GÖK YELELİ BOZKURT: TÜRK’ÜN ASİL SEMBOLÜ
Mehmet Aslantaş – Dünya Avşarlar Derneği Mersin İl Başkanı
Tarihin derinliklerinden gelen seslere kulak verirsek, Türk milletinin yüreğinde yankılanan bir ulumayı işitiriz. Bu, sıradan bir hayvanın değil; bozkırın hür sesi, dağların asil yelesi, Gökbörü’nün haykırışıdır.
Dünya milletleri tarihlerinde semboller edinmiştir. Kimisi ayıyı, kimisi aslanı, kimisi kartalı… Biz Türkler ise Bozkurt’u seçtik. Peki neden Bozkurt? Neden başka bir hayvan değil de göğe uzanan yelesiyle, asi bakışıyla, özgürlüğü karakterine işlemiş bu efsanevi yaratık?
Çünkü Bozkurt yalnızca bir hayvan değil, bir ruhtur. Özgürlük ruhudur. Cesaretin, sadakatin, düzenin ve adaletin vücut bulmuş hâlidir.
Bozkurt atasına bağlıdır; tıpkı Türk’ün ecdadına hürmetle bağlı olduğu gibi. Bozkurt esareti kabul etmez; tıpkı Türk’ün zincir kabul etmediği gibi. Bozkurt evcilleşmez; tıpkı Türk’ün özgürlüğünü asla pazarlık konusu yapmayacağı gibi.
Bozkurtlar liderlidir. Liderlerine itaat ederler ama körü körüne değil; teşkilatla, disiplinle, akılla… Bozkurtlar organize hareket eder, düşmanına sağdan soldan çember kurarak saldırır. Bir nefer gibi değil, bir ordu gibi yürür.
Bozkurt tek eşlidir. Sadıktır. Ahlaklıdır. Yavrusunu asla yalnız bırakmaz. Yetim kalan yavruyu sürü sahiplenir. Bu yönüyle de Türk ailesinin, Türk toplumunun temel değerlerini simgeler.
Bozkurt’un olduğu yerde leş olmaz. Çünkü Bozkurt, leşle değil, helal avıyla beslenir. Tıpkı Türk’ün de alnının teriyle kazandığına kanaat ettiği gibi…
İşte bu nedenledir ki Türk milleti, Gök Yeleli Bozkurt’u yüreğinde taşır. Bayrağında, tuğrasında, destanında, şiirinde, hikâyesinde yaşatır. Bizim için Bozkurt yalnızca bir sembol değil; bir kimlik, bir vakar, bir duruştur.
Bugün de millet olarak her zamankinden fazla bu ruha, bu duruşa, bu sadakate ihtiyacımız var. Çünkü çağımız, kimliğini unutanları siler. Ama biz, Gökbörü’nün izinde yürüyenler; asla unutmayız kim olduğumuzu.
Çünkü biz Türk’üz. Çünkü biz Bozkurt’un çocuklarıyız.Böyle biline