“İSLAM’DA AİLE VE ÖNEMİ”
Yüce dinimiz İslam’ın temel prensiplerinden biri de, nefsi ve nesli korumaktır. Nefsin ve neslin korunmasında en önemli görev, aile kurumuna düşmektedir. Aile yeryüzünde Allah’ın kudretinin ve rahmetinin tecellisi, zenginliğimizin ve huzurumuzun kaynağıdır. Aile insanın içinde doğup büyüdüğü ve hayata katıldığı en küçük sosyal topluluktur. İslam, aile ve aile düzenine büyük önem vermiştir. Ailenin huzur ve mutluluğu, toplumun huzur ve mutluluğu demektir. Bu nedenle mutlu ve erdemli toplum düzeni oluşturmak için dinimiz evlenip aile kurmayı kolaylaştırmış, insanları aile kurmaya teşvik etmiştir. Çünkü aile hem kişinin huzur bulduğu bir ortam, hem neslin devamı için bir vesile, hem de kişiyi dince günah sayılan çeşitli kötülüklerden koruyan bir kurumdur. Bu temel yapıyı oluşturan kadın ve erkeğin, birbirini tamamladığını vurgulayan yüce Allah (c.c.): “Kendileri ile huzur bulasınız diye size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” Efendimiz (s.a.v) de: “Bir kimse hanımına kin duymasın zira onda hoşlanmadığı huylar varsa buna karşılık memnun kalacağı huylar da vardır” buyurmuştur.
Dinimize göre aile, nikâh ve evlilik bağıyla kurulmaktadır. Meşru olmayan sebeplerle bir araya gelen insanların oluşturduğu topluluklar aile sayılmaz. Çünkü bu birlikteliğin temelinde iffetsizlik vardır. İslam dini zina, fuhuş ve her türlü gayrı meşru ilişkiyi haram sayar. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v): “Nikâh benim sünnetimdir. Terk eden benden değildir.” diye yol göstermiştir. İlk yuva cennette kurulmuştur. Hz. Adem (a.s) ile Hz. Havva validemizin evlilikleri cennette olmuştur. Bu sebeple Allah’ın emrettiği şekilde yapılan evlilikte, cennetten bir tat vardır. Allah’ın rızası gözetilerek yapılan evlilik, başlı başına bir ibadettir. Aile için yapılan harcamalar da sadakaların en faziletlilerinden biridir. Ferdin ve toplumun huzurunu hedef alan Yüce Dinimiz, evlilik müessesesine gereken önemi vermiş ve birtakım ölçüler de getirmiştir. Efendimiz (s.a.v): “Kul evlendiği vakit dininin yarısını tamamlamış olur.” buyurmuştur. Zaman ve şartlar bir araya gelince çocukları evlendirme, anne ve babaların önemli görevlerinden biridir. Evlilikte denklik konusuna da dikkat çeken dinimiz mutlu ve huzurlu ailenin korunmasında, dinine ve vatanına faydalı nesillerin yetişmesinde ilk terbiyeci olan kadının ahlaklı ve dindar olmasını şu hadis-i şerifle tavsiye etmektedir: “Kadın bir takım özelliklerinden biri için nikâh edilir; güzelliği için, malı için, ahlakı için ve dini için. Sen bunlardan dindar ve ahlaklıyı tercih et.”
Kutsal aile yuvasının devamı dinimizde çok önemlidir. Aile yuvası, ayrılmak için değil, hayatı birlikte devam ettirmek için kurulur. Bundan dolayıdır ki Efendimiz (s.a.v): “Allah katında helal olan şeyin en sevimsizi eşini boşamaktır.” buyurmaktadır. Bunun içindir ki, bu kutsal aile yuvasını yıkmak üzere kasıtlı çaba sarf edenleri İslam, kendisinden saymamaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu yanlış davranış içinde olanlara hitaben: “Karı ile kocanın arasını açan bizden değildir…” buyurmuştur. Hatta dinimizde kesinlikle haram kılınmış olan yalan bile, aile yuvası yıkılma durumuna geldiği zaman, karı-koca arasını bulmak üzere ölçülü bir şekilde söylenmesine müsaade edilmiştir. Aile yuvasının kurulması, korunması ve teşviki, insanın fıtri ihtiyaçlarının helal yoldan karşılanması ve ahlaki yapının muhafazası içindir. Peygamberimiz (s.a.v.) bu gerçeği şöyle ifade etmektedir: “Gençler! İçinizden evlenmeye gücü yetenler evlensin. Çünkü evlenmek harama bakmaktan korur ve iffeti daha iyi muhafaza eder.” Bir toplumun gücü, nüfusunun çokluğuyla değil, o toplumu oluşturan ailelerin sağlam ve sağlıklı olmasıyla orantılıdır. Aile yapısı sağlıklı olmayan bir toplumun uzun ömürlü olması mümkün değildir. Tarihte de milletlerin çöküşünün özellikle de aile yapısındaki bozulmalarla başladığını görmekteyiz.
Ailemizi sağlam temeller üzerine kuralım. Sevgi, saygı, itimat ve birbirine bağlılık esaslarına göre varlığını devam ettiren bir aile yuvasının, toplumun huzur ve mutluluk kaynağı olduğunu unutmayalım. Sohbetimizi bir hadis-i şerif meali ile bitirelim: “Hepiniz yöneticisiniz ve yönettiklerinizden sorumlusunuz. Müminlerin imanca en mükemmeli, ahlakı en güzel olanı ve ailesine yumuşak davrananıdır.”…Orhan Balcı