Konuk köşe yazarı Fatih Şahin….Mersinli CHP SEÇMENİ!
Kaya Mutlu,
Fikri Sağlar,
Köksal Özdemir,
Mehmet Yüksek
ve Macit Özcan.
En son söyleyeceğimi ilk başta söyleyeyim!
Devekuşu Kabare oynundan bir sahnede Metin Akpınar’ın şu repliği hala hafızalardadır.
“Gerçek acıdır!
Biberde acıdır,
demek ki gerçek biberdir!”
Geçtiğimiz hafta Vahap Seçer’in seçimi nasıl kazanamayacağı ile ilgili bir yazı yazdım. Üfürme yok! Sallama yok! Tahmin yok! Temenni yok!
Sadece beş yıllık süreçte yaşananları yazdım.
2019’da ki şartlar ile 2024 şartlarını karşılaştırdım.
Vay sen misin karşılaştıran.
Halbuki yazdığın yalan diyen yok!
İftira diyen yok!
Dava açan yok!
Ne var; yaşanılan gerçekleri yazdığım için gerek sosyal medyadan, gerekse özelden sayısız hakaret ve küfür var.
Tabi bunlar CHP’li değil, Vahap Seçer ve avanelerinin trolleri.
Yaklaşık 35 yıldır Mersin’de gazetecilik yapıyorum.
Özellikle Mersinli CHP seçmenini yakınen takip ederim ve iyi tanırım.
Gerçek CHP’li böylesi tavır ve davranışlarda asla bulunmazlar.
Gazete basmazlar, gazeteci dövmezler, kimseye küfür, hakaret ve tehdit etmezler (di)
Onlarca, yüzlerce marka olmuş isimler var, bir çoğu Kaya Mutlu’nun elinin değdiği siyasetçilerdi.
Ama ben 4 kişiyi hatırlatmak istiyorum.
Lütfen diğerleri alınmasın!
CHP SEÇMENİ
Mersinli CHP seçmenini yeniden anlatayım o zaman.
CHP seçmeni sıkı örgütçüdür, idealisttir, çoğulcudur, bağımsızdır, kentlidir, vatancıdır, Kemalisttir ve en önemlisi özgürdür, özgür!
Asla biatçı değildir!
İşte bu yüzden hep sorgular!
Hesap sorar!
Hatta kendi partisine bile!
Kendi liderine bile.
Başlıkta 4 isim yazdım.
Şimdi ki CHP’ler sadece büyüklerinden ya da gazete ve sosyal medyadan Kaya Mutlu’yu ve Fikri Sağlar’ı duymuştur.
Ama bir Köksal Özdemir ve Mehmet Yüksek ismini duymamıştır bile.
Dilim döndüğünce anlatayım.
Köksal Özdemir, Kanal33’de başarılı proğramlara imza atan, sadece ekmeğinin peşinde koşan, babasının kopyası sevgili Ahmet Özdemir ağabeyin babası.
Ömrünü CHP’ye adamış.
Ailesini, çocuklarını CHP için ihmal etmiş dürüst namuslu kentli bir siyasetçi.
Bugünün şartlarında ki CHP’ye bakınca!
Çok rahat genel başkanlık yapacak kapasitedeydi.
Güçlü bir siyasi karakterdi.
Ama hiç çocuğuna bırakın rant sağlamayı, belediyelere bike yaklaştırmadı.
Daha dün yad ettik rahmetliyi.
90’ların sonuna doğru merkez ilçe başkanlığına adaydı.
Ama delege listesine tek bir kişiyi bike yazamamıştı.
Siyasetine güvendiği kişilerden 2’şer,3’er isim istemişti, sonuçta listede kendisin yazacağı bir kişi bike kalmamıştı.
Bugünkü tabloya bakıp ben sorayım, sizler cevap verin!
Bırakın delegeleri, yöneticileri, il ve ilçe başkanları, gerçekten örgütçü müdür? Gerçekten idealist midir? Gerçekten çoğulcu mudur? Gerçekten bağımsız mıdır? Gerçekten kentli midir? En önemlisi gerçekten özgür müdür?
Siz kendi aranızda il ve ilçe başkanları kimdi ya! Diye tartışa durun ben örneklemeye devam edeyim.
O yüzden gözü yükseklerde hiç bir zaman olmadı Köksal Özdemir’in.
Satmadı, aldatmadı, kandırmadı!
Tek derdi CHP, Mersin ve Türkiye idi.
Kars’ta ki, Edirne’de ki, Hakkari’deki insanların derdini kendine dert edinirdi.
Bugün CHP’de böyle bir siyasetçiyi görmek üzgünüm ama na mümkün!
