Kemal Kılıçdaroğlu’dan Sayıştay açıklaması.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Tek adam rejimi inşa edildiğinde ‘Türkiye’nin bütün sorunlarını en kısa sürede çözeceğiz’ dediler. Herkes gezmeye başladı. Erdoğan geldi oturdu. Tek adam rejiminin faturası hepimizin önünde duruyor. Bu rejim bizi mahvetti. Bu rejim Türkiye Cumhuriyeti devleti için bir beka sorunudur. Türkiye buradan çıkmak zorundadır.TL değer kaybettiğinde cari fazla vereceğiz diyorlardı. Cari açık 4 kat arttı. Tek adam rejiminin bütün teorileri çökmüş durumda.
Rusya-Ukrayna savaşından sonra doğalgaz fiyatları yüzde 80 düştü. Sanayi ve doğalgaz santralleri için yüzde 13 düşürdüler ama konutlarda, işyerlerinde yok. Bütün konut, işyeri sahiplerine sesleniyorum. Vergi veriyorsunuz ama bir de dünyada yüzde 80 düşen doğalgazı pahalı olarak size ödetiyorlar.
5,4 milyon kişi açlık sınırının altında maaş alıyor. Bütün asgari ücretli kardeşlerime sesleniyorum; iktidar olduğumuzda görevim hiçbir asgari ücretlinin açlık sınırının altında maaş almayacağı düzeni inşa etmek.
Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum atandı. Sonra ayrıldı. Sonra kendi içlerinden bir kayyum çıkardılar. Boğaziçi Üniversitesi sıradan bir üniversite değildir. Dünyanın en önemli ve saygın üniversitelerinden birisidir. Dünyanın saygı duyduğu bilim insanlarını attılar, öğrencileri dövdüler. Okul 200 sıra geriye düştü. Brütüs Naci durmadı, okul mezunlarının kendi paralarıyla yaptığı binaya da el koydu. Buradan Naci’ye sesleniyorum; zulümden, adaletsizlikten, baskından hoşlanmam. Yapanları da asla affetmem
Altı lider bir araya geldik, devlet için bir beka sorunu haline gelen tek adam rejimini değiştirip, demokrasiyi getirmek için bir araya geldi. Cumhuriyet tarihinde altı lider bir araya gelip 2300’ün üzerindeki soruna tek tek çözüm üretiyorsa, oy birliğiyle yapıyorsa Türkiye’nin geleceği aydınlıktır.
Bir konuda en başından beri çok açık ve net konuşuyorum. Bu beşli çetelerin devlet hazinesinden fazlasıyla götürdükleri paraları, malları tahsil edeceğimin sözünü verdim. O paralar bu ülkenin doğmamış bebeklerinin parasıdır. Bu çetelerle bu savaşı ilan etmeden önce, dost meclislerinde çok uyarıldım. Mafyası var, paramiliter grupları var, diyen insanlarla bir araya geldim. Bunların tamamı samimi kaygılardı. Ben bütün bunları bilerek yola çıktım. Görüşme talepleriyle geldiklerinde, görüşmeyi kabul edersem bu kirli düzenin hedefi olmayacağımı da çok iyi biliyordum.
Asıl panik ne zaman başladı? Uzman ekiplerin Hazine’den çalınan paranın peşine düştüler. Devletin Hazinesi’nden çalınan paranın 418 milyar dolar olduğunu saptayınca karalama kampanyaları, suikast tehditleri gelmeye başladı. Asla ve asla geri adım atmayacağım.
Bu vesileyle, devletimizin temel konularından biri olan Sayıştay’a seslenmek istiyorum. İktidara geldiğimizde 418 milyar doları görmezsem görevinizi yerine getirmemişsiniz demektir. Raporda görmezsem yakarım sizi. 3,5 ay sonra iktidara geldiğimizde kendi raporlarımızla karşılaştıracağız. Son bir şans vermek için randevu talep edeceğim, daha ayrıntılısını onlarla konuşacağım.”