Geçen yıl yazmışım, tekrar etmekte fayda var…
Mesela gazetesine haber toplayan ile ilan – reklam toplayan ayrıştırılırdı eskiden…
Haber merkezi- ilan reklam ofisi gibi..
Haber toplayan muhabir, asla ve asla ilan, reklam (para) işine girmemesi için sürekli uyarılır, hatta para işine girdiği tesbit edilirse, kovulacağı ima edilirdi.(Ne güzel günlerdi)
Katı gibi görünse de, harika bir terbiye şekli.
Olması gereken yani.
Niye anlatıyorum bunu?
Bugün şartlar malum.
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana,
Bilmem söylesem mi? Söylemesem mi? Günleri yaşıyoruz.
Özellikle sözüm kurumlara…
Ya da gazeteciliğin kutsal bir meslek olduğu nutkunu atanlara…
Kapınızı, ‘para’ diye aşındıranlara, hatta çeşitli cambazlık, yalakalık yapanlara değil, kapınıza para için gelemeyene, gelse bile isteyemeyene, istemeye çalışsa bile beceremeyene açın.
Çünkü; gazeteciliğin gerektirdiği anatomiye sahipse!
Onurludur, isteyemez, gururludur, eğilemez… Yalaka değildir, bükülemez…
Onlar gerçek gazetecidir.
Eğmeye, bükmeye çalışma!
Destek olacaksan bu kriterler geçerlidir.
Bugün onların yaşaması için bir nefes olursan, yarının demokratik ve aydınlık geleceğine sahip çıkacaksın demektir.
GHA – Konuk Yazar
Fatih Şahin