Kim bilir taşıdığı keder onu erken yaşta hayattan kopardı.
Allah rahmet eylesin…
Bir diğer isim Mehmet Yüksek!
Namı diğer ‘Bay Muhalefet’.
Bana göre efsane CHP’lilerden biri.
Akdeniz Belediye Meclisi’nin gazetecilere göre en renkli siması.
Dönemin gazetecileri ertesi günün manşetini kurtarmak için, Büyükşehir değil! Akdeniz Belediye meclisini takip ederdi.
Çünkü CHP Akdeniz Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Yüksek bırakın iktidarı, kendi partisini bile acımasızca eleştirirdi.
Yanlışa yanlış, doğruya doğru diyen bir kent siyasetçisi idi.
Çoğu zaman güldürürdü!
Bugün bakıyorum!
Meğerse güldürürken, düşünmemizi istiyormuş!
Heyhat! Belli ki kimse görememiş…
Eylemci, aktivist, protest Mehmet Yüksek, bugün yaşasa sözde CHP’li yöneticileri sopayla sokak sokak kovalardı.
Gelelim son mohikan CHP’liye…
Macit Özcan’a…
3 başkanlık dönemi iki satır yazıya sığmaz!
Neyse kısaca geçeyim.
1999 seçimlerinde gösterdiği başarı onu üç dönem, yani on beş yıl o koltukta oturttu.
Her ne kadar eleştirsek de bugün onun yaptıkları sayesinde şehir nefes alıyor.
Mesela yenilenen alt yapı, çok büyük bir sorun haline gelen çöp sorunu, lağım kokan denizi kurtaran arıtma tesisleri, Kongre merkezi, MİY’in nefes aldığı Spor kompleksi, yeni otogar, kuzey Mersin, Cumhuriyet evleri ve en önemlisi de ne biliyor musunuz birleştirici ve uzlaştırıcı anlayış, yani huzur ve barış! En büyük projesiydi Macit Özcan’ın.
Daha çok var da bu kadarı yollara çizilen sarı çizgi ile, renkli dubaları bine katlar.
İsmet İnönü’ye kızıp, 50 yıl boyunca sırasıyla Adalet Partisi, Demokrat Parti ve Doğru Yol Partisi’ne oy veren Mersinli Arap seçmenini CHP’li yaptı.
O kadar başarılı bir üç dönem geçirdi ve çok büyük projelere imza attı.
O kadar başarılıydı ki; CHP seçmenini acayip şımarttı.
Kaya Mutlu’dan sonra yüzleri gülmeyen CHP’yi kendine getirdi desek yalan olmaz.
Hem de üç sol parti değişmesine rağmen.
Kitleleri peşinden sürükledi.
O kadar rahat bir üç dönem yaşadı ve yaşattı ki, dördüncü dönem çalışmayacak ve oturduğu yerden kazanacağım algısı oluşmuştu.
Ama unuttu bir şey vardı!
Kendisinden daha fazla özgüven sağladığı ve şımarttığı seçmen!
Ortada hiç bir neden yokken!
Kibirliği olmadığı halde kendilerinden daha şımarık gördükleri Macit Özcan’ı istemediler.
Artık yeter! Dediler.
Kentte herkesin barış içinde kavgasız, gürültüsüz yaşadığı, böl-parçala-yönet yapmamış, ayırmamış, ötelememiş! Macit Özcan’dan sıkıldı.
2014 seçimlerinde CHP genel merkezi Macit Özcan’la devam kararı alınca, Özcan’da nasıl olsa kazanırım şımarıklığı yapınca! Yaklaşık 50 bin CHP’li Burhanettin Kocamaz’ a oy verip Özcan’a seçim kaybettirdi.
Yazı çok uzadı!
Demem o ki; Mersinli gerçek CHP seçmeni hiç kimse için, hiç bir dönemde asla cepte keklik olmadı.
Buna genel başkanlar da dahildir.
Bakmayın sosyal medya da koparılan kıyamete!
Parayla yaptırılan anketlere!
Yüzde 60’larla kazanıyoruz teranesine!
Mersinli CHP seçmeni son 5 yılda yaşadığı, dışlanmayı, aşağılanmayı, ötelenmeyi, bölünmeyi, parçalanmayı, kandırılmayı, aldatılmayı, sürülmeyi, cezalandırılmayı, hor görülmeyi hiç bir dönem yaşamadı.
Benden söylemesi ;
Macit Özcan’a 2014’te kıyanlar sana ne yapmaz bir düşün!
Yani “Gerçek acıdır!
Biberde acıdır,
demek ki gerçek biberdir!”