KRİZ VARSA İNSANLAR TATİLE NASIL ÇIKIYOR.?
( Size söylenen ,en meşhur algı ve YALAN )
Ekonomi cahillerinin en sevdiği ortamdır bayram tatilleri… “Türkiye’de kriz varsa tatil yörelerindeki bu kalabalık da neyin nesi? Kriz falan yok kardeşim, yalan hepsi…” diye laf atıp sürüne sürüne gözden kaybolur kendileri…
Fenerbahçe’nin maçına gidip tribünleri gözlemleyip ülkede başka takım tutanın olmadığını söylemek gibi… Anlamak istemiyorlarsa anlatamazsın ki!
★★★
Şöyle… Türkiye’de her 100 liralık maaşın 50 lirası en zengin yüzde 20’nin cebine giriyor. Ülkenin geri kalan yüzde 80’i diğer 50 lirayı bölüşüyor.
Türkiye’nin nüfusunu 84 milyon olarak kabul etsek, 16.8 milyon kişi gayet rahat yaşıyor. Çemberin dışı ya zor zar idare ediyor ya da sürünüyor.
★★★
Gelelim tatil işine… Tüm Türkiye’de konaklama sektöründe yatak sayısı toplamı 2 milyon 60 bin civarı… Bunların tamamı kalabalık Ege ve Güney sahillerine ait desek bile talep patlaması yaşanan uzun tatiller için yetmez.
Nitekim bu yıl salgın sebebiyle yurtdışına da gidilemediğinden ortam daha da kalabalık… Bayram nedeniyle gelen gurbetçilerimizi, arabanın yanına çarşaf atan gençlerimizi de sayarsak resim netleşiyor.
★★★
Bu zerzevatın bir de “Para yoksa AVM’ler neden dolup taşıyor” versiyonu vardır. Her daim her ortamda rastlanır. Genelleme yapmaya bayılır.
AVM’ye giriş kaç lira? Bedava… Evde oturmaktan sıkıldıysa ne yapacak? AVM’ler aynı zamanda yazın klima, kışın soba…
Zira şehrin içerisinde gezecek sokak, park, bahçe mi kaldı? Kaldırımlar bile otomobil parkı yapıldı. İnsanlar otobanda mı soluklansın? Acı çekeceğine, istikamet en yakın AVM… Dolaşır, çıkarsın.
★★★
Bakın, Hindistan 1 milyar 370 milyon kişilik nüfusuyla dünyanın en fakir ülkelerinden biridir. Oysa 250 milyon kişi, gelirde İsviçre’den bile daha fazla zenginliğe sahiptir.
Türkiye nüfusunun üç katı bir kalabalığı baz alırsan Hindistan dünyanın en zenginleri arasında yer alır! Ne var ki ülkede 100 milyon kişi sokaklarda yaşamakta, yatıp kalkmaktadır.
Hadi Hindistan zengindir desene… Mühim olan bir ülkede lüks tüketim yapabilen zenginlerin olması değil, halkın ortalama gelir ve refah seviyesidir.
★★★
Resmi verilerle konuşayım. Türkiye’de ücretli çalışanların büyük bir bölümünün elde ettiği gelir, bırakın temel ihtiyaçları karşılamayı, insan onuruna yaraşır geçim koşullarını sağlayacak tutarın da gerisinde…
Türkiye’de nüfusun yüzde 58’i eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını bizzat beyan ediyor. Salondan mutfağa zor gidiyor.
Ona bakarsanız ülke mahkemeler, adalet saraylarıyla da dolu… Memlekette adaleti gören oldu mu…?