Mehmet Açık | GHA – Köşe Yazısı
Yeni bir haftaya başlarken, bazen küçük bir hikâye büyük bir farkındalık yaratır. Dün okuduğum kısa ama derin anlamlar taşıyan bir anlatıyı bu sabah sizlerle paylaşmak istedim. İçinde yaşadığımız karmaşık dünyada, sade bir çocuk anlatımıyla gelen üç hayat dersi bana çok şey düşündürdü.
Bir gün, bir öğretmen öğrencilerinden hayata dair anlamlı bir hikaye anlatmalarını ister. Öğrencilerden biri parmak kaldırır ve annesinin kendisine anlattığı bir hikayeyi paylaşmak istediğini söyler. Öğretmen ve sınıf merakla dinlemeye başlar.
Çocuk anlatır:
“Bir gün, kış mevsiminin gelişiyle birlikte sıcak ülkelere göç eden kuşlar arasında küçük bir kuş, yorgun düşer ve soğuğa dayanamayarak yere düşer. Neredeyse hiç kıpırdayamaz hale gelir, zar zor nefes almaktadır. Tam o sırada, oradan geçen bir inek farkında olmadan kuşun üzerine pisler. Kuş, bir anda sıcaklığı hisseder. Donmak üzere olan bedeni ısınmaya başlar. Hatta biraz canlanıp ötmeye ve kıpırdamaya başlar. Tam o sırada oradan geçen bir kedi, kuşun sesini duyar, onu pisliğin içinden çıkarır… ve yer.”
Sınıf şaşkınlık içinde kalır. Öğretmen gözlüğünü çıkarır, öğrencisine döner ve sorar:
“Peki, bu hikayede nerede derin anlam var? Bu anlattığın olaydan nasıl bir ders çıkarabiliriz?”
Öğrenci sakince yanıt verir:
“Hocam, bu hikayede üç önemli hayat dersi var:
1. Hayatta her kötü görünen şey gerçekten kötülük değildir. Bazen en karanlık anlar, içimizi ısıtan başlangıçlara dönüşebilir.
2. Bize “iyilik” yapar gibi görünen herkes, bizim iyiliğimizi istemiyor olabilir. Bize yardım eli uzatıyor gibi görünenlerin niyetine dikkat etmeliyiz; iyiliği temenniyle yapan herkes, gerçekten iyilik yapmaz.
3. Zor ve kirli durumlarda, bazen konuşmak yerine susmayı bilmek gerekir. Çünkü her ses, her tepki, her hareket hayat kurtarmaz; bazen de tam tersine sonu getirir.”
Bu hikaye, aslında hepimiz için birer yaşam dersi gibi… İlk bakışta oldukça sıradan ve belki de alışıldık gibi görünen bir durumun içinde, derin anlamlar barındıran bir felsefe saklı. İleriye doğru adım atarken, hayatın her yönünü bu perspektifle görmeye çalışmamız, her anın içindeki anlamı daha derinlemesine kavramamıza yardımcı olabilir.
Günlük koşuşturmanın içinde bazen olumsuz gibi görünen olaylar, içsel bir dönüşümün başlangıcı olabilir. Yavaşlamalı, etrafımıza dikkatle bakmalı ve her durumda en derin anlamları keşfetmeye çalışmalıyız. Aynı zamanda yardıma ihtiyacımız olduğunda, kimlerin gerçekten bize yardımcı olmak istediğini anlamaya çalışmalıyız. Çünkü yardım eli uzatanların niyeti bazen farklı olabilir.
Ve belki de en önemlisi, zor durumlarda her hareketin sonucu olabileceği için, bazen bir adım geri çekilip susmak, en doğru tercih olabilir. Konuşmadan önce düşünmeli ve her durumu tüm yönleriyle değerlendirmeliyiz.
Yeni bir haftaya başlarken, hayatı bu perspektiflerden görmek, bize daha derin bir anlam kazandırabilir. Sadece dış dünyayı değil, iç dünyamızı da gözlemleyerek, adımlarımızı daha dikkatli atmalıyız.
İyi haftalar…
📧 Her türlü soru ve geri bildiriminiz için bizimle iletişime geçebilirsiniz: guncellhaberajans@gmail.com
