren bu dernek, emeklilerin ihtiyaçlarını karşılamak için mi kurulmuştu? Eğer öyleyse, neden emeklilerden sürekli şu sözleri duyuyoruz:
• “Aidat ödüyoruz ama hizmet yok!”
• “Bu paralar nereye harcanıyor?”
Aidatlar Nereye Gidiyor?
Emekli maaşlarından yapılan kesintilerle oluşturulan bu bütçe, emeklilerin refahını artırmak için kullanılmalı. Ama ortada ciddi bir sorun var: Şeffaflık. Toplanan 108 milyon TL’nin nerelere harcandığına dair detaylı bir rapor yok. Yöneticilerin maaşları, plaza giderleri, sosyal projeler gibi kalemler hakkında kamuoyuna bir bilgi sunulmuyor.
Derneğin, emeklilerin ekonomik sorunlarına çözüm üreten bir yapıya dönüşmesi gerekirken, yönetim masraflarına odaklandığına dair iddialar var. Oysa emeklilerin bugün en çok ihtiyaç duyduğu şeyler oldukça açık:
• Maaş artışlarına destek sağlamak.
• Sağlık masrafları ve kira yardımı gibi konularda çözümler üretmek.
• Sosyal yaşamlarını kolaylaştıracak projeler geliştirmek.
Şeffaflık Neden Bu Kadar Önemli?
Bir sivil toplum kuruluşu, ancak hesap verebilir bir yapıya sahipse üyelerinin güvenini kazanabilir. Türkiye Emekliler Derneği gibi büyük bir bütçeyi yöneten bir yapının, bağımsız denetim raporları yayımlaması, gelir-gider tablolarını üyeleriyle paylaşması şarttır. Şeffaflık olmadan emeklilerin bu sisteme güvenmesi mümkün değil.
Ayrıca, aidatların maaşlardan otomatik kesilmesiyle ilgili de büyük soru işaretleri var. Bu kesintiler rızayla mı yapılıyor? Yoksa emekliler, istemedikleri halde aidat ödemek zorunda mı bırakılıyor?
Sorumluluk Kimin?
900.000 üyeden toplanan bu paralar, aslında emeklilerin alın terinden geliyor. Emeklilerin bu aidatlarla desteklediği derneğin, onların yaşam koşullarını iyileştirmek için çalışması gerekiyor. Ancak ne yazık ki ortada somut bir sonuç göremiyoruz.
Yönetim kurulu, şeffaflık konusunda üzerine düşeni yapmıyor. Kamu denetimi ve bağımsız incelemeler ise neredeyse yok. Bu da emeklilerin güvenini tamamen zedeliyor.
Emekliler Ses Veriyor: “Hizmet İstiyoruz!”
Derneğin asıl sahibi, 900.000 üyesidir. Bu üyeler, her ay aidat öderken sadece hizmet almak değil, aynı zamanda karar süreçlerinde söz sahibi olmak istiyor. Eğer bu dernek onların çıkarlarına hizmet etmek için kurulduysa, taleplerine kulak verilmesi şarttır:
• “Aidat ödüyoruz, ama bir karşılık göremiyoruz.”
• “Derneğin projeleri nerede? Maaşlarımız yetmiyor, barınma ve sağlık sorunlarımız var.”
• “Şeffaflık istiyoruz. Gelirlerin ve giderlerin detaylı bir şekilde açıklanmasını talep ediyoruz.”
Son Söz: Adalet ve Şeffaflık Şart
Türkiye Emekliler Derneği’nin faaliyetleri, sadece 900.000 üyesini değil, aynı zamanda bu ülkedeki tüm emeklileri ilgilendiriyor. Bu nedenle, dernek yönetimi üzerindeki denetim mekanizmalarının işletilmesi ve mali tabloların açıklanması şart.
Aidatlar, emeklilerin yaşamına dokunmalı, sorunlarına çözüm üretmeli. Eğer bu olmazsa, dernek kendisini temsil etmesi gereken emeklilerden giderek uzaklaşır. Bu da sadece aidat ödeyen üyelerin değil, toplumun vicdanında da derin bir yara açar.
Artık bu soruları yüksek sesle sormak gerekiyor: “108 milyon TL nereye harcandı?” ve “Bu paralar emeklilere mi hizmet ediyor?”
Cevap bekliyoruz.Mehmet Açık
