KÖYLERİN SESSİZ ÇIĞLIĞI: ÜRETİMİN BİTİŞİ VE KIRSALIN TERK EDİLİŞİ
Bir zamanlar köyler; değirmen sesleriyle yankılanan, tarlalarda çiftçilerin ter döktüğü, hayvanların ahırlardan eksik olmadığı üretim merkezleriydi. Fakat bugün birçok köy sessiz ve boş. Tarlalar işlenmiyor, ahırlar kapalı, su değirmenleri ise çoktan tarihe karıştı. Peki, köylerin bu çöküşü nasıl gerçekleşti?
KÖYLERİN ÇÖKÜŞÜNÜN SEBEPLERİ
1. Değirmenlerin Sessizliği
Eskiden köylerin vazgeçilmezi olan su değirmenleri, gelişen teknoloji ve değişen alışkanlıklarla birlikte birer birer kayboldu. Market raflarını dolduran hazır un ve mısır unu, köylerde değirmenlere olan ihtiyacı ortadan kaldırdı. Köylerde ekim alanları azaldı, öğütülecek ürün bulunmaz oldu. Üstelik elektrikli değirmenler daha pratik olduğu için geleneksel değirmencilik mesleği tarihe karıştı.
2. Hayvancılığın Bitme Noktasına Gelmesi
Bir zamanlar her evde birkaç inek, koyun ve keçi bulunurdu. Şimdi ise birçok köyde tek bir hayvan bile kalmadı. Bunun en önemli sebepleri:
• Genç nüfusun göçü: Köylerde hayvancılığı sürdürecek gençler kalmadı.
• Maliyetlerin artışı: Yem, veteriner ve ahır giderleri hayvancılığı zorlaştırdı.
• Gelirin düşmesi: Sanayi ve hizmet sektöründe çalışmak daha kazançlı hale geldi.
• Devlet desteklerinin yetersizliği: Küçük üreticiler gerekli teşvikleri alamayınca hayvancılığı bırakmak zorunda kaldı.
• Meraların kapanması: Hayvanların otlatılacağı alanlar ya imara açıldı ya da kullanılamaz hale geldi.
3. Tavuklar, Köpekler ve Kümes Hayvanları Neden Yok Oldu?
Eskiden her köy evinde tavuklar gezinir, köpekler evleri korurdu. Şimdi ise köylerde bu manzaraları görmek zor. Bunun başlıca nedenleri:
• Köyde sürekli yaşayan insan sayısının azalması
• Hazır gıdalara yönelim: Marketlerden kolayca yumurta, süt ve et almak, üretmekten daha zahmetsiz hale geldi.
• Göç dalgası: Gençler gidince, yaşlılar da hayvan bakamayacak duruma geldi.
4. Tarımın ve Bahçeciliğin Yok Oluşu
Eskiden her köy evi kendi sebzesini yetiştirir, bahçesinde meyve ağaçları olurdu. Bugünse birçok tarla boş, bahçeler ise bakımsız.
Bunun temel sebepleri:
• Sanayileşme ve kentleşme: İnsanlar şehirde çalışmayı daha avantajlı gördü.
• Büyük tarım şirketleriyle rekabetin imkânsız hale gelmesi: Küçük üreticiler, büyük firmalar karşısında tutunamadı.
• Su kaynaklarının azalması: Eskiden tarımı besleyen göletler ve dereler kurudu.
• İklim değişikliği: Yağış rejimi değişti, ürün verimi düştü.
ÇÖZÜM VAR MI? KÖYLER YENİDEN CANLANABİLİR Mİ?
Tüm bu olumsuzluklara rağmen köylerin eski üretken yapısına kavuşması mümkün. Bunun için bazı adımlar atılabilir:
✅ Gençlerin köye dönüşü teşvik edilmeli: Köye dönenlere ekonomik destek sağlanmalı.
✅ Küçük üreticilere devlet desteği artırılmalı: Yem, tohum ve ekipman konusunda teşvikler verilmeli.
✅ Kooperatifler kurulmalı: Üreticiler bir araya gelerek birlikte hareket etmeli.
✅ Tarım ve hayvancılık eğitimi verilmeli: Daha verimli ve bilinçli üretim yapılması sağlanmalı.
Eğer gerekli adımlar atılmazsa, bir zamanlar üretimin kalbi olan köyler tamamen yok olma riskiyle karşı karşıya. Geç olmadan, köylere sahip çıkmanın zamanı geldi.
Nihal Taş