Babacan: “Merkezî hükûmet ve yerel yönetimler hasarın tazmini için aktif çalışmalı”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, beraberindeki heyetle birlikte gittiği Kastamonu’da sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşların aileleriyle görüştü.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, beraberindeki heyetle birlikte gittiği Kastamonu’da sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşların aileleriyle görüştü. Arama kurtarma çalışmalarıyla ilgili bilgi alan Babacan’a partisinin genel başkan yardımcıları Candan Karlıtekin, Evrim Rızvanoğlu, İdris Şahin ve Selma Aliye Kavaf eşlik etti.
‘Yaraların sarılması için koordineli bir çalışma gerekiyor’
Afet bölgesinde inceleme yapan Babacan, KRT TV’ye verdiği röportajda şunları söyledi:
“Afet çok büyük. İş yerlerini, evlerini kaybeden vatandaşlarımız var. Kapanan işyerleri var. Esnafımızın bir kısmı artık tamamen sokakta çünkü dükkânı yok olmuş. Evini kaybeden çok sayıda vatandaşımız var. Köy yolları kapalı, köylerden merkeze inişle ilgili ciddi sıkıntılar var. Bütün bu acıların telafisi ve yaraların sarılması için de çok koordineli, yoğun bir çalışma gerekiyor. Hem merkezî hükûmetin hem yerel yönetimlerin bu hasarın kısmen de olsa, tamamen de olsa tazminiyle ilgili aktif bir çalışma ortaya koyması lazım. Afet bölgesi ilanı kapsamında nasıl bir destek verileceğiyle ilgili esnek alan var. Hem merkezî hükûmetin hem yerel yönetimlerin o alanı afet bölgelerine destek için sonuna kadar kullanması gerekiyor.”
‘Ateş düştüğü yeri yakıyor’
“Karşı karşıya kaldığımız tablo büyük bir felaket, büyük bir afet. Öncelikle hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Yakınlarına Allah’tan sabır diliyorum. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Çok sayıda vatandaşımızla sohbet ettik, geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Dükkanlarda, evlerde canlarını kaybedenlerin yakınlarıyla görüştük. Acı çok büyük. Bu kadar küçük, dar ve yoğun bir yapılaşmanın olduğu bir alanda çok büyük can kaybı oldu. Yüksek sayıda kayıp var.”
‘Suyun akış yönünde imarlaşmamak lazım’
“Buradaki özel durum küçük bir alanda çok yoğun bir yapılaşma olması ve bu yapılaşmanın suyun doğal akış yönünde gerçekleşmesi. Bundan sonra imar konusu ve yapılaşmanın yerinin seçilmesiyle ilgili çok daha hassas davranmak gerekecek. Bu acılardan ders alıp ileriye doğru neler yapmamız gerektiğini iyi çalışmamız gerekiyor. Tedbirlere kafa yormamız gerekiyor. İmar planlarını yaparken birkaç yüz sene önceye doğru bütün kayıt planlarını incelememiz lazım. Suyun bir akış yolu var. Bu yol 300-500 senede oluşan bir yol. Suyun akış yolunun önüne imarlaşmamak lazım. Maalesef özellikle arazinin dağlık olduğu yerlerde düz bir arazi bulunca imar konusunda cazip hale gelebiliyor. Kısa vadeli cazibeye kapılmamak lazım. Düz arazi diye hemen yapılaşmamak lazım.”
‘Suyun yoluna yapılan yerleşimlerle ilgili acil eylem planı oluşturulmalı’
“Şu anda su yolunun üzerine yapılmış imar planlarını, suyun akışının üzerine yapılmış yerleşim bölgeleriyle ilgili acil eylem planı oluşturmak gerekiyor. Bir an önce yeni yerleşim yerleri bulmak ve oralara doğru planlı bir şekilde taşınmak çok önemli.”
‘İklim değişikliği büyük bir gerçek’
Halk TV’ye de konuşan Babacan şu ifadeleri kullandı:
“Çok büyük bir felaket. Ülkemizin yarınlarıyla ve alınması gereken tedbirlerle ilgili tam bir muhasebe yapmanın zamanı geldi. İklim değişikliği büyük bir gerçek olarak karşımızda. Bu olanlar, bundan sonraki süreçte imar ve yapılaşma konusunda çok daha dikkatli bir süreci tüm Türkiye’de işletmemiz gerektiğini gösteriyor.”