Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Görüşmelerimizde ilişkilerimizi her alanda geliştirmek hususunda ortak iradeye sahip olduğumuzu belirledik. İkili münasebetlerimizin yanı sıra Türkiye- Avrupa Birliği ilişkileri ve Rusya- Ukrayna savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel meseleleri değerlendirdik. İsveç’in NATO’ya üyelik başvurusu görüşmelerimizde önemli yer tuttu. Türkiye NATO’nun açık kapı politikasının her daim güçlü destekçisi olmuştur. İsveç ve Finlandiya’nın katılım müzakerelerinin başlatılmasına da esasen bu yaklaşımımız doğrultusunda Madrid’te onay verdik. İsveç’i 200 senelik askeri ittifaklara katılmama politikasına son vermeye iten güvenlik kaygılarını anlayışla karşılıyoruz.
Terör örgütlerinin hain saldırılarında çoğu çocuk ve kadın 40 bini aşkın vatandaşımızı kaybettik. Son olarak 15 Temmuz hain girişiminde 29’u bu bina çevresinde olmak üzere 252 insanımız FETÖ üyesi teröristler tarafından şehit edildi.
Sayın Başbaşkan bugün Gazi Meclisimizi ziyaret ederek, FETÖ terör örgütünün demokrasimizin kalbine nasıl hançer saplamaya çalıştığını bizzat yerinde görmüş oldu. İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz. Madrid’te imzalanan üçlü muhtırada vurgulandığı üzere NATO’nun en temel unsurlarından biri terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam dayanışma ve iş birliğidir.
Savunma sanayiinde ülkemize uygulanan kısıtlamaların kaldırılması ve ihracat izinlerinin verilmeye başlanması keza olumlu bir adım teşkil etti. Sayın Başbakan ile bugünkü istişarelerimizde de muhtırada kayıtlı hükümlerin somut adımlarla hayata geçirilmesine yönelik beklentilerimizi açık biçimde paylaştım. Üçlü muhtıranın bir bütün olarak eksiksiz uygulanmasının akabinde İsveç’in NATO üyeliğinin gerçekleşmesi ve yüzyıllara dayanan dostluk ilişkilerimize müttefiklik boyutunun da eklenmesi samimi temennimizdir.
Stratejik ortağımız İsveç ile ikili ilişkilerimizi ticaretten savunma sanayiine, karşılıklı yatırımlardan turizme kadar her alanda geliştirmek istiyoruz. Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene 3,7 milyar dolara ulaşarak, rekor kırdı. Sahip olduğumuz potansiyel temelinde bu rakamı ilk planda 5 milyar dolar düzeyine çıkarmayı hedefliyoruz.”
İsveç Başbakanı Kristersson’ın konuşmasından bazı satır başları ise şöyle:
“Sayın Cumhurbaşkanım bugün burada bizi ağırlamış olduğunuz için de çok teşekkür ederim. Üç hafta önce başbakan seçildim. Türkiye ve İsveç arasındaki ilişkilerin de ne kadar önemli olduğunu vurgulamak isterim. Pek çok farklı alanda bu ilişkilerimiz devam ediyor. Az önce çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye- İsveç arasındaki ilişkileri pek çok farklı meselede nasıl geliştirebileceğimizi konuştuk.
İlişkilerimizde büyük hali hazırda kullanılmayan bir potansiyel var. Ticarette gerçekten çok büyük atılımlar yapabiliriz. O yüzden yanımızda bu kadar iş insanı bulunuyor. Turizm konusunda çok daha fazla şey yapabiliriz. Umuyorum ki, her iki ülke ve bölgemizi birlikte koruyacağız. Bizim tartışmalarımız elbette güvenlik tehditlerine çok odaklandı. Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik güvenlik tehditlerine ve özellikle de terörden gelen güvenlik tehditlerine odaklandı. İsveç, şunu anlıyor. Türkiye’nin PKK terör örgütüne karşı verdiği kanlı bir savaş var ve binlerce Türk de bu savaşın kurbanı olmak zorunda kaldı. Bunu anladığımızı belirtmek istiyorum.
