İSTAKOZUN HİKAYESİ
▪ Bir zamanlar o kadar yaygındı’ki mahkumlar ve hizmetçiler ıstakozla besleniyorlardı.
▪ Amerikan sömürge döneminde ıstakozlara yiyecek olarak değer verilmiyordu ve çoğunlukla yoksullar, mahkumlar ve sözleşmeli hizmetçiler tarafından yeniyordu.
▪ Kıyılara yakın yerli kabileler ıstakozları yiyecek yerine, gübre veya yem olarak kullanıyordu.
▪ İnsanlar yoksullukları belli olmasın diye ıstakoz kabuklarını bile sakladılar.
▪ Massachusetts’te sözleşmeli hizmetçiler ıstakoz yemeklerinin haftada üç kez ile sınırlandırılması için dava açtılar ve davayı kazandılar.
▪ Istakozlar bol miktarda bulunuyordu, kıyıdan toplanması kolaydı ve dipten beslenen canlılar olarak görülüyordu.
▪ Genellikle macun veya güveç olarak tüketilirlerdi.
▪19. yüzyılın başlarında ıstakozlar Boston’da pişmiş fasulyeden daha ucuzdu, hatta bazen kedilere bile yem olarak veriliyordu.
▪ Ancak 19. yüzyılın sonlarında demiryolları yaygınlaştıkça ve ıstakozlar trenlerde servis edilmeye başlandıkça, onlara aşina olmayan insanlar onları lezzetli bulmaya başladı.
▪ Bu, talebin artmasına ve ıstakoz konservesinin üretimine başlamasına yol açtı.
▪1920’lere gelindiğinde ıstakozların sayısının azalması ve talebin artmasıyla birlikte ıstakozlar, 1950’lerde sadece ünlüler ve zenginlerin menüsünü süsleyen popüler bir lezzete dönüştü…
Mehmet Açık