Son 10 yıl içinde toplamda 147 belediyeye kayyum atanırken, bu uygulamaların gerekçelerinde ağırlıklı olarak terörle iltisak veya terör örgütlerine destek verme suçlamaları öne çıkıyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yer alan 14 partiden 10’u “kayyum uygulamasının” sonlandırılması için Perşembe günü ortak kanun teklifi sundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kayyum atamalarının meşru zemini olarak hazırlanan kanun düzenlemesinin yürürlükten kaldırılması için Meclis Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın perşembe günü Meclis’te yaptığı basın toplantısında ortak teklifin sunulduğunu duyurdu.
Kanun teklifine Meclis’te grubu bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İYİ Parti ve Saadet-Gelecek Partisi ayrı ayrı teklif vereceği öğrenildi.
Meclis’te grubu bulunmayan Yeniden Refah Partisi (YRP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti (DP) milletvekilleri CHP’nin teklif metnini imza vererek destekledi.
Ortak kanun teklifi veren 10 parti dışında kalan dört parti ise iktidardaki Cumhur İttifakı’nı oluşturan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Hür Dava Partisi (Hüda-Par) ile Demokratik Sol Parti (DSP).
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, Meclis’te yaptığı basın toplantısında, bu kanun teklifine ilişkin olarak açıklamalarda bulundu.
“Bugün demokrasi tarihimiz açısından çok önemli bir gündür. 10 siyasal parti, hukuka, adalete aykırı kayyum uygulamalarının kaldırılması için ortak bir kanun teklifini an itibarıyla TBMM’nin gelen evrakına teslim etmiş durumdalar,” ifadelerini kullandı.
Destek veren parti ve liderlerine teşekkürleri ileten Günaydın, “Bu kanun teklifine imza koyan tüm siyasal partileri, genel başkanlarını, grup başkanvekillerini ve milletvekillerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Demek görülüyor ki, siz nasıl bir rejim kurmaya çalışırsanız çalışın, memlekette ekmek ve su kadar önemli olan demokrasinin peşinde olan insanlar ve siyasal partiler varlıklarını her geçen gün daha da kuvvetlendirerek sürdürmeye devam ediyorlar,” dedi.
Son 10 yılda 147 belediyeye kayyum
Son 10 yıl içinde toplamda 147 belediyeye kayyum atandı. Kayyum atamalarındaki gerekçelerde ağırlıklı olarak terörle iltisak veya terör örgütlerine destek verme suçlamaları öne çıkıyor.
Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL döneminde, 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yerel yönetimlerde ciddi değişiklikler meydana geldi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal döneminde (OHAL) 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile hazırlanan kayyum düzenlemesi, 1988’de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.
Muhalefet partileri kayyum uygulamasının Anayasa’ya aykırı olduğunu savunurken, İçişleri Bakanlığı kayyum atamalarını Anayasa’nın 127’inci maddesine dayandırıyor.
“Mahalli İdareler” başlıklı Anayasa’nın 127’nci maddesi, İçişleri Bakanı’na “görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, geçici bir tedbir olarak kesin hükme kadar [görevden] uzaklaştırma” yetkisini veriyor.
Bu madde belediye başkanlarının görevden alınmasını sağlıyor ancak belediye başkanının yerine kimin atanacağına ilişkin bir düzenleme yer almıyor.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nda belediye başkanlarının görevden alınmasına ilişkin koşullar düzenleniyor.
İçişleri Bakanlığı, görevden almanın yasal dayanağı olarak bu kanunun 45. ve 47. maddelerine işaret ediyor.
“Belediye başkanlığının boşalması hâlinde yapılacaklar” 45. maddede düzenlenirken, 15 Ağustos 2016 tarihinde çıkarılan KHK ile bu maddeye bir “kayyum” fıkrası eklendi.
Eklenen fıkraya göre; İçişleri Bakanı, belediye başkanlarını terör gerekçesiyle görevden alma durumunda valileri veya kaymakamları kayyum olarak atayabiliyor.
47. maddede belirtilen görevden uzaklaştırmalara dair koşullarda ise “Görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyeleri, kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir” deniliyor.