Esad’ın Film Gibi Kaçışı: İktidarın Sessiz Çöküşü
Suriye’nin iç savaşı, on yılı aşkın bir süredir trajedilere sahne oldu. Ancak bu savaşın belki de en çarpıcı anlarından biri, Esad rejiminin çözüldüğü o dramatik günlerde yaşandı.
Halep’in muhaliflerin eline tek kurşun atmadan geçmesi, ardından HTŞ’nin Hama’ya doğru ilerleyişi ve nihayet Şam’ın kapılarında beliren direnişçiler… Esad’ın otoritesi bir çığ gibi erirken, iktidarın tepesinde bambaşka bir senaryo yazılıyordu.
Kayıp Başkan
27 Kasım günü, HTŞ İdlib’den Halep’e yürürken Beşar Esad, oğlunun Moskova’daki mezuniyet törenine katılmak üzere ülke dışındaydı. Ancak Halep’in düşüş haberleri yayılınca töreni yarıda bırakarak Four Seasons Oteli’ne kapandı. Ardından Şam’a dönmek üzere yola çıktı. Ne var ki, dönüşü bir direniş liderinin dönüşünden çok, bir kaçağın gizli hazırlıklarına dönüştü. Mezzeh Askeri Havaalanı’nda sivil uçaklara yüklenen belgeler ve kutular, sessiz bir kaçışın habercisiydi.
Esad’ın, ne kardeşi Mahir Esad’a ne de üst düzey askeri yetkililere planlarından bahsetmeden sadece birkaç güvenilir danışmanını yanına alarak kaçışı, yıllardır kurduğu korku imparatorluğunun bir gecede nasıl yıkıldığını gözler önüne serdi.
Halep’ten Şam’a: Düşen Bir İktidar
Halep’in 35 bin kişilik orduya rağmen 350 muhalif savaşçı tarafından neredeyse çatışmasız alınması, Esad rejiminin iç dinamiklerinin ne kadar çözüldüğünü ortaya koydu. Askerlerin savaşmayı reddetmesi, topluca teslim olmaları veya Irak’a geçişleri, bir liderin halkını ve ordusunu nasıl kaybettiğinin en açık göstergesiydi.
Rusya’nın, Esad’a istifa etmesi yönündeki telkinleri ise Moskova’nın bile bu rejimin sürdürülemez olduğunu fark ettiğini gösteriyordu. Ancak Esad direndi. Ta ki, Şam’a dayanan muhalifler rejimi çöküş noktasına getirene kadar.
Kaçış ve Kargaşa
7 Aralık’ta gelen Rusya’nın “Şam’ı terk et” uyarısından bir gün sonra, Esad sessizce Hmeymim Üssü’ne kaçtı ve oradan Moskova’ya uçtu. Bu kaçış, sadece Esad’ın değil, rejiminin de sonunu getirdi. Geride, ne yapacağını bilemeyen bir ordu, panik halinde kaçmaya çalışan yönetim kademesi ve tamamen kontrolden çıkmış bir ülke bıraktı.
Ahmed el-Şara’nın Şam’a giriş yaptığı sırada Esad’ın arka kapıdan kaçması, tarih kitaplarına geçecek bir sahneydi. Bu sahne, sadece bir liderin değil, despotik bir rejimin sessiz çöküşünü de simgeliyordu.
Tarihten Bir Ders
Esad’ın kaçışında saklı olan ders, iktidarın, ne kadar baskıcı olursa olsun, halkın iradesine karşı sonsuza kadar sürdürülemeyeceğidir. Kaçışının ardından yaptığı açıklamalarda bile hiçbir sorumluluk üstlenmemesi, onun liderlik vizyonunun trajik bir özeti gibiydi.
Tarih, Beşar Esad’ı, bir ülkenin enkazının üzerinde kendini kurtarmaya çalışan bir lider olarak hatırlayacak. Ancak halklar, liderlerin unuttuğu bir gerçeği asla unutmaz: Baskıyla yükselen her iktidar, bir gün halkının direnişiyle düşer.
Fatih Küpeli