Osmanlı’nın sefere çıkan son padişahı 2. Mustafa’dır (1691-1703). Tahta çıktığında yayınladığı bildiride “Zevk sefa ve rahatı kendimize haram eylemişiz” diye söz verdi.
1697’de 3. Avusturya seferine çıktı. Osmanlı Ordusunda devşirme paşalar çoğunlukta idi. Avusturya ordusu komutanı Prens Eugene Osmanlı ordusunun ilerleme planını devşirme paşalardan aldığı bilgiler doğrultusunda anlık öğreniyordu. En son Tuna’nın bir kolu olan Tisa ırmağından karşıya geçeceğini öğrendi. 100.000 kişilik ordunun ırmağı geçmesi için ahşap köprü bitirildikten sonra geçiş başladı. Avusturya Ordusu geçiş noktasına sinsice yaklaştı. 30.000 kişi karşıya geçtiğinde yoğun bir topçu atışı başladı. Irmağın Osmanlı tarafındaki askerler paşaların, askerlerin parçalanan bedenlerini havada savrulurken görüyorlardı. Bunun üzerine yardıma gitmek için hepsi birden köprüye koştu. Ahşap köprü yıkılınca binlerce Osmanlı askeri sulara gömüldü. İşin daha kötüsü 2. Mustafa da karşıya geçmişti. Avusturya süvarileri padişahın korumalarına saldırdı. 2. Mustafa İstanbul’dan getirdiği hazinelerini de bırakarak ırmak boyunca kaçıp canını zor kurtardı.
Osmanlı Senta yenilgisinde 35.000 askerini ve paşaların yarıdan çoğunu kaybetti. Devşirme paşalar bu yenilgiden çok sevinçliydi.
2. Mustafa yenilgiden sonra üzüntüsünden İstanbul’a dönemedi. İstanbul’daki askerler bu duruma isyan edip, Edirne üstüne yürüdüler. Bu defa padişah kendi ordusunun kuşatması altında idi. Edirne’de bulunan askerleri teşkilatlandırıp yolları tutturdu ama Edirne ordusunun komutanları dağılıp gidince İstanbul’dan gelen ordu Edirne’ye girdi ve Şeyhülislam Feyzullah Efendi’yi öldürdü, 2. Mustafa tahttan indirildi.
Osmanlı tarihi boyunca 59 savaş yaptı. 29 savaşı kazandı, 30 savaşı kaybetti. Tarihçilerimiz hep 29 savaşın duygusal tatminine daldılar, edebiyatçılarımız da…,
"Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik"
Yok bre!.. Bin atlı ile dev gibi orduları hiç yenemedik, yenilemez de... Bunlar şair yalanları.... Tisa ırmağı kıyısında Osmanlı bayrağı, ordu sancağı, saray altınlarını bırakıp kaçarak canımızı zor kurtardık. Devşirme paşalardan da dersimizi alamadık.
Ali Develi