Sen hiç dalına küsen, ağaç gördün mü kardeş.?
Ya da dikeninden, yaprağından utanan gül…?
Su toprağa tohuma, gönül koyar mı hiç.?
Rüzgâr kıskanır mı, yağmuru, bulutu…?
Hangi kuş aç bırakır, açıkta koyar yavrusunu.?
Hangi kurt, başka bir kurda acı verir…?
Köpek bile yalamaz mı sevdiğinin yarasını.?
Bilmez mi, çiçek arının, arı çiçeğin hatrını…?
Sen hiç işkence yapan, aslan gördün mü kardeş.?
Ya da hangi sincap, kırmıştır komşusunun kalbini…?
Hangi hayvan orman yakar, yuva yıkar.?
Hangi hayvan, ilk önce sevdiğine kıyar…?
Milyonlarca farklı böcek türü var yeryüzünde.
Kaçı savaşmıştır birbiriyle, kaçı katliama uğramıştır…?
Kaç aslan, sürgün edilmiştir yerinden yurdundan.?
Kaç kartal, gökyüzünde özgür diye taşlanmıştır…?
Sen hiç, yalan söyleyen yıldız gördün mü kardeş.?
Ya da başkasının kederine, keyiflenen yakamoz…?
Hangi dağ, eteğindeki köyü üzmüştür.?
Ve hangi ırmak, ihanet etmiştir aktığı denize…?
Sadece insandır, insanın cehennemi.
İçindeki ateşte, en çok kendi kavrulan…
Yaşıyor, kötülük ede ede.
Yaşıyor, kötülük bula bula…
Kızıldereli sözü
Derya Morcalı