İsveç’in Türkiye’ye terörizmle mücadelede yardım etmesini sağlamak istiyoruz. İsveç, AB ve ABD PKK’yı terör örgütü olarak kabul ediyor. Bizim yetkimiz de aslında bakarsanız hukuku yüceltmekti. Bunun içerisinde de PKK gibi terör örgütleriyle mücadele etmek de var. İsveç için bu uzun vadeli bir taahhüt. İsveç, Finlandiya ile beraber NATO’ya başvurdu. Türkiye, 70 sene önce NATO’ya katıldı. Bu ittifaka katılmak gerçekten bizim için hayati derecede önem taşıyan bir güvenlik meselesi.
İsveç, tüm NATO üyeleri için bir güvenlik sağlayıcısı olmak istiyor. NATO üyeliğinin bizim sırtımıza yüklediği sorumluluğu biliyoruz. NATO’nun yeni stratejik kavramı terörizmi bizim ortak güvenliğimiz karşısındaki pek çok tehditten biri olarak kabul ediyor.
Biz biliyoruz ki terörizmden etkilenen NATO müttefiklerimizden biri Türkiye. İsveç, Türkiye’ye yapmış olduğu taahhütlere riayet edecektir. Üçlü muhtırayı da tam olarak uygulayacağız. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ben uluslararası meselelerden de konuştuk.”
Soru-Cevaplar
Soru-Üçlü muhtırada İsveç’in gerçekleştirmediği taahhüt nedir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bizim özellikle yaptığımız görüşmedeki hedef terörle mücadelede İsveç’in tutumu. Bu rakamların 30 olması, 70 olması bunlar ayrı ayrı tartışılabilecek konular. 4 tanesi deport edildi. Şu anda FETÖ terör örgütünden İsveç’te olan bir tanesi var ki Bülent Keneş. Bu teröristin Türkiye’ye deport edilmesi önem arz ediyor. Bununla ilgili İsveç’in daha hassas davranmasını istiyoruz. 40 bin vatandaşımızı teröre kurban verdik. Biz 70 yıl oldu NATO’ya gireli. NATO’da bu işin mücadelesini verdik.
Caddelerde teröristlerin paçavralarla dolaşmalarını benim halkım gördüğü zaman hesabını bize soruyor. Biz vatandaşımıza hayır diyemeyiz. Siyaset yaptığımızı bilmeniz lazım. İstiyoruz ki NATO’daki dostlarımız bu konuda dayanışma içinde olmamız lazım. Bu teröristleri ülkemizde barındırmamamız gerek. Birçok AB ülkesinde bu teröristler cirit atıyor. Türkiye’den kaçıp Almanya’ya, İngiltere’ye ve Hollanda’ya gidenler var. Bu konuda değerli dostumun beni anlayacağını biliyorum. Temmuz ayına kadar süre var. Haziran ayında seçim söz konusu. Bu seçimlere de hazırlanırken bizim halkımızın karşısında çok rahat çıkabilmemiz lazım.”
Terör örgütleri konusu
İsveç Başbakanı Kristersson: “İş ilişkilerini de konuştuk. Şirketler ve daha küçük firmalar bizimle beraber oluyor. Türkiye’de kaynak bulmanın kolay olabileceğini söylediler. Siyasette iş kararları alınmıyor ama olanakların gelişmesini sağlayabilir. Biz üçlü muhtıradaki her şeyi konuştuk. Çok ciddiye alıyoruz. Terörle mücadele etmemiz lazım. Her iki ülkede terörün mağduru oldu. NATO işbirliğinin sac ayağının terörle mücadele olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Muhtıranın önemli kısmını tamamladık. Terörle mücadele için önemli adımlar atacağız. İleride de müttefik olarak vereceği taahhütleri yerine getirecek ve 3’lü muhtırayı tam olarak uygulayacağız. Hem İsveç topraklarında terörle mücadele konusunda mücadele veriyor olacağız.”