Karar Partisi Lideri Yaşar Aydın: “Babalar Cezaevinde, Aileler Zor Durumda”
Son yıllarda Türkiye’de cezaevlerindeki doluluk oranı hızla artıyor. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, son altı ayda cezaevlerine 50 bin kişi daha girdi ve toplam mahkûm sayısı 392 bine ulaştı. Bu durum, cezaevlerinin yönetimi için bütçeden yaklaşık 150 milyar TL ayrılmasını gerektirirken, Adalet Bakanlığı 11 yeni cezaevinin inşaatına başlandığını duyurdu.
Cezaevlerine yapılan bu yatırımlar kamuoyunda farklı tepkilere neden olurken, Karar Partisi Genel Başkanı Yaşar Aydın, iktidarın suç oranlarını düşürmek yerine yeni cezaevleri inşa etmesini eleştirdi. Aydın, artan tutukluluk oranlarının sadece mahkûmları değil, dışarıda kalan ailelerini de olumsuz etkilediğini vurgulayarak, “Babalar cezaevinde, diğer aile bireyleri ne durumda? Suçsuz, ferah ve mutlu bir Türkiye için çözüm cezaevi yapmak değil, suç oranlarını düşürmektir” dedi.
“Cezaevleri Büyüyor, Aileler Parçalanıyor”
Yaşar Aydın, hükümetin artan suç oranlarıyla mücadele etmek yerine, cezaevlerine yatırım yapmasını yanlış bulduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün binlerce çocuk, babasız büyüyor. Eşler, anneler ekonomik ve psikolojik olarak büyük zorluklar yaşıyor. Aileler parçalanıyor, toplumsal huzur bozuluyor. Devletin görevi, suçu önleyerek ailelerin dağılmasını engellemek olmalıdır. Suçun nedenleri ortadan kaldırılmadan sadece cezalandırmaya dayalı bir sistem inşa edilirse, toplumsal sorunlar daha da derinleşir.”
Cezaevine giren her bireyin ardında bıraktığı aile fertlerinin de mağdur olduğunu söyleyen Aydın, “Cezaevine düşen insanlar sadece bireysel bir hata yapmıyor, aynı zamanda devletin yetersiz sosyal politikalarının da bir sonucunu yaşıyor. Önleyici tedbirler alınmadan sadece cezalandırma politikası yürütmek, toplumu bir çıkmaza sürüklüyor” dedi.
“Mutlu Bir Türkiye İçin Çözüm Sosyal Politikalar”
Yaşar Aydın, suç oranlarını azaltmanın en etkili yolunun cezaevleri yapmak değil, toplumda suçun ortaya çıkmasını engelleyecek adımlar atmak olduğunu belirtti. Bu kapsamda şu önerileri sundu:
• Eğitim ve İstihdam: Özellikle gençlerin eğitimine ve meslek edinmelerine yönelik projelerin artırılması, işsizlik oranlarının düşürülmesi.
• Gençler İçin Sosyal Destek Programları: Suç oranlarının en yüksek olduğu kesimlerden biri gençler. Onları suça iten sebeplerin başında ekonomik yetersizlik, eğitimsizlik ve umutsuzluk geliyor. Bu yüzden devletin gençleri sosyal ve ekonomik açıdan desteklemesi gerekiyor.
• Adalet Sisteminde Reform: Ceza adalet sisteminin rehabilitasyon odaklı bir yapıya dönüştürülmesi, bireylerin topluma kazandırılmasına yönelik projelerin hayata geçirilmesi.
• Aile Destek Programları: Cezaevine giren bireylerin geride bıraktığı ailelerinin ekonomik ve psikolojik olarak desteklenmesi, özellikle çocukların eğitimlerinin aksatılmaması için yeni sosyal politikalar oluşturulması.
Karar Partisi olarak amaçlarının suç oranlarını azaltarak güvenli ve huzurlu bir toplum inşa etmek olduğunu söyleyen Aydın, “Cezaevine düşen her birey, devletin sosyal politikalardaki eksikliğinin bir sonucudur. Suç oranlarının artmasının sebebi, yanlış yönetim anlayışı ve toplumun temel ihtiyaçlarının karşılanmamasıdır. Bizim hedefimiz, cezaevleri yapmak değil, mutlu bir Türkiye inşa etmek” dedi.
Yeni Cezaevleri Mi, Yeni Bir Toplum Modeli Mi?
Adalet Bakanlığı’nın 11 yeni cezaevi inşaatına başlaması ve bütçeden cezaevleri için 150 milyar TL gibi büyük bir kaynak ayrılması, “Bu paranın eğitim, istihdam ve sosyal projelere harcanması daha doğru olmaz mıydı?” sorusunu gündeme getirdi.
Cezaevlerine yapılan yatırımların, sosyal politikalarda reform yerine cezalandırıcı bir yaklaşıma ağırlık verildiğini gösterdiğini savunan uzmanlar, suç oranlarını azaltmanın en temel yolunun suçun kaynağını kurutmak olduğunu belirtiyor.
Muhalefetin ve toplumun farklı kesimlerinin eleştirileri karşısında hükümetin bu konuda nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Haber/Mehmet Açık
