İnsanları “Okumak” ve Önyargılarla Mücadele: Türkiye İçin Bir Fikir
Kütüphaneler bilgiyle buluştuğumuz, yeni dünyalar keşfettiğimiz yerlerdir. Kitapların sayfalarını çevirirken farklı hayatlara dokunur, yeni bakış açıları kazanırız. Ancak Danimarka’da başlayan ve bugün 50’den fazla ülkede uygulanan “İnsan Kütüphanesi” (Human Library) projesi, okuma alışkanlığımıza bambaşka bir boyut kazandırıyor: Kitap yerine insanları ödünç almak!
Bu projede, insanlar “kitap” olarak kataloglanıyor. Onları ödünç alıp 30 dakika boyunca hikayelerini dinleyebiliyorsunuz. “İşsiz”, “mülteci”, “bipolar”, “engelli”, “LGBTİ+”, “eski mahkum” gibi etiketlerle tanımlanan insanlar, kendi ağızlarından yaşadıklarını anlatıyor. Amaç, önyargıları kırmak, empatiyi artırmak ve toplumsal diyaloğu güçlendirmek.
Türkiye İçin Neden Gerekli?
Türkiye gibi kültürel çeşitliliğin yüksek olduğu bir ülkede önyargılar bazen toplumsal kutuplaşmalara yol açabiliyor. İnsanları sadece dış görünüşleri, meslekleri, geçmişleri veya kimlikleri üzerinden yargılamak yerine, onlara söz hakkı vermek büyük bir fark yaratabilir.
• Önyargılarımızla Yüzleşmek: Sadece duyduğumuz veya bize öğretilenlerle hareket etmek yerine, birebir konuşarak bir insanın gerçek hikayesini dinlemek düşüncelerimizi değiştirebilir.
• Toplumsal Diyalog ve Empati: Farklı kesimlerden insanları bir araya getirerek diyalog ortamı oluşturabiliriz. Bir “mülteci” ile tanıştığınızda onun zorluklarını anlamak, bir “bipolar hastası” ile konuştuğunuzda ruh sağlığına dair farkındalık kazanmak mümkün olabilir.
• Eğitim ve Bilinçlenme: Üniversiteler, belediyeler veya STK’lar aracılığıyla bu model Türkiye’de de hayata geçirilirse, gençlerin ve toplumun farklı kesimlerinin birbirini daha iyi anlamasını sağlayabiliriz.
İnsanları Etiketlemek Yerine Onları Dinleyelim
Bir insanı sadece taşıdığı bir kimlikle değerlendirmek ne kadar doğru? “O işsizdir, o mültecidir, o eski mahkumdur, o farklıdır” demek yerine “Hikayeni anlat” diyebilmek bizi daha iyi bir toplum yapmaz mı?
Türkiye’de İnsan Kütüphanesi modeli yaygınlaşırsa, ötekileştirme yerine anlamaya, yargılamak yerine dinlemeye yönelen bir toplum olabiliriz. Önyargıları kırmak için birbirimizi daha fazla okumalıyız. Çünkü her insan, kapağı açılmayı bekleyen bir kitaptır.
Belki de şimdi, başkalarının hikayesini dinleme zamanı…
Mehmet Açık